-31-‼️

58 9 42
                                    

1 hafta alışık olduklarından bile daha tuhaf olan ikiliyi ne onlar ne de sınıf arkadaşları anlamıştı.
...

Tam 1 hafta sonra aynı otelde yine karşılıklı duruyorlardı ve bu sefer alkol miktarı daha fazlaydı. "Kacchan, yine hiçbir şey hatırlamamak mı derdin? Bu kadar bira niye?"

"Kapa çeneni. Sarhoş olmayacağım. Sen içme istersen." Midoriya içini çekti. Eğer içmek istiyorsa ona eşlik edecekti. Hem heyecanını da bastırabilirdi. Elindeki poşetleri alıp sehpaya koydu ve karşılıklı koltuklardan birine oturup açtı. "Birer tane içelim gel."

Bakugou onun rahatlığına anlam veremezken karşı koltuğa oturdu ve kutuyu açtı. "Altta olacağın için mi bu gerginlik?" Bira neredeyse. Ağzından kaçacaktı. "N-ne?"

Deku kendisine sırıtarak bakıyordu. "Haklıymışım. Merak etme. Dikkat edeceğim ve tahmin ettiğinden daha çok zevk alacaksın." En azından ben aldım diye geçirdi içinden. Ama itiraf edecekse şu an onun tepkilerinden daha çok zevk alacağına emindi.

"Sus ve iç." Bakugou ise gerginlikten taş kesilecekti. İçtiği etki etmiyor gibi hissediyordu kendine ama kurtuluşu yoktu. İlk baştan böyle konuşmuşlardı.

Birer kutudan sonra ikinciler bittiğinde Deku yeterli olduğunu düşündü ve ayağa kalktı. Bakugou'nun bir gözü onun üzerindeyken koltuğunun önüne geldi ve üzerine eğilmeye başladı. "Bence yeteri kadar içtik." Elini, elinden başlayarak koluna, boynuna ve çenesine kadar yavaşça getirmişti. "Sana dikkat edeceğim." Gözlerini kırmızılardan çekmeden yaklaşmaya devam ederken orman bu sefer alevi yutuyordu.

İlk öpüşme başlarken İzuku dilini hızlıca dahil etmiş ve ellerini onu sırtına koyarak koltuktan ayırıp kendi kucağına almıştı. "S-sen ne yapıyorsun?" Sesinin titremesi onu güldürse de içinde tuttu. "Ayaklarını sar." Bakışlarındaki kızgınlığı görse de onu dinlemişti.

Hemen yandaki duvara onu dayayıp alttan yavaş yavaş kendini sürterken onun elleri omuzları ve saçları arasında gidip geliyor, ne yapacağından emin değilmiş gibi davranıyordu.

Aslında İzuku da pek emin değildi. Genel araştırmasını yapmıştı ve geçen günün aksine heyecanını içinde tutabiliyordu ama Katsuki'nin bu kadar sakin çıkması onu şaşırtmıştı.

Nefes nefes ayrıldıklarında boynuna kafasını gömerek parfümünü iyice içine çekmiş ve birkaç ısırık bırakmıştı. Bu sırada kulağına çok kısık inlemelerin geliyor oluşu onu daha da etkiliyordu.

Boynundan kafasını kaldırıp kulağına doğru yaklaşıp mırıldandı. "Sesini tutma Katsuki." Hafif yutkunmasını duyarken arkalarında olan yatağa ilerlemiş ve yatırmıştı onu.

"Sakın, gereğinden fazla oyalanayım deme." Kıkırdadı ve gömleğinin düğmelerini teker teker açmaya başladı. "Acelemiz yok." Şansı varken keyfini çıkartacaktı. O gece ne olduğu pek umrunda değildi ve şu andan keyif almak istiyordu sadece.

Onunkini de aynı yavaşlıkla çıkardıktan sonra göğüslerine ellerini koymuş ve karın kaslarına doğru ilerletmişti. "Ne yapmayı düşünüyorsun?." Ufak bir sırıtma yayıldı dudaklarına ve eğilerek karın kaslarını yalamaya başladı. Alkolün etksiyle daha da hassas olan vücudundan daha fazla inleme yükselmeye başlamıştı. Önce göğüslerine yükselip uçlarını ısırmış, parmakkarıyla okşayarak uyarılmasını arttırırken boynuna birkaç ısırık daha bırakmıştı. Geçen hafta sırf kendi boynunu gizleyebilmek için kapatıcıları ve kullanımlarını çözmüştü.

Altını çıkarmak için yükseldiğinde normaldeki sinirli ve kendinden emin Katsuki'nin yerini dağılmış ve savunmasız Katsuki almıştı. Hafif yutkunduktan sonra altını çıkarmıştı. çoktan ıslandığı dikkatini çekerken kayganlaştırıcıyı parmakkarına döktü. "Hazır mısın?"

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin