Selam ^-^
Nasılsınız?
Yeni kurgu için hazırmısınız? Ben çok heyecanlıyım. İlk defa fantastik kurgu yazıyorum. Çokta iyi değilim. Ama elimden geleni yapacağım <3
Keyifli okumalarrrrr ❤️Victoria Seraphine
Sizce yaşamak nedir?
Çoçuk olmak. Ergenliğe girmek. Sonra ise yaşlanmakmı? Bazen neden doğulduğumuzu sorguluyorum. Belli bir yaşa kadar yaşıyorsun ve en sonunda gözlerini sonsuza kadar kapatıyorsun. Ancak bazen öyle anlar oluyorki insan yaşamak istiyor. Ölümsüz olmak istermiydiniz?
Ben küçükken isterdim. Ancak büyüyünce bunun saçma bir istek olduğunu anladım. Düşünsene sen sonsuza kadar yaşıyorsun ancak sevdiğin insanlar tek tek gözünün önünde ölüyor. Berbat bir şey. Bu yüzden bu düşünceden vazgeçtim. Şimdi ise sonsuza kadar uyumak isterdim.
Yaşamak için sebebim bile yok. Ailem benden nefret ediyor. Hatta bütün şehir benden nefret ediyor. Sırf gücüm yok diye. Biraz bile gücüm olsa bana yeterdi. O bile yoktu.Ben Victoria. Victoria Seraphine. Ünlü bir ailenin kızıyım. Ailemin tanınmış olması bana zorbalık yapmayacakları anlamına gelmiyordu. Her gün her saniye zorbalık görüyordum. Eh ailemin umurunda değildi. Onların tek derdi kendi kızlarıydı. Bazen üvey çoçuk olup olmadığımı düşünürdüm. Hiç bir zerrem aileme benzemiyordu. Bu şüphelerimi biraz kanıtlıyordu. Ancak kanıtım yoktu.
Tek kişiye değer veriyordum. Babaannem. Bana iyi davranıyordu. Hatta bazen sihirin nasıl kullanıldığını anlatıyor. İksir yapmayı bile öğretti. Dediğine göre ilerde lazım olacakmış."VICTORIA SERAPHINE. Hemen odama." İsmimin seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Kaşlarım çatıldı. Düşündüğüm şey değildir dimi? Bunun olmasını uzun zamandır tahmin ediyordum ancak bu kadar hızlı olması... Garipti. Yüzüme düşen bir tutam beyaz saçı kulağımın arkasına tıkıştırdım. Bayan Celestia beni hiç çağırmazdı. Bir kez çağırmıştı oda okula ilk başladığım zamandı. Hemen kitapları kolumun altına alıp kütüphaneden çıktım. Bayan Celestianın odası ikinci kattaydı. İçimde kötü bir his vardı. Boş verip yürümeye devam ettim.
Devam et.
Durdum. Etrafımı inceledim. Çok insan yoktu. Olsa bile tek tük kızlar vardı. Kaşlarım çatıldı. Peki bunu diyen kimdi? Bana yakın olan hiç kime yoktu. Geç kalıyordum. Yoluma devam ettim. İkinci kata çıkıp bayan Celestianın odasının önüne geldim. Sesi geliyordu. Daha çok bağırıyordu. Elimi havaya kaldırdım. İki kez kapıya vurdum yavaşça. Sessizlik oluştu. 'Gel' sesini duyunca içeri girdim.
Bayan Celestia ve odada iki kişi daha vardı. Yavaşça kapıyı kapattım. Başıyla işaret verdi. Ve ikisi haraketlendi. Kırmızı saçlı olanla çıkmadan önce bakışlarımız kesişti. Bir anlık gözleri renk değiştirmişti. Ne? Nasıl olur bu. Daha fazla bakmaya fırsat olmadı. Odadan çıktılar.Bakışlarım bayan Celestiaya döndü. "Beni ne için çağırmıştınız bayan Celestia?" Dedim sesimi düz tutmaya çalışarak. Endişeleniyordum. Neden çağırmıştı. Aptalı oynama. Neden çağırdığını iyi biliyorsun. Yutkundum. Boğazım kurmuştu. Bayan Celestia her zamanki gibi koltuğuna yerleşti. Eline kalem alıp döndürmeye başladı. Bakışları bana döndü. Gözleri kısılmıştı. Neden öyle bakıyordu.
"Sende garip bir şeyler olduğunu ilk geldiğin günden beri hissediyorum Victoria." Kaşlarım havaya kalktı. "Afedersiniz?" Anlamamıştım.
"Her neyse. Derslerinin çok iyi olduğunu her kes biliyor. Ancak gücün yoksa bunun bir önemi kalmıyor Seraphine."Gözlerimi kaçırdım. Hepsi gerçekti. Tırnağımı etime geçirdim." Ne demek istiyorsunuz? "Dedim zorlukla. Güldü." Yani artık burada okumayacaksın demek. Kaydını başka okula yaptırdık. "Duyduğum şeyle şoka düştüm. Nasıl yani?
" Hani başka okul yoktu? "Dediğimde omuz silkti." Var. Ama gizleniyor. "Dedi buz gibi sesle. Tüylerim diken diken oldu. Yeni okulum hakkında korkmaya başlamıştım bile.
" Ailem ne diyor? "Dedim çekinerek. Tahmin ediyorum ancak bunu doğrulamam lazım.
" Annen kendisi kaydını yaptırdı. "Derin bir nefes verdim. Kafamı salladım. Başka çarem yoktu. Karşı gelemezdim. Ancak ne yapıp edip oradan kurtulmanın bir yolunu bulacaktım. Geldiğim gün ise eski ben olmayacaktım. Bunu biliyordum.Daha fazla durmanın anlamı yoktu. İzin isteyip odayı terk ettim.
.......
Gözlerimi karşımdaki manzaraya çevirdim. Burası çok güzeldi. Çok önceden keşfetmiştim burayı. Kimse gelmezdi benden başka.
Gülümsedim. Gözlerimi kapayıp kuşların sesini dinledim. Duyduğum hışırtı sesiyle gözlerimi aniden açtım. Karşıdan gelmişti. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Hiç kimse yoktu. Muhtemelen ya tavşan yada başka bir hayvandı.
Arkamı dönecekken aniden önümden bir şey geçti. Bu o kadar hızlı olmuştuki ne olduğunu anlayamadım.Bir adım geriledim. "Kim var orada?" Dedim bağırarak. Ses gelmedi. Gerilmekten ovuçlarım terlemişti. Dudaklarımı bir birine bastırdım.
Hayal gördüğümü düşünerek kendimi sakinleştirdim. Yeniden gitmek için hazırlanıyordumki bir el elimi yakaladı. Çığlık attım. Koşmaya çalıştım ancak elimi tutan el buna mani oldu. Kimin olduğuna baktım. Kaşlarım çatıldı. Karşımda benden uzun ve beyaz saçlı biri vardı. Yüzünü gizlemişti. Bedeninden erkek olduğu anlaşılıyordu.
"S-Sen kimsin?" Sesim titriyordu. Korkuyordum. Burada yalnızdım. Bana yardım edecek biri yoktu.
Yabancı başını kaldırıp bana baktı. Gözleri parlıyordu. Mor renkti. Ne? İlk kez mor renkli bir göz görmüştüm.
Elimi nazikçe bıraktı. " Zamanı gelince öğreneceksin ay parçası. Ve o zamana kadar seni koruyacağım." Sesi tanıdıktı. Sanki bir yerde duymuştum.Üç adım geriledi. Gülümsedi. Ve yok oldu. Artık burada tamamen yapayalnızdım.
O kimdi?
İlk bölüm bittiiiiiiiiiii
Nasıldı?
Biraz kısa oldu gibi. Bu bölümde Victorianı daha iyi tanıdık bence.
Gelecek bölümlerde de iyi tanıyacağız.Yabancı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizce kim?
Victoriayla bir bağlantısı ola bilirmi?
Bu kadardıııı. Gelecek bölümün ne zaman geleceğini bende çok bilmiyorum. Her halde üç güne falan.
İkinci bölümde görüşmek üzere <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Victoria
FantasíaVictoria on altı yaşını geçse bile ne yazıkki güçlerine kavuşamamıştır. Ancak bir gün beklenilmeyen bir şey oldu. Yeni bir güç. Ve yeni bir seviye.