Merhabalarr ben erkenden geldimm
Keyifler nasıl efenim?
Sonunda final maçı bölümüne geldik :) bakalım neler olacak :)
İyi okumalarr
***
46. Bölüm: "Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum"
●●●
Sırıtmadan duramıyorum.
Dün akşam Zehra beni öptükten sonra takım menejerimiz Pelin ablanın odasından çıkması ve bizi fark etmezi yüzünden bu olay hakkında konuşamadan birbirimize iyi geceler dileyip odalarımıza gitmek zorunda kalmıştık.
En azından öpüşürken yakalanmamıştık buda bir şeydi.
Dün akşamki Eren ile aramızda geçenleri anlattığım Simge'nin yanımda sinirle Eren'e sövmeleri bile yüzümdeki sırıtmaya engel değildi.
"Onun o elini alıp münasip bir yerlerine sokmak vardı işte ama neyse."
İlk kez onu bu kadar sinirlenmiş bir şekilde görüyordum.
Siniri beni güldürürken asansörün kapıları açıldı ve beraber otel restorantının olduğu kata indik.
Otel restorantından içeriye girerken kolumu onun omzuna attım bir anlık neşeyle. "Dün akşamki olay yerine bugünkü finale odaklanman daha iyi olmaz mı takımımızın biricik atom karıncası?"
Simge başını bana çevirdi ve onun şaşkın bakışlarını görmemi sağladı. "Hande."
"Efendim?" Neden böyle bakıyordu ki? Bir şey mi olmuştu?
"Sen iyi olduğundan emin misin Balım? Bir tür beyin tramvası geçiriyor olmayasın?"
Anlamsızca baktım ona. "Ne alaka?"
Bakışlarıyla omzundaki elimi işaret etti. "Bu temas ve uyandığündan beri süren bu neşeli haller hiç senlik değil." dedi. "Sen en son Zehra yüzünden depresyondaydın üstelik."
Zehra'nın ismini duymam daha çok sırıtmama neden oldu. Hani şu otuz iki diş denilen türden bir sırıtmaydı bu. "Zehra, hem yaram hem yara bandım oldu."
Gözleri merakla bakarken önünde durduğumuz açık büfeden bir tepsi ve tabak aldım.
"Dün akşam Zehra'yla mı konuştunuz?"
"Evet."
İkimizde tabaklarımızı doldururken Simge soru sormaya bende onu kısaca cevaplamaya devam ettim.
"Yani aranız düzeldi mi?"
"Gibi gibi."
"Ne demek 'gibi gibi'?"
Tabağıma kendime yetecek kadar şey alınca arkamı döndüm ve yeşil gözlerin sahibini bulmak için etrafıma bakındım.
"Yoksa! Yoksa siz-" Simge sesini kıstı ve kulağıma doğru kaldırdı kafasını. "Sevgili mi oldunuz?"
Ve işte onu buldum. Oda bana bakıyordu. Göz göze geldiğimizde gülümsedim. Onun oturduğu masaya doğru yönelirken Simge'yi "Henüz değil." diyerek yanıtladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiirler Var Aramızda (Girl×Girl) [Hanzeh]
FanfictionHande Baladın, alışılmışın dışında bir voleybolcuydu. Fazla gülmez, maç esnasında yüzünde pek mimik oynamazdı. Elinden hiç düşürmediği kitapları ve şiirleri de kesinlikle insanlardan daha çok seviyor gibiydi. Herkes ona tarihin ilk voleybolcu robotu...