Merhabaaa
Sizce kurgu nasıl???
Yani ikinci kurgummmm. İlk kurgum çokta iyi değil gibiydi bana göre. İlk kez yazdım ne bekliyorsam. Bu hikayeler sadece eğlence amaçlı yazılmıştır. Ciddi bir şey düşünmüyorum. Devam ettirmek gibi. En büyük hayalim bir ressam olmak doğrusu. Yazmakta güzel ama resim kadar değil <3
Sizi çok sıktım değilmi?
Hadi kurgumuza geçelim :)
Lütfen kitabımda başka kitaplardan bahsetmeyin ⚠️Spoiler vermekte yasak⚠️
Keyifli okumalar~
Galiba eskiye geldiğim için biraz pişman olmuştum. Ryanın sevdiği başka biri vardı. Açıkca beni sevmediğini dile getirdi bile.
Bu kadar çabuk umutsuzluğa kapılmak istemiyorum ama elimde değil.Gelecekte yine beraber olacaktık. Ancak bunun için çabalamam gerekiyor. Ne yaparsa yapsın. Kalbimi kırsa bile yinede pes etmeyeceğim. Değermi? İşte her şeyi değiştiren o soru. Gerçekten değermi? Rynan benim için her şeydi. Beni hiç bir zaman üzmemişti. Bu hali ilk defa kalbimi kırıyordu.
Oflayıp koltuktan kalktım. Ne için gelmiştim buraya?
"Beni buraya ışınlayan her kimse lütfen ne yapacağımı söylesin. Ne yapacağımı bile bilmiyorumki?" On dakika boyunca tavanla bakıştık. Gözlerimi devirdim. Bu böyle olmayacak.
Dün olanlardan sonra annem ve babama Otisle ayrıldığımı söyledim. Annem hiç tepki vermedi ancak babam aşırı sinirlenmişti. Doğru ya ülkenin zengin ve soylularından biriydi. Elinden giden fırsat için sinirlenmişti.
Malikaneye geldiğim andan beri Ryanın sevdiği kızı araştırıyorum.İsmi Miaydı. Seviye ikiydi. Çokta güçlü değildi doğrusu. Ondan bin kat daha güçlüyüm. Nasıl biri olduğunuda öğrendim. Kaba, sarayındakı her kese kötü davranan ve sinsi biri olduğunu öğrendim. Ryanın ve ailesinin yanında kendini melek gibi gösteriyordu anlaşılan. Çünkü Ryan kaba insanlardan nefret eder. Bunu bildiği için kendini iyi gösteriyor o zaman.
Yarın Mianın çay partisi vardı. Ve tabiki bende davetliyim. Aslında araştırmadan önce kabul etmeyecektim. Kim olduğunu öğrendikten sonra işler değişti. İçimden bir ses kızın Ryanı kullandığını söylüyordu.
Ben öyle bir şey demedim. Kendin uydurdun.Ofladım. İçimdeki ses bile gıcık!
Neyse bu gün hiç bir işim yok. Ama üç gün sonra dövüş eğitimim başlayacak. Neyseki eskiden almışım eğitimi. Çokta zor olmayacak.
Sarayı biraz geze bilirim. Belki bir şey bulurum.Dolabımdan rahat bir elbise seçtim. Rengi yeşildi. Sarah dediğimi yapmış ve yeni elbiseler almıştı. Elbiseyi giyinip saçımı at kuyruğu yaptım. Hoşuma giden kelebek tokasını saçıma taktım. Hafifçe tebessüm etdim. Aklıma Ryanın gelmesiyle yüzümdeki tebessüm silindi. Acaba şuan ne yapıyordur? Acaba davette tanışmak yerine bir hafta sonra ormanda tanışsaydık tavrı yine böyle olurmuydu? İki kez karşılaştık. Ve ikisindede kötü bir izlenim bıraktım.
Kendisinin bana gelmesini bekleyecektim.Süslenmem bitince odadan çıktım. Kahvaltını önceden yapmıştım. Annem ve babamda yoktu sarayda nasıl olsa.
Her yeri gezmiştim. Ancak bir şey bulamadım. En sonda depo gibi bir yere geldim. İlk kez buraya geliyorum. Elimi kapının kulpuna attım. Yavaşça açtım. İçerisi karanlıktı. Yan tarafda duran yazı dikkatimi çekti. Girmek yasak!
İçerde ne varda girmek yasak? Kapıyı sonuna kadar açtım. İleriye doğru bir adım attım. Sol tarafta yanan mumlar vardı. Birini alıp merdivenlerden inmeye başladım. Aşağı doğru indikçe nefes almak zorlaşıyordu sanki. En sonunda indim merdivenlerden. Normal bir depoydu. Süsler, bazı erzaklar, eşyalar vb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Victoria
FantasyVictoria on altı yaşını geçse bile ne yazıkki güçlerine kavuşamamıştır. Ancak bir gün beklenilmeyen bir şey oldu. Yeni bir güç. Ve yeni bir seviye.