Selaaam
Ben geri geldim
Ne yaptınız görüşmeyeli? Hayat nasıl gidiyor?
Baktım wattpad düzelecek gibi değil bende dedim 'Bir engel benim bölüm yazmamaı engelleyemez be heheyt'
Vee bölüm yazdım
Düzene aynen devam yani
Sizde bol bol yorum yaparsınız böylece mis gibi devam ederiz hayatımıza
Hayde iyi okumalarrr
***
47. Bölüm: "Başardık Güneş'im"
●●●
(ZEHRA'DAN)
Melissa 3. seti bize kazandıracak ve durumu 2-1'e getirecek son sayıyı aldığında seti almamızın verdiği rahatlamayla hemen kenara doğru döndüm.
Hande çıktıktan sonra maç boyunca fazlasıyla gergindim, gözüm sürekli kenarda tedavi gören Hande'ye doğru kayıyordu. Elimden geldiğince maça odaklanmaya çalışmıştım yinede.
Bok vardıda kendini öyle pervasızca atmıştı. Bir sayı ondan önenli değildi, böyle yapması saçmaydı.
İyi olduğundan emin olduktan sonra bunun için onu çok fena azarlayacaktım.
Hakem seti bitiren düdüğü çalarken ona doğru gitmek için aceleci davrandım.
Ama yanına ilk giden ben değil düdük çalar çalmaz oraya doğru koşan ,evet gerçekten koşmuştu, Elif olmuştu.
Bende hemen peşinden koşar adımlarla gittim sevdiğim kadının yanına.
Elif yerde oturan Hande'nin yanına çökmüş bir yandan Ataman abiye Hande'nin neyi olduğuna dair sorular soruyor bir yandan da Hande'ye küçük bir çocuk gibi kucağına çekerek sarılmaya çalışıyordu.
Hande'nin o an yüzündeki ifadeyi görünce tüm telaşıma ve endişeme rağmen kıkırdamamı tutamadım.
"Elif biraz sakin ol." dediğim sırada Ataman abinin ciddi ifadesi duraksamama neden oldu.
"Bir sorun mu var?" diye sorarken kalbimin korkuyla titrediğini hissediyordum. Bakışlarımı Hande'ye doğru çevirdim tekrar. Elif'in omzu üzerinden bana bakan gözlerinden belliydi yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu.
Yere düştükten sonra 'Bileğim' diye acıyla inlemesi yankılandı tekrar kulaklarımda.
Ama ciddi bir şey olmadığını söylemişlerdi, sorun yoktu hani? O zaman Hande'nin yüzündeki bu ifade neydi?
"Zehra." Santaralli bana seslendiğinde hemen arkamı dönüp ona baktım. "Sonraki sette sen sahaya çıkmayacaksın. Bu sette iyi iş çıkardın, dinlen biraz." Elini omzuma koyup sıktı hafifçe ve gözleriyle omzumun arkasını gösterdi. "Hadi Hande'nin yanına git."
Gülümseme çalıştım. "Tamam." Santaralli Aslı'nın yanına dogru giderken Eda ablanın da Hande'nin yanında olduğunu fark ettim ve hemen onların yanına gittim.
"Ne demek istiyorsunuz yani? Hande, bu ne demek?"
Eda ablanın yüzündeki ciddi ifade ve sesindeki öfke hiç hayra alamet değildi.
"Ne oluyor?"
Hepsinin yüzü çok ciddi. Elif ve Eda abla çok kızgın gibi, Ataman abi ise ne diyeceğini bilemez halde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiirler Var Aramızda (Girl×Girl) [Hanzeh]
FanficHande Baladın, alışılmışın dışında bir voleybolcuydu. Fazla gülmez, maç esnasında yüzünde pek mimik oynamazdı. Elinden hiç düşürmediği kitapları ve şiirleri de kesinlikle insanlardan daha çok seviyor gibiydi. Herkes ona tarihin ilk voleybolcu robotu...