Selamm
Yeni bölüme hoş geldiniz
Nasılsınız?Gözlerimi açıp karanlıktan kurtuldum. Yüzüme vuran ışıkla gözlerimi kıstım. Sanki uzun zamandır uyuyormuş gibiydim. Üzerimde garip bir ağırlık vardı. Yorgundum.
Başımı yana yatırdım. Bir odadaydım. Eşyalara bakılırsa hemşire odasıydı. Peki burada ne işim var?
Gözlerimi ovaladım. Esneyip yataktan doğruldum. O anda kapı açıldı. İçeri biri girdi. Bakmak için kafamı kaldırdım.Kaşlarım havaya kalktı. Bu yeni sınıfımda olan ve ders boyu bir birimize baktığımız beyaz saçlı adamdı. Burada ne işi vardı?
Gözleri gözlerime kilitlendi. Beni görünce yanıma geldi.
Önümde olan koltuğa yerleşti."Şimdi daha iyimisin?" Cevap vermedim. Burada ne işi olduğunu bilmek istiyorum.
"Neden buradayım? En son ne oldu?" Dedim soğuk sesle.
"Okulun ortasında bayıldın. Ne olduğunu hatırlamıyormusun? Hatta seni buraya kadar ben taşıdım." Kaşlarım çatıldı. Doğru ya en son her yer karanlıktı. Biri ormanın kalbine gitmemi istiyordu. Ama kimdi o?"Peki. Teşekkür ederim." Dedim gözlerimi gözlerine dikerek. Göz rengi garipti. İlk defa mor gözlü birini görüyordum. Ve yabancınında gözleri mordu. Gözlerim kısıldı. Aynı kişi olma ihtimalleri vardı. İkisininde saçı beyazdı.
Kaşları çatıldı karşımdaki yabancının." Neden öyle bakıyorsun?" Bakışlarımı gözlerinden çektim. Hem aç hemde yorgundum.
"Ryan ben." Tanıdık geliyordu adı. Doğru ya Elenanın uzak durmamı istediği kişiydi. Ama çokta kötü birine benzemiyordu.
Zorlada olsa yerimden kalktım. Bir an düşecek gibi oldum.
Ancak düşmedim. Ryan kolumdan yakalamıştı. Gözlerimi kırpıştırdım bir kaç defa. Yutkundum. Hemen kolumu çekip uzaklaştım Ryandan."Sende Victoria olmalısın." Şaşkınlıkla baktım ona. "Ne? Okuldaki her kes senin hakkında konuşuyor. Tek beyaz saçlı sensin." Kaşlarım çatıldı. Ama onunda saçı beyazdı.
"Senin-" Kapının açılması ile sözümü tamamlayamadım. Elena beni görünce gülümsedi ve üzerime koştu.
Beni kendine çekip sarıldı. Sarılışına karşılık verdim."Hey ne oldu?" Dedim gülerek. Burnunu çekti. "Senin için endişelendim." Bakışlarımı boşluğa düştü. Neden bu kadar çabuk bağlanmıştı bana? Bağlanmasını istemiyorum. Geriye çekildim. Umursamayıp konuştu Elena.
"Nasılsın? En son bayıldın." Dedi endişeyle. Hiç kimseye anlatmazdım bunu. Beni deli sanarlardı.
"Ben gidiyorum. Odama gidip biraz dinleneceğim." Anlayışla gülümsedi. Daha fazla konuşmadım. Kapıyı açıp odadan çıktım.Odadan çıktığım an her kesin bakışları bana döndü. Gözlerimi kaçırdım hepsinden. Sadece önüme baktım. Sakin ol. Panikleme Victoria.
Gözlerimi kapayıp açtım sakinleşmek için. Ancak yine okulda değildim. Her yer dumandı. Kendimi boşluktaymışım gibi hissediyorum. Yürümeye başladım. Ancak nereye gittiğimi bilmiyordum.Aniden durdum. Çünkü karşımda bana benzeyen ancak saçları mavi ile kırmızının tonları olan bir kız vardı. Bir taraf mavi diğer tarafı ise kırmızıydı. İlk konuşan o oldu.
"Burada ne işin var?" Boğazımı temizledim. Benim sesime benziyordu sesi. Acaba bu benmiyim?
"Bilmiyorum. Odadan çıktım ve kendimi burada buldum. Gözleri kısıldı. Tıpatıp aynıydık." Ben senim Victoria. Sana çılgınca gelebilir bu. Ancak gerçek. "Şaşkınlıkla baktım ona. Bu nasıl ola bilir?
" Peki neden saçların beyaz değil? "Dedim sesimi düz tutmaya çalışarak. Gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Victoria
FantasyVictoria on altı yaşını geçse bile ne yazıkki güçlerine kavuşamamıştır. Ancak bir gün beklenilmeyen bir şey oldu. Yeni bir güç. Ve yeni bir seviye.