'Dostmu? Düşmanmı?'

41 12 4
                                    

Selam🎀
Biliyorum kaç gündür bölüm gelmedi. Ama konu bulamıyorum :\

Fantastik olduğu için daha çok düşünmek gerekiyor :D

  Bundan sonra bölümler hızlı gelecek. Yarında yeni bölüm atacağım.

Soru bulamadığım için direk kurgumuza geçelim <3

DOSTMU? DÜŞMANMI?

DOSTMU? DÜŞMANMI?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yedi yıl önce...

Ofladım. Zorla getirilmiştim resmen! Simona kaydı bakışlarım. Benim aksime çok sakindi. Bu gün Zayden yoktu. Sanarım kendi evine dönmüştü. Bir kez daha ofladım. Simonun bakışları bana döndü. "Bana öyle bakma Luna. Eğer seni o odadan kurtarmasaydım ölecektin. Odandan hiç çıkmıyorsun."Gözlerimi kaçırdım. Dolan gözlerimi yere diktim. Hala atlatamadım o olayı. Hiç bir şey keyif vermiyordu. Yemek yiyesim yoktu. Tek yaptığım şey kendimi odama kapatıp ağlamak ve uyumak. Ne gülünç ama. Kandırıldığım için ağlıyorum. Daha çok sevdiğim adam ve arkadaşlarım içindi. Kendine gel Luna. Onlar gerçek bile değildi. Oyundu hepsi. Omzumda hissettiğim elle başımı kaldırıp mavi gözlere baktım. Soğuk baksalar bile içinde barındırdığı duygular insana ağır geliyordu. Bana acıyordu. Bunu bakışlarından anlıyordum.

"Bak çok zor biliyorum. Ama atlatman gerek Luna. Sonsuza kadar kendini odana kapatıp ağlayamazsın. Biraz temiz hava almaya ihtiyacın var." Hafifçe gülümsedi. Haklıydı. Ama yapamıyorum işte. Yaşadığım onca şeyin oyun olmasını kaldıramıyorum.
"Yanımda olduğun için teşekkür ederim Simon." Bende gülümsedim.

"Sarıla bilirmiyim?" Diye sorduğumda gülüp başını salladı. Hemen ona sarıldım. Kollarını belime doladı. Birine sarılmak  acıları unutturmaz ama hafifletir. Simon hayatımda olduğu için şanslıyım. O benim küçük kardeşim gibiydi. Hala iyi değildim. Ama Zayden ve Simon sayesinde kötüde değildim. Böyle giderse atlatmam uzun sürmezdi. "Bensiz sarılmak ha? Şimdi görürsünüz siz." Duyduğum ses Zaydene aitti. Aniden biri kollarını Simon ve bana doladı. Simon gözlerini devirdi. "Hani senin işin vardı abi?" Zayden onu umursamadan sarılmaya devam etti. Biraz daha öyle durduktan sonra geri çekildik.

Zayden bu gün daha mutlu gibiydi. İyi haber almıştı sanarım. Üzerinde yeşil renkli bir kazak vardı. Altında ise siyah renkli, bol pantalon vardı. Zayden rahat giyinmeyi severdi. Yeşil gözlerini bana dikti. Saçlarıma baktı daha sonra. Berbat bir halde olduğumu biliyorum. Aynada kendime bile bakmamıştım. Çünkü orda ne göreceğimi biliyordum. Hayal kırıklığı, acı, ağlamaktan kırmızı olan gözler ve solmuş bir yüz. Aşırı kilo vermiştim. Artık kemiklerim bile gözüküyordu.

"Vay odandan çıkmışsın. Bir an sonsuza kadar orda yaşayacaksın sanmıştım." Bu dediğine sadece kendi gülmüştü. Ne Simon nede ben gülmüştük. Boğazını temizledi. Sanarım espiri yapmıştı. "Pekala. Yolculuk nereye?"

Victoria Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin