2.5

441 27 0
                                    

"Onun aşık olduğu biri var."

Arya'nın sözleriyle Melis güldü.

"Allah sahibine bağışlasın."

Yaşanan diyalog öksürmeme neden olurken abim ve Asrın'ın bana döndüğünü gördüm. Öksürüğümü zar zor geçirdikten sonra onlara iyi olduğumu söyledim.

Yarım saat sonra kapının çalmasıyla Melis kalkıp kapıyı açtı. Alperen, İsmail ve Melis birlikte salona geçtiklerinde İsmail'in yüzü dikkatimi çekti. Diğerleri de benim gibi fark ettikleri şeyle ayağa kalktılar.

"İsmail, ne oldu yüzüne?" Kaşındaki pansumanlı yaraya dokunarak sormuştum bu soruyu.

"Benim salak ikizim, yine ne haltlar yedin?"

"Bir şey olduğu yok ufak bir kavga," dedi İsmail. Alperen ise onun hâline gülerek bakıyordu.

"Ne oldu ya, alt tarafı içecek alacaktınız," dedi Doğa. Birlikte koltuklara kurulduktan sonra Alperen olanları anlatmaya başladı.

"Bu dangalak tutturdu ben kullanacağım arabayı diye. Sonra trafikte delinin tekine yanlışlıkla ufak bir çarptı. Bu deli de çıkıp bağırmaya başlayınca birbirlerine girdiler. Sonrası karakol işte."

İsmail böyleydi işte. Bizim yanımızda eğlenceli, delidolu bir çocukken dışarıda sinir küpüne dönüyordu. Gerçi bu sinirli hâline Karadenizli olmasının etkisi de olabilirdi.

"Neden bir kavga yüzünden karakola düştüğüne şaşırmadım acaba?" Zeynep'in sitemiyle salonda gülme sesleri yükseldi.

Bir kaç saat sonra annemin aramasıyla saatin farkına vardım. Yaklaşık 1 saat sonra annemler eve döneceklerdi. Bugün nöbetçi olmadıkları için erken geleceklerdi ve haftanın çoğu günü genellikle nöbetçi oluyorlardı. Bu yüzden de birlikte yemek yemeye annem fazla önem veriyordu.

Bu da demek oluyordu ki eve dönmemiz için yaklaşık 1 saatimiz vardı. Bu 1 saat içinde eve varmamız, evi toplamamız ve sofrayı hazırlamamız lazımdı.

"Kızlar, bizim artık kalkmamız lazım."

"Biraz daha kalsanız olmaz mı?" Melis'in şirin bir şekilde sorduğu soruya başımı salladım. Ben de biraz daha oturmak istiyordum ama acelemiz vardı.

"Başka bir gün yine toplanalım. Öptüm hepinizi," diyerek ayaklandım.

"O zaman biz de kalkalım," dedi Asrın ve hep birlikte kapıya yöneldik.

Arya ve ben diğer kızlarla vedalaşırken abim ve Asrın da erkeklerle vedalaşıyordu. Abimin Alperen'e olan bakışları oldukça ürkütücü olduğundan kafamı farklı bir yöne çevirdim.

Vedalaşma faslı bittiğinde aşağı indik ve arabalara dağıldık. Ben arabaya binmeden Asrın çaktırmadan göz kırptığında hemen korkuyla abime baktım fark edip fark etmediğini görmek için. Neyse ki abim bir şey görmemişti.

Kısa bir süre sonra eve vardığımızda ben alelacele sofrayı hazırlarken abim de etrafı toparlıyordu.

Biz nihayet işlerimizi hallettik diye rahatlarken kapı çaldı. Gidip kapıyı açtığımda içeri annem ve babam girdi. İkisine de sıkı sıkı sarıldım.

Annem ve babam doktor olduğu için sürekli nöbettelerdi. Bu yüzden çok fazla zaman geçiremiyorduk. Onları özlememek elimde değildi. Yine de onlarla gurur duyuyordum. İnsanların canlarını kurtarmak kolay bir şey değildi.

Hep birlikte masaya geçtiğimizde hep olduğu gibi güldük, muhabbet ettik.

BÖLÜM SONU

Selamlaar! Bu zamana kadar yasal olmadığı için vpn kullanmıyordum ama Wattpad açılacak gibi değil. Bu yüzden sizi daha fazla bekletmemek adına vpn indirdim. Umarım bir an önce Wattpad'e kavuşuruz. Akşam yeni bölümde görüşmek üzere. Seviliyorsunuz.

Shawty || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin