Güünaaaydın
Nasılsını efenim keyifler yerinde mi?
Sizi fazla bekletmeden bölüm atayım dedim
Bence gayet güzel bir bölümle karşınzdayım
Buyrunn iyi okumalarr
***
43. Bölüm: "Binlerce kez iyi geceler sana"
●●●
(ZEHRA'DAN)
"Ay bugün bir başka güzel
Yıldızlarla dans ediyor gözlerin
Sağ kalan ölüler meydanı, silah sesi iki el
Mum ışığı gölgesine vuruyor gözlerin
Korkulu rüyaların gerçekliği, Ay'ın güzelliğine bedel
Bir Ay ışığında Yıldızlara karışıyor gözlerin."Sesini duyduğum an ona dönen gözlerimi şiir bitsede alamadım ondan. Ses tonundaki yumuşaklık kalbime vuruyordu. Yanımdaki sandlayede oturuyordu ve bedenlerimiz arasında fazla mesafe yoktu, aldığım her nefeste kokusunu hafifçe alabileceğim kadar yakındık.
Sanırım bu yüzden o geldiğinden beri derin derin nefesler çekiyordum içime. Çok sevdiğim kokusu yüzünden.
Sahi, merak ediyordum: bir insan bir insanın kokusuna nasıl bu kadar bağlanabilir? Onun kokusunu hissettiğim her anda gözlerim kapanıyordu benden izinsiz, onun bana sarıldığı o güzel zamanlarda yani kokusunu en çok hissettiğim zamanlarda gözlerimi kapatıp derin nefesler alıyordum istemsizce. Bir koku bir insanın üzerinde nasıl bu kadar etkili olabilirdi?
Peki ya sesi, onun bu güzel sesi nasıl kalbimi bu denli etkileyebilir? Kalbim deli gibi çırpınıyor, onun dudaklarından çıkan her mısra kalbime işliyordu.
Bir şeyler söylemem lazım, konuşmam lazım. Onun bir anda yanıma gelip bana şiir okumasının nedenini anlamam lazım.
Benim yerime Ay'a bakan kadından gozlerimi ayırmadan boğazımı temizledim ve kurumuş dudaklarımı ıslattım. Konuşmak için hazırladım bir nevi kendimi. "Güzel şiirmiş." diyebildim şiir bittikten ancak birkaç dakika sonra.
Dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve işte o çok sevdiğim gamzeleri karşıladı beni. Gamzeler onda görene kadar o kadarda dikkat çekici bir şey değildi benim için. Şimdi ise hayatımın ve kalbimin vaz geçilmeziydi.
"Sence bir şiirin güzel olma nedeni nedir? Şair mi? Yoksa ona o şiiri yazdıran mı?" Beklenmedik sorusuyla durdum. İnatla bana dönmeyen gözlerine baktım, bu ani sorunun nedeni anlamak için. Kahverengi gözleri her zmaanki gibi dingindi, çok sevdiği o deniz manzarası gibiydi.
"Bilmiyorum." diye yanıtladım onu dürüstçe. Beklenmedik bir soruydu, cevabını bilmediğim bir soruydu. "Sence?" Onun fikrini merak ediyordum.
Dudaklarındaki tebessümü korumaya devam ederken cevapladı beni. "Kalp dediğin atıyor zaten. Marifet ritmi değiştirebilende." Gözleri hâlâ bana dönmemişti. "Bir şairin duygularını ve düşüncelerini ne kadar iyi ifade edebildiği önemlidir elbette ama asıl mesele ona o duyguları hissettirendedir. Şiir güzeldir çünkü sebebi güzeldir."
Dudaklarından çıkan her kelimeyi dikkatle dinliyordum. Onunla böyle konuşmayalı, onu dinlemeyeli kaç gün olmuştu? Neredeyse iki hafta. Özlemiştim, itiraf etmeliyim ki çok özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiirler Var Aramızda (Girl×Girl) [Hanzeh]
FanficHande Baladın, alışılmışın dışında bir voleybolcuydu. Fazla gülmez, maç esnasında yüzünde pek mimik oynamazdı. Elinden hiç düşürmediği kitapları ve şiirleri de kesinlikle insanlardan daha çok seviyor gibiydi. Herkes ona tarihin ilk voleybolcu robotu...