-4-

91 10 6
                                    

Birkaç önemsiz dava, şikayet olayları ve üniversite kavgasıyla geçen 1 hafta sonrası iş çıkışı herkes dağılırken Midoriya Bakugou'yu kenara çekti. "Ne oldu yine? Hala bir yerlerim ağrıyor dersen ben kırarım her yerini."

"1 hafta geçti abartma. Asıl sorum başka bir şey. Kafeye gidelim." İçinden sövse de onu takip etti. Beraber birer kahve alıp üç köşelerdenden birine oturdular. "Aslında bir karar aldım ve düşünceni merak ediyorum." Tek kaşını kaldırdı. "Karar aldıysan uygula. Bundan bana ne?"

Nefesini verdi. "Sadece dinle. Kiri ve Kami'yi uzun zamandır tanıyoruz." Gözlerini devirdi. "Evet. Gereğinden uzun zaman." Kahvesine uzandı.

"Ve onlara gay olduğumu söylemek istiyorum." Yarı yolda kalan bardağı dökmemek için eli kaskatı kesilmişti. "Ha? Ne alaka bir anda?"

"Geçen gün aklıma takıldı işte. Hem zaten pek de ters tepki vereceklerini zannetmiyorum." Ona yandan bir bakış attı. "Merak etme, başka bir şey söyleyecek değilim." Aslında onu kışkırtabilirdi ama ciddi anlamda beli kırılacak diye korkmaya başlamıştı bir yandan. Bunun intikamını alacağını bilyiordu elbette.

Katsuki kahveyi yerine koydu ve düşünmeye çalıştı. O da sorun çıkacağını düşünmese de gereksiz bir hamle de olabilirdi. "İyi karşılamalarını geçtim. Zaten o iki aptal kabul eder direk söylemedin diye kızma ihtimalleri bile var. Ama o iki deli tüm merkeze yayarsa ne olacak?" Sütlü kahvesini içti. "Bu da aklıma geldi ama düşüncesiz değiller." Yani çoktan kararını verip her şeyi düşünmüştü. Neden kendinden onay istediğini pek anlamamıştı ama eğer istiyorsa fikrini söyleyecekti. "Benim yapmayacağım bir şey ama istiyorsan? İstediğini yap. Senin hayatın." Gülümsemesi yüzüne yayılırken istediği gibi bir cevap verdiğine emin oldu. "Tamam o zaman. Yarın bara filan çağırırım. Sen de gelsene."

Kendi kahvesinden içti. "Benim bildiğimi bilirlerse daha kötü trip atarlar." Omuz silkti. "Sorun olmaz." Adam kıkırdayarak sandalyesinde geriye yaslandı. "Arada seni de çıkartırız hem." Bunun şakası bile olmazdı. Hafif ayağa kalkarak karşı sanldayeye uzandı ve kafasına vurdu. "Sonra şüphelensinler bizden. Ağzından tek kelime çıkarsa bu sefer 1 ay yataktan çıkamazsın."

fisildyadayarak cevabını verdi. "Gelecek ay yataktan kim çıkamıyormuş göreceğiz Kacchan." Son kelimesini fazlasıyla cilveli söyleyip onu göğsünden koltuğuna ittirdi ve elinde kahvesiyle gülümsedi. "Tatlı ister misin? Ismarlayım diyorum birer tane." Ağzını yormayacaktı bile. "Söyle." Fazla tatlı sevmezdi ama şu anda iyi gelecekti.

Garsona el işareti yaparak yanına çağırdı. "Bir tane çilekli, bir tane de hmm, çikolata ve muzlu pasta olur mu Kacchan?" Kafasını salladı. "Artık susuyor musun? Yoksa ilaç mı içeyim?" Dosyalarını koyduğu çantasından farklı bir dosya çıkardı. "Aslında kaçırılan çocuklarla ilgili birkaç dosyanın ortak noktasını göstermek istiyorum sana."

Kahvesini tek dikişte bitirdi ve çantasından ilacını çıkarttı. "Yarını bekleyemedin mi? Ayrıntıları söyle. Benzer bir şey bende de vardı." İş muhabbetine geçişten sonra mantık yürütmelerini ve laf çatışmalarını birkaç saat daha devam ettirdiler. Bulduklarını ve tahminlerini not alıp yarın merkezdekilere anlatmak için anlaştılar.

"Yarın görüşürüz ortak." Deku omzuma vurup beyaz klasik arabasina ilerlerken gözlerini devirdi. Ortak değillerdi onlar. "Görüşürüz aptal." Ters tarafta duran siyah yüksek vip arabasına ilerlemeye başladı.
...

Geçen 3 günün ardından Deku kanıtlarını toplamıştı. Acil toplantıda komiserleri dahil tüm ekibi toplamış ve kanıtların olduğu dosyaların kopyasını hepsine dağıtmıştı. "Ayrı ayrı gözüken bu davaların ortak noktaları hepsinin ailesinin yakın zamanda ortak alanlarda dolaşıyor olması. Oradan gözlerine kestirip çocukları kaçıran ortak bir çete olabilir. Genel anlamda kaçıran kişilerle ilgili bir şey bilmiyoruz ama" projeksiyondam 4 arabanın görüntüsünü açtı. "Ufak bir tarama yaptırdığımda ailelerin AVM'ye gittiği gün orada olan 4 ayrı araba buldum. Biri, yakınlarda oturan bir şirket çalışanı. Eşi ve çocuğu var."

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin