-12-

48 5 0
                                    


Sonraki gün her zamanki gibi ise gitmişlerdi. Bakugou önce Komiserden bir güzel azar yemiş, sonra da aldığı ekstra nöbet çizelgesiyle masasına dönmüştü. Rapor doldurmalı ve yeni aldığı birkaç kundaklama vakalarına bakmalıydı ki akşamleyin de olacak olan futbol maçından sonra illa çıkacak olan kavgalar için şimdiden hazırlık yapmalıydı. Birkaç gece ve gelecek hafta sonu merkezde olacaktı.

"Bakugou." Dibine giren kirpiyle derin bir nefes çekti. "Kahven yoksa ayrıl yoksa bir kaza çıkacak elimden. İşim başından aşkın."

Kıkırdadı ve masa önünde olan sandalyelere oturdu. Elinde olan kahveyi de masaya koydu. "Kahve bağımlılığın uçuk boyutlarda farkında mısın?" Kahveyi alıp biraz içti ve geri bıraktı. "Sana ne? Ne oldu?" Kirpi masasına bir dosya daha daha bıraktı. "İşinin fazla olduğunun farkındayım ama komiser bana pek de uğraşmak istemediğim bir dosya verdi. Çok oyunculu bir vaka."

İlgisini çekmişti. "Yani değiş tokuşa var mısın?" Sesini alçalttı. "Uraraka geçen gün Midoriya'nın  sayısının baya fazla olduğunu söyledi." Aslında ihtiyacı olması bir yana karışık davaları daha çok seviyordu. "İstediğim dilden konuşuyorsun. İstediğini al."

Kendi iki dosyasını ona ittikten sonra yeni raporu incelemişti. Bir çetenin elinden çıktığı belli olan karışık çevrelerdeki hırsızlık vakalarıydı.

"Bunlar eğer birine bağlıysa bu senin alanın değil mi aptal kirpi?" Kafasını salladı. "Öyle de benim sizin kadar kafam çalışmıyor. Ana bağlantıyı bul ve geri kalanını ben halledeyim. Kaynaklarımla fazla konuşursam onlar da benden şüphelenir. Ayrıca kundaklama davlarını aldım. Böyle bir şeyi duymuştum. Bu arada geçen gün Denki dedi. Sen niye Midoriya izinde olunca peşinden apar topar izne ayrıldın?"

"Sanki kendim istedim. Annem olacak insan zorla çağırdı yanına."
"Pekii, AVM?"
"Yine annem. Zorla hediye aldırdı kendine."
"Sizin şu ilişkinizi asla anlamayacağım. Anlaşamıyorsunuz ama sahada ortak gibisiniz. Birbirinizin en büyük rakibisiniz ama gueveniyorsunuz ve her zaman berabersiniz. Hem de çocukluktan beri."
Uzanıp kafasına vurdu. "Seni ilgilendirmiyor. İşin bittiyse ayrıl." Masadan dosyaları aldı ve kalktı.

Dosyayı okumaya başlarken mırıldandı. "Şu aptal hırsızlıklar da hiç bitmiyor."
...

Geçen 6 gün içinde, bazı kanıtlar, kameralar ve Kiridhima'nın alan bilgisiyle merkez olarak kullandıkları barı ele geçirmiş ve 20 kişilik bir ekibi yakalamışlardı.

Sadece ev değil, birçok kuyumcu ve araba bayilerini de soydukları şüpheleri arasındaydı. Bunun için her yere ekstra inceleme göndercekti.

Büyük zafer kazanmışlardı.

Komiserin yanına gidip raporunu teslim ettikten sonra dinlenmek için eve gidecekti. Daha çok planı buydu.

"Gerçekten mi? Gece nöbeti mi?" Kafasını iki yana salladı. "Bu gece ve yarın mesai sonuna kadar. Hafta sonunun tamamını merkezde geçirmediği ne şükret." Delici kara bakışlarla vereceği tüm cevapları yuttu ve gergin şekilde ayrıldı odadan.

Kendini sandalyeye bıraktı ellerini gözlerine bastırdı. Dün akşam operasyon için ayakta durmak zorunda ve şimdi de bu gece de uyku yoktu. Ölecek gibiydi.

"Bakugou? İyi misin?" Denki'nin bakışları üzerindeydi. Çapraz masasındaydı. "Uykusuzum ve nöbetim var. Sence?" Kıkırdadı biraz. "Mido'nun da nöbeti bu gece. Az önce söyledi." Gecenin daha zor geçeceğinin başka bir kanıtı.

"Git kahve getir bana." Denki ayağa kalktı. "Sonra bana bir kahve borçlusun."
...

Gece herkes ayrıldıktan sonra koca merkezde sadece ikisi kalmıştı. Normalde polis merkezleri böyle bir nöbet tutmazdı ama Aizawa her an tetikte olmanın iyi olduğunu söylüyordu ve her gece merkezde iki kişi kalıyordu. Bakugou ve Midoriya genelde aynı gün nöbete kalmazdı. Tüm ekip iyi anlasamadıklarını biliyordu ama aynı gün izin kullanan ikilinin aynı gün nobet tutması kaçınılmaz olmuştu.

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin