Ve sonra her şey yeniden başladı. Birkaç gün sonra annemle birlikte Seul'e gittik. Annem part time bir iş bulup çalışmaya başladı. Küçük bir ev tuttuk. Cinsiyet ameliyatı için önce psikolojik olarak test edilmem gerekiyordu. Bunu biliyordum ama yine de hazır değildim. Sandığımdan çok daha uzun bir süreç olmuştu ama sonunda iznimi almayı başardım. Hormon tedavim bittikten sonra ilk ameliyatımı oldum. Tedavi sürecinde Joohyun noona ile birkac kez karşılaşmıştık. Ona Seulgi'den bahsetmistim. Seulgi ile liseye ilk başladığımız gün tanışmıştık. Birbirimizi çok sevip hemen kaynamıştık. Seulgi beni tanımış bedenimin içinde hapsolmuş ruhu görmüştü. Jongin ile ilk çıktığımaya başladığımda bundan memnun olmadığını anlamıştım.
Bana duygularını itiraf ettiğinde nedenini anlamıştım. Kabul etmek gerekirse bir kız arkadaş fikri hoşuma gitmişti. Ama içten içe benim için yalnızca Jongin olduğunu biliyordum. Kız ya da erkek olmam bunu değiştirmeyecekti. Yine de Seulgi beni hiç terk etmedi. Ameliyat olmaya karar verdiğimde beni destekledi ve liseyi bitirdiğinde kendinin de Seul'e gelip, üniversiteyi orada okumak istediğinden bahsetti. Bu beni çok heycanlandırmıstı. Heyecanla Joohyun noonaya anlatmıştım. Ancak tedavim ilerledikçe beni eskiden tanıyan herkesten uzaklaştım. Zamanla yüz hatlarım keskinleşmeye, kaslarım güçlenmeye ve sesim kalınlaşmaya başlamıştı. Artık son ameliyatımın zamanı gelmişti. Artık ait olduğum erkek vücuduna kavuşacaktım. Süreç sadece benim değil annem için de zor olmuştu. Tek işle gecimimizi sağlanamıyordu. Birden çok işte çalışıp, vakti kalırsa benimle ilgileniyordu. Zamanla vücudu bu tempoyu kaldıramaz hale geldi. İlk başta ne olduğunu anlamamıştık. Oysaki annem sadece yorgun değil ayrıca oldukça hastaydı. Kritik dönemi anlattıktan sonra ilk iş çalışmaya başladım. Artık anneme ben bakıyordum. Ama durumu gittikçe kötüleşiyordu. Annemi de kaybetmemin ardından iyice içime kapanmış, depresyona girmiştim.Baekhyun ile hala konuşuyorduk. Hatta onun sayesinde bizim gibi cinsiyet ameliyatı olmuş insanların olduğu bir grup terapisine bile başlamıştım. Orada Minseok'la tanışmıştık. Minseok yaşça bizden biraz daha büyüktü. İlk duyduğumda şaşırmıştım çünkü çok küçük görünüyordu. Minseok hyungun bir ailesi yoktu. Yetiştirme yurdunda büyümüş, 18 yaşına basınca çalışmaya başlamıştı. Kazandığı parayı ameliyat için biriktirmeye başlamış, bunun için zaman zaman sokakta bile kalmıştı. Buna rağmen pes etmemiş, yıllarca para biriktirdiğin sonra istediği ameliyatı olmuştu. Baekhyun ise varlıklı bir aileye sahipti ancak babam gibi onun ailesi de kararına karşı çıkmış, ameliyata izin vermemişlerdi. Ancak Baekhyun sonunda ailesinin mirasını reddetmiş ve tabi ameliyata yetecek kadar bir miktar ayırdıktan sonra, evden kaçmıştı. Annemi kaybettikten sonra Baekhyun ve Minseok yanımdan hiç ayrılmamış bana destek olmuşlar, hatta gelip sık sık benimle kalmışlardı. Daha sonra temelli benimle kalmalarını teklif ettim ve birlikte yaşamaya başladık. Ancak çok uzun sürmedi. Ameliyattan sonra annemin soy adını alıp adımı Kyungsoo diye değiştirmiş olsam da durumumuzu fark edenler bize iş vermek istemiyorlar, hatta bazı nefret dolu insanlar bizi darp ediyorlardı. Bu tür insanlar artınca Baekhyun youtube hesabını kapatmaya karar verdi. Sonunda evden de kovulunca tek çarem kalmıştı. Annemden kalan evi satacaktım. O hafta sonu üçümüz evi satacak bir emlakçı bulmak için geldik buraya. Emlakçı evi gezerken, ben de anılarımda gezindim. Farkında olmadan gözümden bir damla yaş döküldüğünde Minseok sıkıca sarıldı bana, ben de omuzunda ağlamaya başladım.
"Eger o kadar zorsa kalalım." Dedi Baekhyun. İste böylece buraya taşınmaya karar verdik. Başta zordu. Sanki beni tanıyacakmış gibi, Jongin'in beni görebileceği her yerden kaçtım. Seulgi onun üniversite için şehir dışına çıktığını söylese de ziyarete gelmiş olabileceği ihtimalini düşünüp oldukça dikkatli davranıyordum. Ama işe yaramadı. Ben kaçsam da o beni buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beautiful Man
Storie d'amoreJongin sevmişti, çok güzel bir kadını, çok güzel sevmişti. Onun tarafından terk edildiğinde bile onu unutmamaya söz vermişti. Ta ki onu tanıyana kadar, o güzel adamı... Angst değil, gönül rahatlığıyla okuyun. Uzun zamandır yazdığım ilk hikaye olması...