31. "Resmi Nikah."

17.8K 857 234
                                    

OY VERELİM LÜTFEN❤️

yorumlarda konuşalımmmm.

Watty kapandıktan sonra bir çok izleyicimi kaybettim. Eskisi kadar aktif değil artık burası😢

Size uzun bölüm yazdığım için geç atıyorum. Kusura bakmayın❤️

Burası kapanıyo diye "Çizgi Studiyo" açtım. İlk bölümü orda da yayınladım. Aynı isimle aynı kitapla orda da varım. Kullanan varsa bana ordan takip atıp yazabilir❤️
_______________________________________

 Kullanan varsa bana ordan takip atıp yazabilir❤️_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Tam Miran'lık bir söz🥰)

_______________________________________

2.gün sonra, KARA konağı.

👰🤵

Helin uyandığı sabaha gözlerini huzurla araladı. Daha erkendi. Neden uyandığını hatırlamadan yerinde gerinerek derince esnedi. Odanın içine ve camdan dışarı bakınmaya çalıştı. Komodine uzanarak telefonunu aldı ve saate baktı. Saat daha yediye geliyordu.

"Baya erkenmiş." diye mırıldanarak geri uzandı. Rahat pozisiyon alarak gözlerini kapattı.

Kısa süre geçmeden gözlerini hızla araladı. Bu gün nikahları olacaktı ve unutmuştu.

Hızla yorganını fırlatarak yataktan çıktı. Erken kalkması iyi olmuştu çünkü işleri çoktan daha fazlaydı. Dağılmış saçlarını umursamadan perçemlerini kulağının arkasına sıkıştırdı. Erken uyandığı için gözlerinin içi yanarken parmaklarıyla gözlerini ovuşturdu.

Yatağın yanından dönerek diğer tarafta yatan kocasına ilerledi.

"Miran." diye seslendi ama kocası derin bir uykudaydı. Uyanmadığını görünce yine seslendi. Miran yine tepki vermedi.

Yüksek sesle "Miran kalk." diye bağırınca Miran hızla kafasını kaldırdı. Kısılmış gözleri arasından dağılmış halde tepesinde dikilen karısına baktı.

"Ne oldu yavrum. Niye bağırıyorsun?" dedi sakin ve boş sesle. Uyku mahmuru gözlere karısına bakıyor, kargaların bile bokunu yemediği bu saate ne diye kalktığını anlamaya çalışıyordu.

"Kalk kalk." dedi Helin sabırsızca. Miran'nın üzerindeki yorganın ucundan yakaladı.

"Niye kalkayım? Ne oldu?" Miran hâlâ bir anda kaldırılmanın şokundaydı.

"Çok işimiz var." yorganı arkaya fırlattıktan sonra kocasının koluna iki eliyle yapışıp ayağa kaldırmaya çalıştı. İki katı olan bedenine gücü yetemediği için zorlanırken annesinin bacağına yapışan çocuk gibi görünüyordu.

Kara Gül Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin