-36-

43 7 7
                                    


"En sonunda, alt tarafı eşya alacaksın neden bu kadar uzun sürdü?" Keşke bende bilsem diye düşündü Midoriya. "Kami de benimle geldi ve muhabbete tuttu. Üzerine birde kahve döktü üzerine. Ondan geç kaldık." Bakugou kafasını salladı. "Bunu affedebilirim. Hadi çıkıyoruz."

"Nereye gidiyoruz?" Sırıttı. "Görürsün." Onu arabasına sürükleyip yine onu şoforü ilan etti. "Arka mahalleye doğru sur. Konumu az sonra açacağım. O aptal kirpinin bilgisayarından kim olduğunu öğrendim."

"Bunu yapmak zorunda mıyız? Kiri'nin başına dert açmak istemiyorum." Kendi açısından bu bir sorun değildi. Evet kötü olmuştu ama hislerini kabullenmesini sağlamıştı. Ayrıca Kiri çoktan intikamını aldığını söylemişti. "Reddetme şansın yok aptal. Sür." Bu köle işi gid gide sinirini bozuyordu ama bu konuyu önemsemesi hoşuna gidiyordu. Ona değer verdiğini hissediyordu.

Böylece 4 gün önce Ei'in geldiği eve gelmişlerdi.

Bakugou'nun buraya gelmesinin nedeni belliydi. El kaşıntısını giderip suçlu sandığı marul saçlı'ya atamadığı yumruğu atmak. Deku'ya bunu yapanların cezasını kendi kesmezse içinde kalacaktı. Sertçe kapıyı itip içeri girdi. "GELİN ŞURAYA APTAL KARDEŞLER!" Onun dosyalarında gördüğü yüz karşısına gelmişti.

Bunu yapma nedenlerinin sadece eğlence olduğunu bildiği için Shinso'nun yapmasından bile daha çok sinirleniyordu onu. "Ne oluyor be? Sen kimsin?" Sağ yumruğunun parmaklarını sol eliyle kavradı çıtlattı. "Sizinle bir işim var. Ben Yüzüne yumruk çalarken uslu uslu bekle de daha fazla yara alma."

İkisi birbirine dalmak üzereyken Midoriya araya girdi. "Tanrım Kacchan, Sakin ol biraz." Ona gelen yumruğu koluyla engelledi ve ayağıyla ona vurarak geri geri düşmesini sağladı. "Ha? Seni hatırlıyorum. O geceki *** sen." Bakugou'nun sinirleri yine gerilirken ona doğru bir adım attı. "Göstereceğim ben sana onu." Midoriya onu tutmasa kimse engelleyemezdi onu. "Kacchan, benim intikamım bu. Geride kal." İtiraz etmek için ona döndüğünde yüzündeki ciddiliği fark edince sakinleştirdi kendini ve geri adım attı.

Ona yavaş adımlarla yürürken adam da ayağa kalkmıştı. "Abim de burada olsaydı görürdünüz siz. Yüzünüzü gördüm bundan kurtuluşunuz olacağını sanmayın!" Kıkırdadı yavaşça deku. "İntikam mı? Benim aldığım intikamın bedeli olarak mı? Güldürme beni."

Kararmış gözleriyle ona baktı. "Başıma ne tür bir bela açtığınızdan bile haberiniz yokken konuşayım deme aptal. Beni mi bulacaksın? Hah, bulduğun şey sadece daha çok bela olacak. Vakit harcamaya bile değmezsin ama.." Adamın görmesine bile fırsat vermeden önde ayağıyla ayak arasına, yere düşerken ise yanağına yumruğu geçirmişti. "Yaptıklarınızı tekrar duyarsam bu kadarla da kurtulamazsın."

Bakugou ise arkadan gururla sırıtıyordu ona. Bu kötücül yanını fazla görmezdi ama çekici bulduğu bir gerçekti.

O anda aklına listedeki 3. madde geldi. Her haliyle ayrı çekiciydi. Genelde de tatlı olduğunu da kabullenmişti zaten.

Diğer taraftan Bakugou çokça kez Deku'dan çekici, yakışıklı gibi şeyleri duymuştu.

Deku döndüğünde ise gülümseyen yüzüyle ona baktı. "Hep şu halinde olup etrafta dolaşsan Kirpi'ye gerek kalmaz. Farklı bir çekicilik katıyor." İltifatları fazla etmezdi ama bu konuda neredeyse 100 mesaj alınca ister istemez ağzından çıkmıştı.

"Teşekkürler ama bu senin için de geçerli Kacchan. Her halinle." Beyninde bir artı daha atıldı.

"Hadi dönelim." Geldikleri gibi sakince geri döndüler. "Kendi davalarıma geri dönüyorum. Çıkışa kadar serbestsin." Onu uzaktan izlemek için bir bahaneydi bu da. "O halde kolay gelsin ve teşekkürler."

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin