-32-

50 8 8
                                    


Şimdiye geri geldik
...

Sonraki sabah Deku koltukta üzerinde bir örtüyle uyanmıştı. Başı fena şekilde ağrıyordu ve masanın haline bakılırsa tahmininden bile çok içmişti.

Hepsinin ise gitmek zorunda oldukları düşünülürse çok kötü bir zamana denk gelmişti dün gece. Zorla kalkıp duş almış sonra ikilinin odasına girmişti. Sarmaş dolaş halleri gülümsetse de vakit yoktu.

"KİRİSHİMA! DENKİ!" İkili sıçrayarak uyandığında şaşkın şaşkın birbirlerine ve sonra ona baktılar. "Tanrı aşkına Mido, ne oldu?"

"Hani ise gitmemiz lazım. Kalkın artık. Ben içeriyi toparlıyorum. Kahve makineniz var mı?" İkisi de iç çekti. "Hep bu kadar erken mi kalkarsın?"

"Aslında evet." Kirishima gerinerek ayağa kalktı. "Biz. Genelde son anda kalkıp koşuşturuyoruz. Kahvaltılık bir şeyler de ister misin?"

"Olabilir." Denki de gözlerini ovup yatağı toparlamaya başladı. "Mido Ei'in pantlonları sana olur herhalde gardtoptan istediğini al. Gömlekler zaten ortak. Sorun olmaz."

"Teşekkürler."
...

Merkeze geri geldiklerinde kahvesiyle beraber masasına geçmişti Midoriya. Ona şu son zamanlardaki kargaşayı unutturacak bir şey varsa o da çalışmaydı.

Bakugou ile araları düzelmiş olsa bile tam anlamıyla duzelmeleri için biraz daha zaman olduğunu biliyordu ve dava harici ona fazla bulaşmamayı aklına yazdıktan sonra dosyaları karıştırmaya başlamıştı.

Kirishima ise dün aldıkları kayıtların sonuçlarına bakıyordu. Deku'nun içkisine afrodizyak katanları sistem tespit edebilmişti. Bu adamları ismen tanıyordu. Onları nerede bulacağına dair birkaç fikri de vardı.

Bugün de merkezda rahat rahat dinlenemeyecekti anlaşılan. Onları normal polisler değil sadece kendi bulabilirdi.

Kayıtların çıktısını alıp Aizawa ve Denkiye dışarı çıkacağını bildirdi. Midoriya'ya haber vermedi çünkü işin arkasından ne çıkacağını aşağı yukarı tahmin ediyordu.
...

"Hey Suna naber?" Telefondaki çocuk onun muhbiriydi. Normalde polis olduğunu çoğu kişi bildiği için güvenlerini kazanmıştı ama temkinlilerdi. O da yüzeysel olarak kimin ne yaptığını bildiği sürece fazlasını istemiyordu onların yanında ama planlarından haberdar olmak için kimseye anlatmadığı bilgi ağı da vardı.

"Selam Ei, bir süredir senden ses çıkmıyordu. Bu sefer ne oldu?" Bir insanın hem samimi hem de mesafeli iş insanı olabileceğinin kanıtı gibiydi bu çocuk. Farklı şartlar altında arkadaş olabileceklerini düşünürdü her zaman.

"Hotaro kardeşler şu anda nerede bulabilir misin?" Birkaç saniye duraklama oldu. "Seni de mi kaybettik yoksa tek gecelik bir şey mi arıyorsun? Seçici değilsen ben de birkaç yer önerebilirim." Gözlerini devirdi. Kadınlarla ve onlarla ilgili ilaçlarla ilgilenen adamları sorduğu için onunla dalga geçiyordu.

"Sadece bul şu adamları her zamanki ücreti yatırıyorum." Kıkırdaması kulaklarına geldi. "İşte bu yüzden en sevdiğim müşterimsin. Kesin adres bilgisi bulduğumda atarım. En fazla yarım saat sürer. Parayı o zaman hallederiz. Bilirsin güven ve sadakati önemserim." Biliyordu. Bu yüzden uzun süredir ondan bilgi alıyordu.

"Görüşürüz." Telefon kapandıktan sonra gerinip ortak alanlara ilerlemeye başladı. Hazır buralara gelmişken yüzünü gösterip biraz bilgi toplayabilirdi.

Aralarında olmaya bayıldığını söylenemese de nefret etmiyordu. Hatta iyi olduğunu düşündüğü kişiler bile vardı. Ayrıca bu sayede ciddi bir olay olduğunda müdahale şansları okuyordu. Kalan olaylara da kendi karışmıyordu zaten dikkatleri üzerine çekmemek için. Bu da ona güvenmelerinin en büyük nedenlerinden biriydi.
...

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin