Merhabalarr
Nasılsınız?Otuz sekizinci bölüme hoş geldiniz 🍀
Ben buralara kadar geleceğimi hiç düşünmezdim. (Bölüm sayısı olarak.)Umarım böyle devam eder.
Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 🧚
Sorular gelsin
Sizce Luna katili Noah'a anlatırmı?
Ona güvenecekmi?
Katil bildiğimiz üzere kılık değiştiriyor. Tanıdık birimi yoksa yabancımı?
Lunanın eski arkadaş grubunda kendinize en yakın hissettiğiniz kişi kim?
ÖLÜM OYUNU
Sona yaklaştığımı düşünmüştüm. Ama hayır. Oyun daha yeni başlıyordu...
Dört yıl önce
Nefes nefese uyandı rüyasından Luna. Bakışlarını etrafta gezdirdi. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Gözlerini kapadı. Rüya olduğunu anlayınca rahat bir nefes verdi. Yine o korkunç rüyalardan birini görmüştü. Rüyasında Ryan'ı görmüştü. Ryan onu kendi elleriyle öldürüyordu. Luna ise hiç bir şey yapmadan öylece durmuştu.
Hala sabah olmamıştı. Gök yüzü kırmızı ve sarı renge boyanmıştı. En çokta bunu izlemeyi severdi. Gün batımınıda severdi.
Yatakta doğruldu. Ayaklarını buz gibi olan yere koydu. İrkilmişti. Suyu bittiği için mutfağa gidecekti. Yataktan destek alarak ayağa kalktı. Ani bir haraket yaptığı için yarası acımıştı. Yüzünü buruşturup elini yarasına götürdü. Tam kalbinden yaralanmıştı. Şans eseri yaşamıştı. Eğer doktor vaktinde gelmeseydi belkide... Ölecekti. Ölümden korkardı. Her insan gibi. Bir gün sonsuza kadar gözlerini kapatacağını biliyordu. O ana kadar yaptığı şeylerden pişman olmak istemiyordu. Kötü bir insan olarak ölmeyecekti.
Odasından çıktı Luna. Sessiz ve karanlıktı. Sessizliği severdi. Karanlığıda. Huzur verirdi. Belkide tek zevk aldığı şeylerden bir kaç tanesiydi bunlar. Eskiden koşmayı, uyumayı, yemek yemeyi severdi. Ancak artık hiç birini normal yapamıyordu. Uyku düzeni mahvolmuştu. Hiç uyumadığı zamanlar bile vardı. Yemek yiyemiyordu. Şimdilik koşamıyordu.
Mutfağa geldiğinde durup ışığı açtı. Pencerenin yanında oturan birini gördü. Yüzü dönük olduğu için kim olduğunu göremiyordu. Saçları gece kadar siyahtı. Kendi saçlarını hatırlamıştı Luna. Onun saçlarıyla aynı renkti. Kim olduğunu merak ediyordu. Siyah saçlı adam yüzünü Lunaya çevirdi. Yüzü gözükmüyordu. Ayağa kalktı. "Seni Aurora gönderdi değil mi?" Dedi tedirgin sesle Luna. Ses gelmedi. Neden cevap vermiyordu? Onuda yaralayan kişi bu adammıydı? Siyah saçlı adam sakin adımlarla gelerek Lunanın önünde durdu. Boy farkı yüzünden başını kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Victoria
FantasyVictoria on altı yaşını geçse bile ne yazıkki güçlerine kavuşamamıştır. Ancak bir gün beklenilmeyen bir şey oldu. Yeni bir güç. Ve yeni bir seviye.