-26-

33 7 5
                                    


Deku sabaha anca kendine gelmişti ve aşırı üzgündü. İlk defa ciddi bir şey düşündüğünde başına bu gelmişti. Yanında uyuyan Kacchan'a baktı.Dün akşam neden oradaydı bilmiyordu ama onun sayesinde kurtulmuştu. Gerçekten, artık itiraf kendine etmeliydi. Yeteri kadar kendini kandırmıştı bu konuda.

Ondan başkasını istemiyordu. Ona aşıktı fazlasıyla.

Ama ona ne kadar değer veriyordu, sınırları neydi hiçbir zaman emin olamayacaktı. Ayrıca nadir de olsa yakınlaşabiliyorlardı. Eğer onu sevdigini öğrenirse her şeyin bozulacağını biliyordu. O aşktan nefret ederdi. İlişkilerini bitirene kadar bu kadarı yetmeliydi.

Aklına balyoz gibi düştü. Bunu bitiren o olmuştu. Acıyla inledi ve iki defa özür dilemeyi aklına yazdı. Eğer bu olanlardan sormak Bakugou bitirmek isterse bir şey diyemezdi. En azından görüşecekkerfi ve şansı varsa aynı davranmaya devam ederdi ona.

Duşa girmek için kalkmaya çalıştı ama başaramayacağını anladı. Fena acıyor ve ağrıyordu her yeri. Uyanana kadar dinlenmek için yanına yattı ama fark etmeden uyuyakalmıştı.

Alarmla uyanan Bakugou hemen kapatıp odadan çıkmıştı. Dün gece unutmuştu ama bu sabah iş vardı ve ikisinin de pek gidecek hali yoktu. Komisere yalvarması gerekecekti öğlenden sonra gelmeleri için.

"Deku saldırıya uğradı ve dinlenmeli. Şikayet oluşturmak için öğlende o uyanınca geliriz." Tahminin aksine onu onaylamıştı. "İyi hissetiğinde gelin. İkinize de tüm gün izin yazıyorum. Başımız kalabalık olmadığı için şanslısınız." İçinden teşekkür etti ve kahvaltıyı hazırlamaya başladı.

"Kacchan." 1 saat sonra sesiyle odaya gitti. "Daha iyi misin?" Yatakta hafif dikilip karışık saçlarını yüzünden çekmesini izledi. "Evet. Ama.. duş almama yardım eder misin?" Yanına gidip kucağına aldı onu. "Ben.. üzgün-" Dudaklarıyla susturdu onu. "Her şey sırayla. Önce sana bakalım."

Ona duş aldırıp temizlemiş ve kahvaltı için masaya geçirmişti. Büyük bir açgözlülükle saldırıp her şeyi bitirmesi iyiye işaretti. Sonra ona ağrı kesici vermişti.

Salonda kahveyle oturmaya başladıklarında ise gerginlik geri dönmüştü. "Seni dinlemediğim için özür dilerim. Ayrıca neden bilmiyorum ama beni orada olup beni kurtardığın için teşekkür ederim."

"Akıllanmadığın için bir önlemdi sadece. Boşver. Şu olaya gecmeden önce idda konusunda-" Deki elini kaldırıp sözünü kesti. "Ben bu şekilde bitirdikten sonra devam etmek istemezsen gerçekten anlarım. Hem.. hak ettim bunu."

Aslında kendi de böyle söyleyecekti ama onun sonlandırması işine gelirdi. "Sen dedin. Ben değil Deku. Bunu unutma." Kahvesinden içti.

Yaptığı bir hataydı ve o bitirmişken Bakugou bunu unutup devam etmek istemeyecekti. Ki artık onunla lanet bir partnerlikten daha fazlasını isterken bununla yetinmeyecekti.

Diğer yandan şu anda ilgilenmeleri gereken fazla kişisel konu vardı. Ondan sonra daha yeni anladığı hislerini anlamdırmaya ve aralarını düzeltmeye odaklanabilirdi.

Tabi birde Deku'nun ona karşı ne hissetiğini de anlamaya çalışmalıydı ama ona davranışları hiçbir zaman değişmemişken nasıl anlayacağını bilmiyordu.

Bakışlarını yere çevirdi Deku. Bitirmişti tamamen partnerliği. Ama ona aşık olduğunu kabullenmişken kendine yarardan çok zarar verirdk.."Peki, şimdi iyi miyiz?" Bakugou sırıttı. "Biz ne zaman iyi olduk Deku?" O da gülümsedi. Haklıydı.

Onlar hem iyi hem kötüydü.
Onlar hem tartışır hem beraber çalışırdı.
Onlar birbirlerini geçmeye çalışırken saygı duyarlardı.
Birlikte vakit geçirmekten hoslanmadıklarını söyleyip hayatları boyunca bir arada olanlardı.

İddia-Bakudeku/DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin