-7-

50 9 0
                                    


Midoriya aldığı izin belgesiyle Todoroki'nin yanına koşturmuş ve gülümseyen yüzle masasına bırakmıştı. "Artık resmiyiz." Normalde de ifadesiz olan yüz ifadesine hafif bir sırıtma eklenmişti. "Çoktan başladım bile. Banka hesaplarını inceliyorum."

"Şüpheli bir şey var mı?" Kafasını iki yana salladı. "Hesabına para girişi olmamış ama.." merakıyla masaya doğru eğildi. Karşısında şirket çalışanı olarak şüpheli olan adam çıktı. "Belirli aralıklarla hep aynı miktarda parayı atm'lerden çekiyor. Ayrıca diğer şüphelinin sahip olduğu arabayı ona satmış." Yutkundu bir kere Midoriya. Bu adamın ailesi vardı ama başka cocukları kaçırmasında sorun yoktu anlaşılan.

"Teşekkürler. Gerisi bende." Komiserin odasının kapısını tıklattı. Alışık olduğu uykulu sesle beraber içeri girdi. "Davada gelişme var ama bu sefer başka biri incelenmeli. Yukimura Higari ele başı değil. İşin içine ne kadar dahil bilmiyorum ama dikkatleri ona çekmek için başka biri tarafından tutulduğunu düşünüyorum." Aizawa alışkın olduğu uzun konuşmasını bölmemişti. "Takip ekibine ismini ver. Bunu daha en başından yapmalıydın." Suçlayıcı bakışlarla kafasını eğdi. "Haklısınız." Ön yargıyla veya iyi niyetle yaklaşmamalıydı kimseye. Hiragi sütten çıkmış ak kaşık değildi ama bu dünyada herkesin suç işleme ihtimali vardı. En iyi insanın bile.

Selam vererek odan çıkıp takip işlerini halleden en yetenekli casusları Sero'nun yanına geldi. "Seni çok uğraştırdığımın farkındayım ama başka biri daha var." Bezgin bakışlarını gördüğünde attığı üzgünüm bakışlarının işe yaradığını düşünüyordu. "Aynı vakadan Kiriyama." Sero nefesini verdi. "Dostum. Şu kafanı daha iyi çalıştır. Senin yüzünden ekstra mesai yapıyorum." Gözlerini devirdi. "Ailesi olan bir babayı çocuk kaçırmayla suçlamadığım için kusura bakma." Onun şaşkın bakışları altında şüpheli hakkında hazırladığı bilgi dosyasını uzattı.

"Todoroki belli aralıklarla aynı miktarda parayı çektiğini söyledi. Hiragi'yi şüpheleri üzerine çekmesi için kiraladığını düşünüyorum. Böylece o istediğini yapabilecekti."

"Mantıklı. Ama parayı aldığını görmedim. Sadece.." aklına bir şey geldiğini anladığında tek kaşını kaldırdı. "Benim aptal kafam. Bir arkadaşı ona nakit olarak önceden borç aldığı parayı ona verdiğini söylemişti geçen gün kafede. Sorgulamamıştım." Bahse vardı ki o kişi Kiriyama ile aralarındaki bağdı. "İsmini söyle. Araştırmayı yaparız."

"Tomoya Tora." Gülmek istese de bastırdı bu isteğini. "Yardıma ihtiyacın olursa haber ver. Merkezden uzaklaşmak bana da iyi gelir." Çocuk kıkırdadı. "Oldu. Kendi ekibimin dışına çıkarsam komiser beni doğrar. Bakugou'yla kavga etmeyi tercih ederim." Sırıtarak yerinden kalktı. "Sağ ol. Gelişme olursa haber ver."

Artık büyük tabloyu görebiliyordu. AVM de içerde olan güvenlik kameralarının görünmeyen tarafında yürüyen suçluları ve onun suç ortakları ortaya çıkacaktı. Tek seferde 3 suçluyu hapse tıkacaktı. Tabi bu düşündüğünden bile daha büyük bir organizasyonun parçası değillerse.

Kendi masasına geçip oturdu ve en son duyduğu isim için araştırma yapmaya başladı. Bu sırada gözü Bakugou'ya kaydı. Jirou ile stresli bir şekilde tartışıyorlardı. O davanın soruşturmasında yardım etmişti ama genç intiharlara karşı fazla duygusal olduğu için Jirou ve Bakugou bırakmıştı. İyi olacaklarını düşünerek kendi sistemine giriş yaptı. Polis olmanın iyi yanı neredeyse her kişisel bilgiye kolayca erişiyor oluşuydu.
...

Bakugou ise ortaya çıkan kayıtlarla ne yapacağını düşünmekten bir gece daha uykusuz kalmıştı.

Tahmin ettikleri gibi kendi olay yeri inceleme ekiplerinden biri gizli kameraları rapor etmemişti. Bu olay yüzünden davadan geri kalmışlardı. O kişiyi çoktan komisere teslim etmiş ve 2. bir arama ekibiyle Parti'nin olduğu evin kapısına dayanmışlardı.

Aile sanki neyin peşinde olduklarını biliyormuş gibi içeri almamaya çalışınca zorla girmişlerdi ve bodrum katında kaldırılmış kameraları bulmuşlardı.

Ama tahminlerinin aksine o günün kayıtları silinmişti.

Onları tekrar sorguya çekmek istediklerinde lanet aile avukatları karşı çıkmış ve önlerine onlarca rapor yağdırmıştı. Sabrının sınırlarını zorlayan Bakugou şimdilik geri çekilmişti ama bir şeyler gizledikleri bu kadar belliyken onları rahat bırakmayacaktı ki Jirou da onunla aynı inadı taşıyordu bu davada.

"İlk çocuklarla tekrar konuşmaya ne dersin? Okul çıkışı onları bulsak-" elini kaldırdı. "Şımarık veletler avukatların arkasına sığınırlar hemen. Bu işi çözmenin iki yolu var. Ya sıkıcı raporlarla uğraşıp sayfalarca bulduğumuz çıkarımları yazacağız ve haftalar sonra 2. sorgu iznini alacağız." Kız elini masaya koyup devamını getirdi. Daha önceden de aynı davalarda yer almışlardı. "Ya da zorla konuşturacağız. Dava yiyeceksin en son farkında mısın?" Kağıt işiyle uğraşmayıp zor yoldan kanıt elde ettiği olmuştu ama hiç pişman değildi. Ayrıca hakimler arasında bile ünlü olmuştu bu tavırlarıyla. "O çocuklar daha beterini hak ediyor."

İntihar eden kızın bazı fotoğrafları yayılmış, hakkında yalan olduğu kesin dedikodular belli bir ekip tarafından çıkarılmıştı. Tüm bunları o partideki diğer öğrencilerden öğrenmişlerdi. Hatta o partide de iç çamaşırlarıyla evin içinde dolaştığını bile gören vardı.

O gece parti bittikten sonra kız evine geliyor ve gece evde hiç kimse yokken makasla canına kıyıyordu.

"O halde ne yapacaksın?" Sırıtma ya başladı. "İş etiğinin dışına çıkacağız ama... var mısın kulaklık?" Gözleri parladı kızın. "Bu yönünü seviyorum senin. Planın nedir?"

"Veletlerin az da olsa sorumluluk duygusu hissettiğine eminim. Baskı yapacağız onlara. Korku üzerinden." Jirou temel fikri anlamıştı. "Numaraları ve ev adresleri bende var." Dosyada yazıyordu.

"Güzel ama onları toplayacaksak bir şey daha yapmalıyız." Gözleri yesilliyi bulurken ona doğru yürüdü ellerini masasına koydu. "Pişt Deku."

"Evet kaccahn?"
"Ouran lisesinde okuyan kuzeninin numarası lazım." Kaşlarını çatıp onun sorgular bakışlar gönderiyordu. "O davayla mı ilgili?"
"Sence?"
"Kuzenim partide bilse değildi. Ne karıştırıyorsun yine?"
"Öğrenirsin. Diğer öğrenciler polisle konuşurken istemsizce geriliyorlar. Yani ya ver ya da zorla bulayım."
Çocuk iç çekerek telefonunu ona uzattı. "Eri'nin üzerine gitme. Yoshiko ile arkadaşlardı."
"Tamam anladık."

Telefonunu aldı ve geçmişte idda kazandığı için zorla kaydettirdiği parmak iziyle telefonu açıp numarayı kendine gönderdi.
"Yeni dava aldın mı?"
Gözlerini kaçırması yeterli cevaptı.
"Cinayet davası bile değilken bu kadar oyalanman şaşırtıcı. Kolay galibiyetler çok sıkıcı. Çabala biraz bari."
Adam üzerine alınmamış gibi gülümsedi.
"Üzgünüm ama bu ay kurtuluşun imkansız kat- pardon kacchan."
Kafasına bir tane daha geçirdikten sonra Jirou'nun yanına geri döndü.

"Ne yaptın?"
"Deku'nun kuzeni Ouran'da okuyor. Ondan da bir şeyler öğreneceğiz. Sadece öğrencilerin bildiği gerçekler de vardır."
"Haklısın ama diğer yandan bence fazla bir uzun bir konusmaydı ikiniz için."
"Kapa çeneni kulaklık. Seni ilgilendirmez." Gün içinde yüzde doksan kulaklık taktığı için takma adı kaçınılmaz olmuştu. Kız da buna aldırmıyordu.
"Ver numarayı. Kızlarla konuşmayı bilmezsin sen."

Telefonundan ona yolladı numarayı.
...

Yarın yeni bölümm

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin