27. "Seni Seviyorum."

15.2K 716 151
                                    

OY VERELİM LÜTFEN❤️

Bol bol yorum yapınnnnn.

_______________________________________

_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

______________________________________

Saat gecenin on ikisiydi ve salondan hâlâ Miran'ların didişme sesleri geliyordu. Kahvelerini verdikten sonra onlarla oturup biraz sohbet etmek istemiştim ama her on dakikadan bir kavga ettikleri için sinirlenip mutfağa geri girmiştim.

Koca koca adamlardı ama küçük erkek çocuklarından farksızdılar. Uzun zamandır birilikte oldukları için birbirilerinin bir çok sırlarını biliyor, hatta bir çoğuna ortak olmuşlardı.

İçerden Miran'ın "Kardeşim düzgün anlatsana şunu." diye Fırat'ı azarlayan sesini duyunca gözlerimi devirdim. Neden bu kadar sinirli bir adamdı hiç bilmiyorum. Üstelik Fırat en küçükleri olduğu için sürekli onunla uğraşıyorlardı. Ama Miran patronları olduğu için karşılık vermiyorlardı. Hallerine acımıştım. Çünkü benim öyle bir problemim yoktu.

Ben kocasına silah çeken üstüne bir de kolundan vurmuş bir kadındım.

Fırat "Ya abi üçüncü kez anlatışım ama senin aklın fikrin mutfakta..." diye yakındı. Evet, mutfakta ben vardım. "Dinlemiyorsun ki, sonra beni azarlıyorsun."

"Gerekirse on kez anlatacaksın. Abinim ben senin. Yap diyorsam yapacaksın." diye üstünlük kurarak konuştu. Abiler hiç değişmezdi. Abimde bana böyle çok yapardı. İstemedikleri için değil aksine çok sevdiklerindendi bu halleri.

Yavaşça oturduğum yerden kalktım. Geç olmuştu bitirmeleri gerekti çünkü uykum vardı. Hem de Miran'ın kolu için pansuman yapmam gerekti.

Salona girdiğimde koltuklarda oturan adamları ve orta sehpanın üzerine yaydıkları bir sürü dosyaları gördüm. Geldiklerinden beri salonda bu görüntü vardı.

"Yorulmadınız mı, geç oldu." koltuğun bir köşesine oturdum.

Fırat "Yengem Allah rızası için kocana söyle de bizi salsın. vAllahi köpek gibi yoruldum." değince gülerek Miran'a baktım. Uykusu vardı sanırım çünkü gözleri şişerek küçülmüştü. Ve çok yorgun görünüyordu. Ara ara koluna dokunduğunu görüyordum. Belli ki yarası kendini belli ediyordu.

"Miran." dedim sakin sesle.

Aynı ses tonuyla "Efendim." diye karşılık verdi.

"İzin ver gitsinler. Geç oldu. Sen de çok yorgun görünüyorsun."

"Yavrum zaten çalışmak için ben çağırmadım ki, kendileri geldiler."

Fırat söze atlayıp "vAlla ben gelmedim. Ali abi geldi. Sen de beni hazır burdayım diye aranıza kattın." dedi.

Kara Gül Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin