-35-

40 8 12
                                    

Yok ben kendimi durduramıyorum..

İyi okumalarrr

Spoi: 3 bölüme kadar fena ilerlemeler göreceğiz 😌
...

Deku enerjisinin son demleriyle kendini koltuğa attığında Bakugou ona diğer koltuktan gülmeye başladı. "Kacchan, tüm evi temizlettin. Hem de en ince ayrıntıya kadar. Biraz acı bana ve yemek yap." Kafasını iki yana salladı. "Köle olan sensin ve bende acıkmaya başladım. Sana 10 dakika veriyorum. Ayrıca hazır yemek yasak. Kendin yapacaksın."

İçinden söverken dinlenmesini 5. dakikasında kapı çaldı. Birbirlerine baktıklarında Midoriya sormaya bile gerek duymadan ayağa kalktı.

"Evet?" Bir adam ve arkasından bir sürü tepsi ve kutu taşıyan insanlar girerken şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı. "B-burada neler oluyor?"

Salona gelip masanın üzerine mum, vazoda gül, üst üste tabaklar koyarken diğerleri de kapalı yemek servisi tabaklarını mutfak tezgahına dizmişlerdi. "Yemek siparişinizi getirdik. Afiyet olsun."

Bakugou da olan biteni anlamazken telefonuna gelen mesajla anlaşılmış oldu. O aptal Kirpi ve Pikachu onlara yollamıştı.

Adamlar eldikleri gibi çıkarken Deku da yanına geldi. "Az önce ne oldu?" Bakugou saniyesinde romantik söylenebilecek hale gelmiş masaya baktı. Kendi sipariş verdiğini söylese az öncesiyle çelişirdi. Gerçeği söylemesi de söz konusu değildi. "Yanlış adres filan olmalı ama ödemesi yapılmış. Şanslıymışsın. Gel yiyelim."

"Kacchan, bunu sipariş eden birileri var." Omuz silkip masaya oturdu. "Onların sorunu. Eğer ödeme için gelirlerse öderiz ama masa bile hazırken gel şuraya."

Masaya oturmak üzereyken ekledi. "Dolapta şarap var. Birer bardak doldur."  Ona kötü bakışlar atarak kalkmış ve dediğini yapmıştı. "Yemek hazırlamak zorunda kalmadığına şükret."

"Bunun için ne kadar para ödememiz gerekecek acaba?" Ama bu sırada yemeğe de başlamışlardı. Kabul ettikleri bir şey varsa lezzetliydi. Ayrıca kimse ücret için geri gelmemişti.

Lezzetli ana yemek, meze ve tatlılarla fazlasıyla doymuşlardı. "Kalan şeyleri kaldır, bu şeylerde bunları bırakıyorlar." Midoriya ayağa kalktı ve tabak setlerini toparlamaya başladı. "Başka emriniz?" Bakugou gözlerini devirdi.

"Ekstra çalışma yapmam lazım. Seni de kısa süreli olarak bırakıyorum."
"Beraber? Son dava zorlu gibi."
"İstediğini yap."

Böylece beraber 3 saat daha çalıştıklarında günlük sınırlarına ulaşmışlardı.

"Beni yatağa taşı sonra da yat yanıma da uyu. Beynim çalışmıyor artık." İzuku gerinerek yerinden kalktı ve onu belinden tutarak omzuna attı.  "SALAK! NE HALT EDİYORSUN SEN!" Bacakları hemen göğsünde tepinirken hemen arkada olan yatağa attı onu. "Nasıl taşıyacağımı söylemedin."

Bakugou söylenerek yatağının içine girdi.  "Seninle uğraşacak enerjim olmadığı için şanslısın. Işığı kapatıp yat."

Dediğini yapıp yanında yattığında Deku hala neden burada olduğunu çözememişti. Yatmadan önce onu evine göndereceğini düşünüyordu ama anlaşılan 1 hafta burada kalacaktı.

Yanında neredeyse uyuyakalmış haline bakıp gülümsedi. Şikayetçi değildi. Onunla geçirdiği vakitleri değerlendirmeliydi.
...

Sabah ise alarmla uyandıklarında Bakugou göğsünde uyuyordu. Midoriya sakinliğini zor korumuştu onun uykulu hakini görünce. Önceden de böyle uyandıkları olmuştu ama şimdi duygularının farkındayken kalbinin  hızlanmasına engel olamıyordu. "Kacchan, hadi uyan." Kıpırdanıp kafasını göğsüne bastırdığında yutkundu bir kere.

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin