İddia-Bakudeku/Dekubaku

-15-‼️

İstek üzerine smutun başladığı yere işaret koyacağım 😙
...

Yine dayanamadım yayınladım. Hadi iyisiniz bölümü yazmayi 5 dakika önce bitirdim. Hdjdjdjk

...
Otel için tatil günleri cumartesi için yer ayırttı öğle arasında gittiği kafede. Sonra da otelin adını ve konumu sırıtarak Kacchan'a göndermişti. Aslında mesaja ilginç bir yorum da ekleyebilirdi ama o şu anda merkezdeydi.

Telefonu kapatıp bol karamelli kahvesini alıp arkasına yaslandı. Etraf iş adamlarıyla doluydu. Merkezin olduğu bölge birçok ofisin ve meydanın bulunduğu bölgenin ortasindaydı. Bu yüzden onların ilgilenmediği ama ekibin çoğunun gittiği devriyeler veya şirketlerdeki büyük çaplı suçlarla da onlar ilgileniyordu.

Bu yüzden onlar en iyi merkezdi ve üniversiteden beri buraya gelmek istiyorlardı diğerleriyle birlikte. Neyse ki başarmışlardı da.

Kahvesi bittiğinde merkeze geri dönmüştü. "Selam Uraraka-san, bakabileceğim dava var mı?" Kız kenarda duran dosyalara göz attı. "Birkaç kaybolma vakası daha var. Çok ilginç değiller ama Mina ile ortak olabilirsin." Hiç yoktan iyiydi. Cinayet olmamasına sevinmesi gerekiyordu. "Olur. Yollarsın bana."

Masasına oturup önce eski raporları doldurmaya çalışırken bir el klavye ile arasına girmişti. Fısıltı halinde çıkan kızgın sesi tanıyordu. "Gün ortasında göndererek ne halt yediğini sanıyorsun?" Kıkırdadı. "Haberin olsun diye. Yoksa güzel bir not eklememi isterdin?"

Elini çekip kafasına vurdu. "Havaya girme bu kadar." Girmişti bile. "Göreceğiz kim havaya giriyor." Ayakta olduğu için bacakları elleri hizasındaydı ve onu sinir etmek için dokunmayı ihmal etmemişti.

"Çek elini yoksa kırarım." Çekti ve klavyeye koydu. "İhtiyacın olan bir şey varsa söylersin Kacchann." Bir şey söylemeden yanından ayrıldığında gülüşü daha çok yayılmıştı.
...

Gün geldiğinde çantasını hazır edip giriş yapmış ve diğer kişinin biraz daha sonra geleceğini bildirmişti. Odaya aldığı kokulu mumları yakmış ve prezervatifi görünür yere koymuştu. Hediyesinin yanına.

Hızlıca bir duş alıp bornozuyla çıktığında karşısında ağzı açık şekilde yatağa bakan bir Katsuki vardı. "Bu şeyler ne lan?! Sen delirdin mi?" Gülerse öleceğini bilerek ciddiliğini korumaya çalıştı. "Açık kırmızı bir kelepçe, göz bandı ve boxerın neyi varmış ki?"

Mümkün olsa ateş fırlatacak gözleri kendisine kitlendi. "Bu şeyleri harbi harbi kullanacağımı düşünmüyorsun. Değil mi? İmkansız." Kıkırdamasına engel olamadı. "Fazla inkar aslında gerçekliktir bilmiyor musun? En çok kullandığımız yöntem katiller için." Üzerine yürürken Katsuki yerinden kıpırdamamıştı. "Şaka yapmıyorum aptal. Öldürürüm seni."

Yanına vardığında elini boynuna atıp baş  parmağı ile dudaklarını okşadı. Şimdiden etkisi altına aldığını farkındaydı. Uzun zaman olmuştu onu öpmeyeli. "Şşt. Tamam onları boşver. Bu gece kullanmayız."

"Asla kullanmayacağız. Ayrıca oda ne kokuyor?" Diğer elini de beline attı. "Afrodizyaklı mumu hediye verdiler." Yüksek ihtimalle küfür etmek için açılan ağzı dili ile kesilmişti. Katsuki'nin elleri boynuna dolanırken yatağın önünde olmasını fırsat bilerek yatırmıştı direk. Birbirlerinin dillerini tatatken aynı zamanda diğer eliyle t-shirt'ünü tutup çıkarmıştı.

Saniyelik ayrılan dudaklarla göz göze gelmişler ve derin nefesler almışlardı. Katsuki için bugün tahmininden de ateşli geçecekti. Durmayacaklarını biliyordu ki itiraf etmesi gerekirse nasıl olacağını merak ediyordu.