6. "Mahrem."

41.3K 1.3K 411
                                    

Oy verelim lütfen💓

_______________________________________

_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💎

İrkilerek uyandığım yatakta oturur pozisiyona geldim. Geç uyuduğum için gözlerim ve başım ağrıyordu. Önüme gelen açık saçlarımı toplarken neden irkildiğimi bile bilmiyordum.

Kapı sertçe vurulduğunda beni uyandıranın kapı sesi olduğunu anladım. Sabahın köründe kapı mı çalınırdı? Yani bu kadar sert vurmak zorundalarmıydı.

Komodinin üzerindeki telefonumu alıp saate baktım. Daha sekiz olmamıştı. Koltuğun üstünde uyuyan adama baktım. Derin uykuda olmalıydı ki, kapının çaldığını duymamıştı.

Uyurken bile ifadesi neden sert olurki insanın. Kapı yine çalınca yerinde kıpırdandı, uyanmıştı. Kaşları hemen çatılırken "Kargalar daha bokunu yemedi ulan." dedi ve battaniyeyi tabiri caizse üzerinden fırlatdı. "Az biraz bekleseydiniz." diye ağzının içinde homurdanarak kalktığında bende yataktan çıktım. Neyi beklemeliydiler ki?

Harektlenmemle dönüp bana baktı. Saniyelik bakışları beni süzerken hâlâ sert bakıyordu. Bol gelen siyah tişörtün etekleri biraz yukarıya toplandığı için bacaklarım dışarda kalmıştı. Hep pijamayla uyuduğum için pijamaya alışmıştım. Telaşla eteklerinden tutarak aşağıya çekiştirdim.

Sabır çeker gibi kafasını sallayıp kapıya yöneldi. Tam açmadan kolunu yukarıdan kapıya yasladı. İçerinin görünmemesi için koca bedenini kapının önünde tutarken sessizce karşısındakini bekledi.

"Günaydın Miran oğlum." dedi bir kadın sert sesle. Sanırım kapını zamanında açmadığımız için bozulmuştu.

"Günaydın Hala." dedi Miran baskın sesle. Uykusu bölündüğü için kızmıştı kesin.

"Ne için geldiğimi bilir misin?" dedi kadın imayla. Bu imalı cümleyle neyi beklediklerini anlamıştım. Zaten onlardan beklenecek hareketti. Saygıda yoktu bunlarda.

"Bilirim ya." dedi Miran iğneleyici sesle.

"O zaman gelin hanıma söylede çarşafı getirsin. Bekletti sabaha kadar zaten." dedi sesini yükselterek. Benim duymam için yapıyordu belli.

"Ne çarşafı." diye yükseldi Miran. "Utanmadan kapıma kadar gelmişsin bir de. Seni kimin gönderdiğinide biliyorum zaten." dedi dişlerinin arasından. Omuzları gerilmişti. Siniri yine beynine vurmuş olmalıydı.

"Adet böyle Miran-..." bitirmesine bile izin vermedi.

"BEN MAHREMİMİ ULU ORTA YERE SERECEK ADAM MIYIM LAN." diye bağırdı. Önündeki halasıydı ama bunu yapmaktan çekinmedi.

Ben sert sesiyle yerime sinerken halası bir şey demeden çekip gitti. Kadının gitmesiyle kapını sertçe kapattı. Dönüp koltuğa taraf sert adımlarla ilerledi ve bedenini bıraktı. Sinirden gözü seğiriyordu resmen. Dirseklerini dizlerine yaslayıp kafasını avuçlarının arasına aldı. "Sabah sabah beynimi siktiler." diye kısık sesle homurdandı. "Adetmiş, çarşafmış." şakaklarını masaj yapar gibi ovaladı. "Size ne lan benim mahremimden." diye yine yükselince boşluğuma geldi ve irkildim. Sağı solu belli olmuyordu bu adamın.

Kara Gül Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin