İddia-Bakudeku/Dekubaku

-21-

Merkeze geldiklerinde söyledikleri gibi karışıklık vardı. Mikey ve Sakura'nın ekibi kapının önünde bağırışmalarıyla çevreyi rahatsız ediyordu ve içeri girmelerini engellemek polisler kapıdaydı.

İkili zar zor aradan sıyrılıp içeri giriş yaptıklarında ise söz konusu iki lideri karşılıklı iki sandalyeye bağlı bulmulardı. Başlarında Denki ve Kiriyle birlikte.

"Eİ! EĞER BENİ 10 SANİYE İCİNDE ÇÖZMESSEN YEMİN OLSUN BURAYI PARAMPARÇA EDERİM!"
"O İKİ GÖZÜ BIRAK DA BENİ AÇ! YOKSA BURADAKİ HERKESİ PATAKLARIM."
"YETTİ ARTIK! SENİ ÖLDÜRECEĞİM SARIŞIN! AKLIMI KARIŞTIRMAKTAN BASKA BİR SEY YAPMIYORSUN!"
"EĞER BENİM ALANIMA GİRMEZSEN GÖRMEZSİN SENİ APTAL"

İkili söz atışmasına devam ederken denki içinden onları nasıl ve neden bulduğunu geçirdi. Sadece merkezden uzaklaşmak için çevrede devriye çıktığında ara sokakta haruka'yı Mikey'yi duvara yasladığını ve çok yakın durduklarını görmüştü. İlk anda kavga ettiklerini düşündüğünde onlara ayrılmaları için seslenmiş ve o anda mikey Sakura'yı iterek bağırmaya başlamış ve ona Sakura'yı tutuklaması için bağırmıştı.

Tabi buradan ayrı bir kavga çıksa da Mikey bir şekilde onları merkeze getirmişti ama geldiklirinden beri tek yaptıkları atışmaktı. İşler gerçek bir kavga dönmeye başladığında ise 10 kişi zar zor bağlamışlardı onları. Tabi bu sırada ekiplerinin kapıda olduğunu bile fark etmemişlerdi.

Bakugou ve Midoriya'ya Kiri kendi anlattıklarından yola çıkarak açıklama yaparken  Mina yanına geldi ikiliye bakarak. "Burada enemies to lovers gören tek ben değilim, değil mi?"

Denki kafasını salladı. "Sana o kadar hak veriyorum ki. Bunu söylersem binayı başıma yıkarlar diye korkuyorum." Mina kıkırdadı. "Nasıl merkezden atacaksın onları? Birbirlerinden şikayetçi olmalarına imkan yok."

"Evet yok. İkisininde yaptıklarından dev bir liste çıkar ve ne Muzan'ı ne de Shigaraki'yi sinirlendirmek istiyorum." Kız elini omzuna attı. "Bu iki deli hakkında ne yapacaksın?"

"Biraz sakinleşip kapının önünde kavga çıkarmayacaklarından emin olunca ekiplerine teslim edeceğim."

Midoriya ve Bakugou da yanına geldi. "Bu ahmakları nasıl susturacağız?" Omuz silkti. "Neredeyse yarım saattir bu haldeler. Yorulmalarını beklemekten başka bir şey aklıma gelmiyor. Enemies to lovers özellikle çeteler arasındaysa çok sancılı."

"O ne lan öyle? Çok saçma." Mina kıkırdayıp ekledi. "Neden öyle diyorsun ki? Benim çevremde de eskiden düşman şimdi aşık  çift var." Midoriya kafasını iki yana salladı. "Diziler sayılmaz Mina."

Sonra da öne çıkıp ikilinin arasına girdi. "Ne kadar büyük bir karışıklık yarattığınızın farkındasınızdır umarım." Bağırmalarına ara vererek Midoriya'ya döndüler. "Kes sesini de çöz bizi. Sarışını patakla-" Bakugou arkadan gizlice gelerek ağzına bant yapıştırdı. "Bunu daha önce düşünmeliydiniz aptallar."

Diğer tarafta aynı şey Mikey içinde yapılınca ikisinden de en fazla homurtu sesleri yükseliyordu. "Eğer susmazsanız bantlar kalır ve tüm gece nezarette kalırsınız bu şekilde."

2 dakika sonunda ikiside pes etmişti. Ei kapıyı gösterdi. "ikinizin de ekibi kapıda. Birbirinize o kadar daldınız ki fark etmediniz bile." İkiside kapıya odaklandıklarında gelen sesleri fark etmişlerdi. "Polis merkezinde olduğunuzu da tekrar hatırlatayım. Çoğu şeyi görmezden geliyor olabilirim ama eğer burada bir kavga olursa kimin altında çalışıyor olursanız olun, kurtuluşunuz olmaz ve rezil olan siz olursunuz. Kendi aranızdaki meseleyi bir çete savaşına dönüştürmek mi istiyorsunuz? Yine?"

Söyledikleri mantıklı gelmiş olmalı ki susmuşlardı. Midoriya tekerlekli sandalyeleri yan yana getirdi. "Ses çıkarmadan ayrılacağınıza söz verirseniz, ellerinizi çözeceğiz." Birbirlerine kızgın birer bakış attıktan sonra kafalarını salladılar.

Midoriya geri çekilip Kiri'ye fısıldadı. "Ağızlarını açma." Kafasını salladı. "Düşünmedim bile."

Böylece ağızları bağlı şekilde merkezden çıkarıp iki lideri teslim etmişti. Ağızlarını açtıktan sonra kavga etmeyeceklerini söylerek farklı yönlere gitmeye başlamışlardı.

"Bir sorun daha bitti." Onlardan gittikten otuz saniye sonra ise bir adam merkeze girdi. "Beni dolandıran şerefsizi şikayet etmek istiyorum." Denki nefesini verdi. "Ve başka biri başladı. İida! Gelsene."
...

Akşama çıkış vakti geldiğinde Midoriya ve Bakugou kapıda buluşmuştu. "Bırakacak mısın beni?" Arabasına yöneldi. "Sabah dedim değil mi?" Kafasını sallayarak arabasına bindi. Evine giderken öğlende olan gerginlik hala aralarındaydı. Sessizlik çok gericiydi ikisi içinde. Kapıya geldiklerinde Midoriya mırıldandı. "Kacchan, istediğim kişiyle görüşebileceğimi biliyorsun ki zaten şu anda bir şey yok zaten ama iddamızın da bununla bir ilgisi yok." Evet yoktu. Onlarınki yatakta olan bir şeydi. Duygusallık yoktu. Sevgi yoktu. Önemseme veya beraber vakit geçirmek yoktu.

-Ulan nasıl yok İzu, konuşturma beni-

Bakugou homurdandı ağzının içinde. "Farkındayım Deku. Benim olduğum yerlere o marulu getirme yeter." Ayrıca diye ekledi içinden. Benim yerime onunla zaman geçirdiğin için aşırı derecede kızgınım ama lanet ki ne nedenini anlıyorum ne de görüşme diyebiliyorum. Sen ise o tehlikeli dediğim halde beni dinlemiyorsun aptal.

Bu lanet hissin nedeni neydi?

"Dikkat ederim. Görüşürüz." Araları böyle olmasa yemeğe davet ederdi ama şu anda onun yalnız kalması gerektiğini anlamıştı Midoriya. Evine çıkıp kendine yemek hazırladı ve o sırada Shinso'dan gelen mesajları yanıtladı.

Genel konuşmaları uymuştu, güzel vakit geçiriyordu. Kavga etmeden anlaşabileceği yeni biri katılmış gibiydi hayatına. Uzun zamandır olmayacağını bildiği ama istediği bu değil miydi? Kendi düzenine uymayı kabul edecek biri.

İyi de neden boş hissediyordu?

Bakugou'ya dedikleri aklında canlanırken aklına geldi. Eğer daha da ileri giderse ilişkisi iddaları son bulacaktı.

içinde anlamsız bir huzursuzluk geldi ama boşvermeyi seçti. "Sekiz yıldır böyleyiz sonuçta. Normal."

Neden bu kadar rahatsız oluyorsun?
O saddece partnerse umrunda olmamalıydı
Sadece alışkanlık mı, kendini kandırma
Lisedeki duygularını inkar etmeye devam mı edeceksin?
Ayrıca ona ne demeli, bugün ne kadar gerildiğini gördün. Bu normal bir hoşlanmama olmadığını biliyorsun.
Neden 8 yıldır berabersiniz sanıyorsun?

Beynine anlamsız düşünceler dolarken ürperdi ve kafasını iki yana salladı. Lisede 2 yıl boyunca tüm tartışmalarına rağmen ondan hoşlanmıştı karşılık alamayacağını bile bile. Ama üniversitede yaşadıkları o geceden sonra duygularını gercekten söndürmüş ve yanında olup iddiaya göre hareket edeceğine karar vermişti kendi kendine.

8 yıldır düzenleri buydu. Polislik dışında doğru düzgün hayatı yokken yeni biriyle tanışma heyecanı onu sarmıştı. Çünkü

"Daha kesin bile değil hiçbir şey. 2 hafta var. Karar vereceğim." Kendi kendine konuştuğunu fark edince susup yatağına yattı.  Her şeyden çok uykuya ihtiyacı vardı.
...

Shinso gireli 2 gün oldu ama şimdiden gerildi ikiside chcjxjfj

Bu arada fazla şarkı önerisi yapmam harika bir fantastik hava veren bir şarkıcı buldum

Lydia the Brad- rule the quiet
Lydia the Brad- Melodic Massacre

favorlerim oldu ama tüm şarkılarına göz gezdirin derim (Disney prenses şarkıları villan versiyonları der susarım)

Aynı isimle Instagram ve spotfiy hesabını gördüm YouTube da kesin vardıt

İyi günler💕