'Arkadaş'

154 21 4
                                    

Hellooo
Yeni bölüm ve ben  😁👉👈
Bu gün nasılsınız? Bu soruyu sormam çok saçma gibi 😶
Her neyse kurgumuza geçelimmmm
Sizi seviyoreee


Sizce yalnız olmakmı kötü yoksa yalnız kalmakmı? Bana göre yalnız kalmak. Yalnız olunca canın çok yanmıyordu. Ama yalnız kalınca canın acıyordu. Neden böyle oldu diye saatlerce düşünüyorsun.
Aslında ben hep yalnız olmuştum. Yalnız olmaya mecbur bırakılmıştım.
Ne zaman anneme dışarı çıkıp çoçuklarla oynamak istediğimi söylesem döverdi. Bağırırdı. Belki babam izin verir diye bir kez daha ona sorardım. Ancak bir şey demeden yüzüme bakardı. Bende bunun evet olduğunu düşünüp dışarı çıkmıştım bir kez.

Ama sonu kötü bitmişti. Hem çoçuklar saçımla dalga geçmiş üstüne üstlük saçımı kesmişlerdi. Anneme söylediğimde ise hak ettiğimi söylemiş ve gülmüştü.

O günden beri insanlardan kaçıyordum. Ancak Elena farklıydı. İlk tanışdığımızdan beri  bana iyi davranıyordu. Saçlarımla dalga geçmemişti. Garipsediğini kabul etmişti ama ötesi yoktu. İyi biriydi. Ama beynim hiç kimseye güvenmememi istiyordu. Kalbim ise güvenmemi. Çoğu zaman beynimle haraket ederdim. Ama Elena konusunda kalbimi dinliyorum. İlk kez biri bana öyle davranıyordu.
Umarım yine hayal kırıklığına uğramazdım.

Okulun arka bahçesinde oturmuş manzarayı seyrediyorum. Buranın manzarası çok güzeldi. Eski ormanı özlüyorum. Beyaz saçlı adamı uzun süredir görmüyordum. Nedense yakınlarda bir yerde olduğunu düşünüyorum.
Ayak sesi gelince gözlerimi yan tarafa döndü.
Gelen mavi gözlü kızdı. Teni çokta koyu değilmiş. Kahverengi  dalgalı saçları vardı. Bakışları bana döndü. Gözleriyle yanımı işaret etti. Kafamı salladım. Yanıma oturdu.

"Bu arada ben Hazel." Dedi elini uzatarak. Bende elimi uzatarak elini sıktım.
"Gücün olmadığını duydum. Zor olmalı." Dedi kısık sesle. Bakışlarımı yukarı çevirdim.
"Zor evet. Ancak en zor şey ne biliyormusun?" Gözlerimi gözlerine diktim.

"Öleceğin günü bilmek." Dediğimde gözlerini kaçırdı.

Uzun bir sessizliğin ardından ilk konuşan Hazel oldu. "Sana benzeyen bir arkadaşım vardı. Haraketleriniz bile aynı. Ama o güçlüydü. Hiç bir zaman pes etmedi. Ucunda ölüm bile olsa pes etmedi." Arkadaşından bahsederken gözleri dolmuştu. Gururla bakıyordu. Merak etmiştim.
"İsmi neydi?" Diye sordum. Bakışları bana döndü." Luna." Gözünden bir damla yaş düştü.
Luna.

" Peki şimdi nerde? "Diye çekinerek sordum. Yumruklarını sıktı.
" Öldü. "Deyip başını dizine gömdü. Üzgünlükle baktım ona. Çok şey yaşamış gibiydi. Elimi destek olurcasına beline koydum. Bir süre öylece durduk.

" Hazel? Neredesin?" Endişeli erkek sesi gelince ikimizinde bakışları arkaya döndü. Bana elini uzatan kişiydi. İlk bakışları bende durdu. Yanımıza doğru gelip durdu. Sonra Hazele baktı. Eğilip omuzlarından tuttu.
"Ne zamandır seni arıyoruz. Çok endişelendim." Hazel gülümsedi.

"Yalan söyleme. Bir gün ortalıktan kayboldum diye parti vermiştin. Luna olmasaydı-" Aniden durdu. Sanki dememesi gereken bir şey demişti. "Leo. Kalkmak istiyorum . Yardım edermisin?" Adının Leo olduğunu öğrendiğim erkek kalkması için yardım etti. Hazel önden gitti. Leo yürürken aniden durdu. Bana dönüp yüzümü inceledi.

"Hatırla lütfen." Kaşlarım çatıldı. Başka bir şey demeden uzaklaştı. Ne demek istiyordu? Oflayıp ayağa kalktım. Her kes hatırlamamı istiyordu. Ama neyi?
Aslında kimim ben? Bu insanlarda kimdi?
Daha fazla burada durmadım. İçeri girdim.
A

caba Hazel şimdi nasıldı? Onun adına üzülmüştüm. Çok sevdiği bir arkadaşı olmalıydı.

"Beni asla bırakma olurmu Luna?"
"Asla. Seni bırakmayacağım Hazel."
"Sözmü?"
"Söz."
Neden böyle bir konuşmanı hatırladım? Luna kimdi? Benimle alakası varmıydı?
Başım dönecek gibi olduğunda biri beni yakaladı. Beni yakalayan kişiye baktım. Mor gözlerin sahibini tanıyordum. Ryan. Kalbim yine yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
"İyimisin?" Düşüncelerimi bir kenara attım.

"Luna kim? Onu tanıyormusun?" Gözleri titredi. Kim olduğunu biliyordu.

Gözlerini gözlerimden çekti. "Hayır. Tanımıyorum." Deyip geri çekildi. Gözlerimi kıstım. Hiç inandırıcı değildi.
Gözlerimi hızlıca onun gözleriyle buluşturdum. Başım zonklamaya başladı. Gözlerimi kapadım. Neler oluyordu?
Ağrı geçmemişti ama hafiflemişti. Aniden bütün görüntüler zihnimden teker teker geçti. Hatırlıyorum.
"Victoria?"
Gözlerim yaşlarla doldu. "Ryan? B-Ben hatırlıyorum." İnanamıyorum. Hatırlıyorum.
Ryanda inanmamış gibiydi.

"Her şeyi hatırlıyorum." Dedim yeniden.

"Luna?" Dedi gözleri dolarken. Beni kendine çekip sarıldı hemen. Gözlerimden birer birer yaşlar süzülüyordu.
Gözlerimi kapayıp kokusunu içime çektim.
Oda saçımı okşuyordu.

"Seni seviyorum Luna."

Birden bütün sıcaklık yok oldu. Gözlerimi açtım. Her yer karanlıktı. Kaşlarım çatıldı. Bunu yapanı tahmin ediyorum.

"Xavier? Sen olduğunu biliyorum. Ortaya çık hemen." Dedim soğuk sesimle. Bir gülüş sesi işittim. Saçlarıma baktım hızlıca hala beyazdı? Ama o kadın hatırladığımda eski halime döneceğimi söyledi.

"Boşuna uğraşma. Victoria. Yoksa Lunamı demeliyim? Kralın her kesten sakladığı kızı."
Ters ters baktım ona. Hala aynıydı. Bir şey değişmemişti.
"Hadi ama bakma bana öyle." Alayla güldüm.

"O kadar şey yaptın. Ryanın aksine tamamen berbat birisin Xavier. Abisi olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım." Dedim dalga geçerek. Yüzü düştü. Bu beni daha fazla eğlendirdi.

"Haddini aşma Luna Rosenthal." Gelip tam önümde durdu. O kadar yaklaşmıştıki burnu burnuma değiyordu. Boy farkı çoktu bunun yüzünden eğilmişti. İkimizde göz temasını kesmiyorduk.
"Seni şuan burada öldüre bilirim." Dedim kısık ama buz gibi sesle. Güldü.

"O eskide kaldı Lunacım. Artık hiç bir güce sahip değilsin. Unuttunmu? Ölmeden önce söylenmişti oysa."

"Geri kazana bilirim. O kitabı buldum bile." Yüzündeki ifade anında değişti. Aniden ellerim iki yana açıldı. Her iki taraftan zincirlendi. Dişlerimi dudağıma geçirdim.
"Uzun süre burada olacaksın."Şokla ona baktım.

"Bunu yapamazsın. Ryan öğrenirse hayır. Eğer gücüme kavuşur kavuşmaz ilk seni geberteceğim. Sonra ise Elenayı." Dedim bağırarak. Ama umursamadı. Yok oldu.
Ofladım. Yalnız kalmıştım yine.

"Keşke eskiye dönseydim. Belki geleceği değiştire bilirdim."
Bunları deyip gözlerimi kapadım.

Gülümsedi gizemli kadın. "Tamda tahmin ettiğim gibi. Öyle olsun. Dileğin gerçekleşti kraliçem."
Kadın kendinden geçen kızın yanına gelip elini yüzüne doğru kaldırdı.
Bir kaç şey mırıldanıp oradan uzaklaştı.

Ryan ise hiç bir şey bilmeden Lunayı arıyordu...

Ryan ise hiç bir şey bilmeden Lunayı arıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu bölümün biraz kısa olduğunun farkındayım. Gelecek bölümü söz veriyorum uzun yazacağım.

Sizce o kadın kimdi?

Victoria yani Luna her şeyi hatırladı şimdi ne olacak?

Victoria Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin