45. "İstanbul."

6.8K 392 107
                                    

OY VERELİM LÜTFEN❤️
.
.

Bölüm şarkısı: "Erol Berxwedan - yarê tu zani."

_______________________________________

_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_______________________________________


Ne güzel demiş Hacı Bektaş-i Veli:
"Ellerini, eşinin ve kızının saçlarından eksik etme oğul. Bil ki, kadınlar açlıktan ölmez, sevgisizlikten ölür."

.
.
.

Miran'la kalplerimiz birleşene kadar solup gitmeğe yüz tutmuş bir gül gibiydim. Hani gülleri sulamazsan solar ya, o misaldi işte benimkisi.

Benim çocukluğum sürekli babamdan sevgi beklemekle geçti. Abim erkek diye arkasında dururken, ben kız olduğum için benimle doğru düzgün konuşmazdı bile. En çok korktuğum Miran'ın babam gibi olmasıydı. Ama Allahıma çok şükür ki, korktuğum gibi olmamıştı.

Avucumu göbeğime yasladım. Ayva göbeği gibi görünen karnıma. Embriyodan bir farkı yoktu ama ben onu hisediyordum. Canından can olanı insan hisetmez miydi?

Belli belirsiz okşadım dokunduğum yeri. Kız mı olacaktı, erkek mi bilemiyordum. Fakat bebeğime en güzel şekilde babalık yapacak bir insanla evli olduğumu da biliyordum. Bundan en ufak bir şüphem yoktu.

Annemin kaderini yaşamadığım için şanslıydım.

Akşam olmuştu. Uzun yolculuktan sonra neredeyse varmak üzereydik. İstanbulun göbeğine gelmiştik, Miran'ın dediğine göre.

Yolda iki kere beni araba tuttuğu için durmak zorunda kalmıştık ve hamile olduğum için Miran arabayı daha yavaş kulanıyordu. Geçtiğimiz bazı güzel yerlerde inerek gezmiş ve fotoğraf çekinmiştik. Midemin bulanmasına rağmen Nimet hanımın verdiği atıştırmalıklardan da bolca yemiştim.

Yol boyunca bazen radyonu açıp seslice şarkı söylemiştik. Nilüfer'in isteği üzerine Merwan ön koltuktan fotoğraflarımızı çekmişti. Biletleri erteledikleri zamana kadar onlarla yapacağamız şeylerin planlarını da yapmıştık. Araba yolculuğumuz bu yüzden iki saat daha uzan sürmüştü.

Miran'ın arkasında oturduğum için dikiz aynasından beni kolaylıkla görüyordu. Zaten sık sık ayanadan bakarak beni kontrol ediyordu. Bazen midem bulandığı için tedirgin oluyor, neden seni arabayla getirdim ki diyerek kendi kendini sövüyordu. Uzun yolculukarı severdim, bu yüzden midemin bulantılarını görmezden geliyordum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kara Gül Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin