-29-

45 10 8
                                    

8 yıl önce - iddanın başlangıcı
...

DJ'den gelen sesler, kalabalığın uğultulu gürültüsü, bardakların ve şişelerin çarpışma sesi ile beraber parfüm ve içki kokusu tüm alana yayılmıştı.

İzuku dans etmekten yorulduğudu için Denki'nin yanından ayrılmış uzak köşelerdeki sandalyelerden birine elinde kutusuyla oturmuştu. Kaç tane içtiğine dair en ufak fikri yoktu artık.

Yeni yeni içmeye başlamıştı ve çabuk sarhoş olmuştu ama bu sefer içmeye hakkı olduğunu düşünüyordu. Ne de olsa az önce lise aşkına bir kızın sırnastığını görmüştü.

Mezuniyetlerinden sonra bile bitmeyen duyguları ve her zamanki gibi tartışmalarıyla yanından ayrılmayan Katsuki bu konuda hiç yardımcı olmuyordu.

2 yıldır seviyordu onu ve neden sevdiğini bile bilmiyordu. Kırmızı gözleri içini yakiyor, kimseye göstermediği duygularını bir bakışta anlıyordu. Onu umursamadığını söylüyor ama onu önemsiyordu.

İşte bu da her şeyi karmaşıklaştırıyordu.

Kabullenmişti. Sevgili olmayacaklardı. Özellikle üniversiteye geçtikten sonra her ne kadar nefret etse de sevgilisi olabilirdi. Kendi iyiliği için duygularını bitirip eski rakipler olarak ilişkilerini devam ettirecekti. Yoksa hayatından tamamen çıkarması gerekirdi ki bunu asla istemiyordu.

"Gerçekten, çok şanssızım değil mi?"

"Evet de şimdi bunun ne alakası var?" Yan gözle yanına oturan Katsuki'ye baktı. "Öylesine. Kıza ne oldu?" Çocuk iç çekti ve onun elindeki kutuyu alıp bir yudum içti. "Ona vurmadıysam tek nedeni kız olduğu için. Aşırı yapışkan." Davranışları nedense ona tuhaf geldi. Daha çok açık sözlüydü ve sesi yumuşak geliyordu. Belki sarhoşluk onu böyle yapıyordu diye düşündü.

Kıkırdadı. "Her zamanki sen işte herkesten nefret ediyorsun." Gözlerini devirdi ve ona baktı. "Emin ol, herkesten olsa burada bile olmazdım." Deku Şişeyi elinden aldı ve içerken ekledi. "Sınav ortalamam senden yüksek olduğu için kazandığım iddia yüzünden gelmedin mi?" Katsuki kıkırdadı yine. Gülmek ona yakışıyor diye bir kere daha yineledi zihni. "Sence şu saçma idda şeylerini istemesem bana yaptıracak bir şey var mı? Ya da senin yanında olmaktan hoşlanmasam seninle konuşur muydum?"

Ve işte yine yapıyordu. "Hayır olmazdın. Ama asla gerçek anlamda sevebilecek misin birini? Ya da herhangi bir yakınlaşma bile yaşayacak mısın? Seni tanıyorum Kacchan." Eğer biraz olsun ayık olsaydi bunları asla söylemezdi.

Zaten bunları sabah uyandığında bunları hatırlamayacaktı.

"Bana donsene bir." Bitmiş kutuyu masaya koyup dediğini yapmıştı.

Döndüğü saniyede ise dudaklar dudaklarını ele geçirmişti. Kalbi çıldırmış gibi atmaya başlamış, kafası az öncekinin birkaç katı kadar sarhoş olmuştu bir öpücükle. Yanaklarında olan ellerinin yüzünü yaktığını hissetti.

Gözlerini kapatıp imkansız hayalinin gerçek olmasıyla karşılık verdi ve ellerini sarı saçlara gömdü.  Karşılık vermesiyle sert öpücüğe uyum sağladı ve tüm nefesini harcadı.

Ayrıldıklarında nefeslerinin birbirine çarpmasını hissediyor, kırmızı alevler yeşil orman ile buluşuyordu.

"Biriyle yakinlasaxaksam, istedgimi seçerim." Dudaklarına bir kere daha baktı. "Ve şu dudklar uzun süredir aklımda."

İzuku yutkundu bir kere ve gerçekliği sorguladı. Şu anın hayal olduğunu söyleseler inanacaktı ama öyle olsa bile uyanmak istemiyordu.

Bu yüzden ona daha sıkı tutundu ve dudaklarını yine birleştirdi. Uzun zamandır istiyordu. Şansı varken tadını cikaracaktı.

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin