Jongin sevmişti, çok güzel bir kadını, çok güzel sevmişti. Onun tarafından terk edildiğinde bile onu unutmamaya söz vermişti. Ta ki onu tanıyana kadar, o güzel adamı...
Angst değil, gönül rahatlığıyla okuyun. Uzun zamandır yazdığım ilk hikaye olması...
Sevişmenin ağırlığı ve birlikte uyumanın verdiği huzurla bütün geceyi uyuyarak geçirmiştik. Ertesi sabah erkenden uyanmıştım. Uyandığımda Kyungsoo çoktan uyanmış, duşa girmişti. O çıkana kadar onun olduğu yere uzanıp kokusunu içime çektim. Tam tekrar içim geçiyordu ki Kyungsoo banyodan çıkıp bana seslendi.
"Jongin, uyandın mı sevgilim?" Yanıma eğilip yanağıma bir öpücük bıraktı. Gülümseyip mırıldandım. Bu tekrar istiyorum demekti ama sanırım Kyungsoo anlamamıştı. Erkek arkadaş dili ve edebiyatını biraz çalışmamız gerekiyordu. Gerilip doğruldum. Dağıldığına emin olduğum saçlarımı düzelttim.
"Günaydın."
"Hadi kalk sen de duşunu al."
"Biraz bekleseydin birlikte yapabilirdik."
"Temzilenmek için duşa girdim Jongin, boşuna ümitlenme."
"Ümitlenmeme fırsat tanıdın mı sanki. Hıh." Yataktan kalkıp duşa girdim. Sevgilimin şampuanını kullanarak güzel bir duş aldım. Dünkü kıyafetlerimi alıp üzerime geçirdim. Odadan çıktığımda Kyungsoo, Baekhyun ve Minseok ile kahvaltı yapıyordu. Yanlarına oturdum.
"Ee bugün kafeyi açıyoruz değil mi?" Diye sordu Minseok.
"Ne oldu, dün tatil yapacaksın diye epeyi bir hevesliydin?"
"Saçmalama Jongin. O sizi yalnız bırakmak için bahaneydi sadece." Dedi gülerek. "İşimi seviyorum. Ayrıca yorucu da değil. İnsanlara kahve yapmak beni dinlendiriyor bile." Gülümsedim.
"Evet bugün açarız. Değil mi Kyungsoo?"
"Ooo, şimdiden mi ya?"
"Baekhyun, bugün elim de kalacaksın."
"Tabi bulmuşsun beyci herifi, gerçekleri görüp elinden kaçsın istemiyorsun değil mi?"
"Gidecek olsa dün giderdi, değil mi Baekhyun." Dedi Minseok. "Kabul et, artık hep birlikteler."
"Umarım," dedi Baekhyun. " hep birlikte ve mutlu olun. Başka bir şey istemiyorum."
Samimiyetini sesinde duyabilirsiniz Baekhyun'un. İçi dışı birdi. Mutlu olmayı hak ediyordu. Tanrının onların da karşısına bizimki gibi bir aşk çıkarmasını diledim.
Kahvaltıdan sonra birlikte ise yürüdük. Bugün Baekhyun da bizimle gelmişti, bugünü bizimle geçirmek istiyordu. Yerim bizi görünce heycanla yanıma koşup sarıldı.
" Sanırım her şeyi halletmişsiniz" Dedi gülerek. Anlamaya çalışarak ona baktık.
"Minseok iş olmadığını söyleyince ben de Sehun'u görmeye gittim. Minseok ona sizin halletmemiz gereken bir şeyler olduğunu söylemiş. Ne olduğunu söylemedi ama..."
Ellerini arkasında birleştirip omuzlarını kaldırdı ve tatlı tatlı baktı. Kyungsoo ile aramda bir şeyler olduğunu fark etmiş olmalıydı.
"Evet, şimdi iyiyiz. Yani Kyungsoo ile ben. Sanırım Sehun'la sen de iyisin." Dedim gülerek.
"Ne?" Şaşkınlıkla açtı gözlerini. " Bunu da neden çıkardın oppa!"
"Oppa? Woah, gerçekten heyecanlandın ha?"
Gözlerini devirip işinin başına dönünce sırıttım. Kyungsoo eliyle göğsüme hafifçe vurup "Kızla uğraşmasana" diye kızdı. Sonra hemen mutfağa geçip yemekleri hazırlamaya başladı. Biz de Minseok ve Baekhyun ile yalnız kalınca onlarla sohbet etmeye başladım. Artık aramızda bir sır olmadığından birbirimizi daha rahat tanıyabilirdik. Baekhyun yetiştiği aileden ve Minseok yurdundan bahsetti. Nasıl tanıştıklarını ve birlikte atlattıkları süreci anlattılar. Böylesine güçlü durdukları için onlarla gurur duymuştum. Daha sonra Baekhyun bize bardaki işi aldığından bahsetmişti. Bunu kutlamaya karar verdik. Bu sefer bara gitmek yerine içecek bir şeyler alıp kafede kutlayabilirdik. Sehun ve Junmyeon'u da çağırdık. Junmyeon ve Kyungsoo hemen kaynaşıp sohbet etmeye başlamıştı. Junmyeon'un onu tanımadığına emindim ama ona tanıdık geldiğine şüphe yoktu. Birkaç kez ablamda gördüğüm bakışları onda da görmüştüm. Yine de Kyungsoo bu konuyu açmamayı tercih etmişti. Bunun yerine onunla Kyungsoo olarak yakınlaşmak istemişti. Tıpkı bana yaptığı gibi. Bir şeylere devam etmek değil, yeniden başlamak istiyordu. Onun bu kararına saygı duymalı ve desteklemeliydim. Ama ilişkimizi saklamak istemiyordum.
O gün eve döndüğümde annem be babamı karşıma aldım ve onlara hoşlandığım adamdan bahsettim. Kyungsoo'dan. İlk başta şaşırdılar. Sanırım benden böyle bir şey beklemiyorlardı. Özellikle Hyesu'dan sonra.
İlk başta onlara farklı gelse de anlamaya ve alışmaya çalışacaklarını söylediler. Bu benim için yeterliydi. Zamanla ilişkimizi kabulleneceklerini ve destekleyeceklerini biliyordum.
Kyungsoo ile onları tanıştırmak istediğimi söyledim. Tanışmayı Kabul ettiklerinde ablamı arayarak her şeyi anlattım. Çok mutlu olmuştu. O da kendi erkek arkadaşını tanışmaya getirmek istiyordu. İşten izin alıp erkek arkadaşı ile geleceğini söyledi. Onları birlikte tanıştıracaktık ve böylece Kyungsoo'nun da üzerindeki yük azalmış olacaktı.
Ertesi gün Kyungsoo ile konuşup onu ailemle tanıştırmak istediğimden bahsettim. Başta heyecan yapsa da sonunda ikna oldu. Aynı hafta sonu ablam sevgilisi ile ziyarete geldi. Kyungsoo da ailemle tanışmak için bize geldi. Başta ortam biraz garip olsa da konuştukça açıldık. Bir süre sonra gülüp eğlenmeye başladık. O haftasonu sandığımdan çok daha güzel geçti. O gece çatı da dört kişiydik. Çatıda uzanmış yıldızları izleyen el ele iki çift.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
