Helloo gençler
Nasılsınız???
Şimdiden hoş geldinizzzz
Şimdiden size bir soru. Kötü sonmu yoksa mutlu sonmu?
Merak etmeyin bu soru geleceği etkilemeyecek 🤓Gözlerimi açtığımda bir yataktaydım. Kaşlarım çatıldı. En son koltukta uyumuştum ben. Buraya nasıl geldim? Zihnimi kontrol ettim. Dün neler oldu. Ryan bir şey bile demeden mutfaktan çıkıp gitti. Ondan sonra bende yorgun olduğum için koltuğa uzandım. Ayı seyrettim biraz. Sonrası yoktu.
Bir ara uyanmıştım. Sanki biri beni taşıdı. Ondan sonra yine uykuya daldım. Beni Ryanmı buraya getirdi? Hemde kendi yatağına.
Şaşkınlıkla kalktım yataktan. Neden buradayım ben ya. Kıyafetlerim hala üzerimdeydi.Saçımı düzeltip kapıyı açtım. Boğazımı temizledim. Etrafa göz attım. Hiç kimse yoktu. Her yer sessizdi. Küçük adımlarla mutfağa yürüdüm. Karşı kapı açılınca eski halime döndüm. Beni böyle görünce garipseyecektir. Ryanla bakışlarımız kesişti. Umursamayıp mutfağa girdim. İlk o kaçmıştı.
Bende devam ettirecektim. Sürünsün biraz. Ama neden yapıyordum ki bunu? Ryanın benim için yabancıdan farkı yok. Kalbim öyle demiyordu ama. Yine öyle yapmıştı. Hızlı hızlı atma kalbim. Ona aşık bile değilimki neden böyle oluyor?Dolaptan bir kase çıkardım. Buz dolabından da diğer erzakları çıkarıp kahvaltı hazırladım.
"Günaydın." Cevap vermedim. Aynen böyle devam Vic. Umursama onu. Belki kalbim düzelir böyle yapınca. Ryandanda ses gelmedi. Arkamı dönüp ona baktım. Koltukta oturmuş yere bakıyordu. Üzgün gibiydi. Tam konuşacaktım ki kendimi durdurdum. Ondan banane. Derin bir nefes verdim. Kahvaltı hazır olunca hepsini masaya dizdim.
Ekmek almak için elimi uzattım. Ama elimi çektim ışık hızıyla. Sanki elimde kırmızı ışık gördüm. Kaşlarım çatıldı. Buda neydi böyle? Ryan kafasını kaldırdı. İfademi düzelttim. Ona belli etmemeliyim. Bütün bunların hayalmi yoksa gerçekmi olduğunu öğrenmem lazımdı.Birlikte sessiz bir kahvaltı yaptık. Biraz zaman geçtikten sonra Ryan okula dönmemiz gerektiğini söyledi. Bayan Celestia için endişenmememi istedi. Kendi halledecekmiş. Tek sorun Elenaydı. Ona ne diyecektim? Hiç kimsenin bulamadığı ormanın kalbinimi bulduğumumu söyleyeceğim. Muhtemelen beni deli sanar.
Bütün eşyalarımı aldım. Yanımda yedek kiyafet getirmiştim. Üzerimi değiştirdim. Hazır olunca evden çıkıp yola koyulduk. Her gittiğimiz yolda sanki dejavu yaşıyormuş gibi hissettim hep. Bunuda Ryana söylemedim. Oda sessizdi zaten. Tek konuştuğu an sabahtı.
Yol çok uzundu. Ancak en sonunda gelmiştik okula. Okulun kapısına yaklaşınca Ryan beni durdurdu. Bakışlarım ona döndü.
"Okuldakiler için endişelenme. Hafızalarını sileceğim. Ancak sadece bir, iki, üç ve dördüncü seviyelerin hafızasını sile bilirim. Güçlü olanlardan uzak dur." Kafamı tamam anlamında salladım. Başka bir şey demeden arkamı döndüm. Okulun büyük kapısını açıp bahçeye geçtim. Okula girdiğim anda bayan Florence odasına çağırmıştı. Ne diyecektim? Sen bir yalan bulursun. Hatırladınmı o günleri?
Gitmem gerekiyordu. Arkama baktığımda Ryanın olmadığını gördüm.
Yine kaybolmuştu.
Okulun içine girdiğim an bütün bakışlar beni buldu. Umursamamaya çalışarak yürüdüm. Ancak bakışlar o kadar yoğunduki. Elimi kalbime yasladım. Nefes almakta zorluk çekiyordum sanki.
Kısa bir sürenin ardından gelmiştim. Elimi yukarı kaldırıp kapıyı iki kez tıklattım. Gel deyince kapıyı açıp içeri geçtim. Arkamdan kapıyı kapattım. Yalnız değildi bayan Florence. Benim dışımda altı kişi vardı. Onlarında bakışları bana dönmüştü. Mavi gözlü kız beni gördüğüne şaşırmıştı anlık. Kaşlarım çatıldı. Beni tanıyormuydu? Ya o kızda unuttuğum biriyse?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Victoria
FantasyVictoria on altı yaşını geçse bile ne yazıkki güçlerine kavuşamamıştır. Ancak bir gün beklenilmeyen bir şey oldu. Yeni bir güç. Ve yeni bir seviye.