42. "Bebek."

10.9K 573 133
                                    

OY VERELİM LÜTFEN❤️
_______________________________________

OY VERELİM LÜTFEN❤️_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sizce bu Miran ve Helin mi yoksa Nilüfer ve Merwan mı?

_______________________________________
.


.
.

"Ji bîr neke Her dem dawiya şevan sibe ye..."
(unutma, gecenin sonu hep sabahtır)
__________________
.
.
.

Aile güzeldi.
Aile olabilmek daha önemliydi.

Koca konakta onca insan yaşıyordu, kin ve öfke hep diriydi hâliyle. Ama tüm bu kötü olaylar arasında sevgi yeşeriyor, kalpleri kanat açıyordu.

Sevmeyi ve sevilmeyi becermişlerdi.

Konağın taş duvarları sadece kötü anılara değil, daha güzel ve daha özel aşklara şahit olacaktı.

Nikahın ertesi gününde konak ehli uyanmış, kahvaltılarını etmişti. Sohbet etmek için büyükler minderlere geçerken Mürvet sultanın emri üzerine evin erkekleride bu gün işe gitmeyecekti. Havalar güzel diye onlara akşama doğru mangal yakmalarını söylemişti. El mecbur, Miran'lar baş üstüne diyerek kabul etmişlerdi.

Kadınlar cam ve kapıları açılmış büyük salonda otururken evin gelinleri ve kızlarıda avluya inmişti.

Hem güneş vardı hemde hafif esinti. Yazın gelişine sevinen kızlar çardağa geçmiş, minderlere kurulmuş, kahfe keyfi yapıyorlardı.

Helin'in gözü eltisine sataştı. Normalde de az konuşurdu. Ama bu gün sessizde olsa neşesi yerindeydi. Öyle ki, Nilüfer elindeki kahve fincanına bakıp sırıtıyordu.

Bu hâller Helin'e tanıdık geliyordu. Hem insan, dışında kaldığı her işi daha net görürdü. Dışardan bakınca Nilüfer'in Merwan rüzgarına kapıldığını görüyordu. Yoksa bir fincan kahve neden onu gülümsetirdi ki?

"Elticik?" diye seslendi Helin. Kaşlarıyla kahveni gösterdi "Ne diyor?"

Nilüfer usulca bakışlarını kaldırıp Helin'e baktı. Gülüşü bir an eltisinin soru sormasıyla sekteye uğramıştı çünkü ne sorduğunu anlamamıştı. Elindeki fincana baktı sonra anlamayarak tekrar Helin'e döndü.

Sakin sesle "Kim ne diyor?" değince Helin derince gülümsemişti.

"Kahve diyorum." diyerek tekrar fincanı gösterdi "Sana ne anlatıyorda güldürüyor merak ettim."

Kara Gül Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin