0.5

3.6K 204 40
                                    

Arabanın iyice uzaklaşmasını bekledikten sonra apartmana girdim. Asansördeki aynaya bakmamaya özen göstererek bir şeylerle uğraştım. Şuan ki halimi görmek istemiyordum çünkü. 

Bir anda asansör durduğunda nefesimi tuttum. Hayır, şimdi olmamalıydı. Kendimi sakinleştirmeye çalışarak asansördeki alarma bastım. Panik atağım vardı ve kriz geçirmek üzereydim. 

Sakin ol Enfâl, bir şey olduğu yok. 

Nefes al ve ver. 

Panik yapma. Panik yapılacak bir şey yok.

Nefes alışverişlerim sıklaşırken acil yardım tuşuna ardı arkası kesilmeden basıyordum. Alarm, tüm binanın içerisinde rahatlıkla duyulacak bir ses seviyesindeydi. Buna rağmen kimse gelmiyordu. Bunun üzerine iyice panik olarak kapıya vurmaya başladım. Aynı zamanda da ağlıyordum.

"Yardım edin! Kimse yok mu? Yardım edin!" Resmen çığlık çığlığa bağırıyordum. Çok fazla panik olmuştum. Kapıya vurmaya devam ederken bir yandan da bağırıyordum. 

"Yardım edin! Lütfen yardım edin!" Sesim gittikçe kısılıyordu. Bilincimi açık tutmak da zorlaşıyordu. Tam o esnada dışarıdan biri kapıya vurmaya başlamıştı.

"Enfâl! Enfâl! Geldim, iyi misin?" Cevap verecek gücü kendimde bulamıyordum.

"Enfâl! Ses ver. Yalvarırım ses ver. İyi misin Enfâl?" Sesin sahibini tanımıyordum ama anlaşılan o beni tanıyordu.

"İyiyim. Çıkar beni buradan," dedim güçsüz çıkan sesimle.

"Tamam Shawty. Bekle. Sakin ol. Birazdan çıkartacağım seni." 

Gelen Shawty'di. Eğer o buradaysa abim neredeydi?

"Enfâl, konuş benimle. Sessiz kalma. Ekipler geldi çıkacaksın."

"Ben iyi değilim Shawty. Gözlerim kapanıyor."

"Hayır! Sakın Enfâl. Uyanık kalmaya çalış."

Dediğini yaparak başımı iki yana salladım ve ağlamayı kesmeye çalıştım. Ama olmuyordu. Asansörün ardındakiler de kapıyı açmaya uğraşıyorlardı. 

Sakin ol Enfâl.

Ağlamayı kes.

Geldiler.

Shawty geldi.

Kendimi engellemeye çalıştım ama ağlamamı bir türlü dindiremiyordum. Nadiren panik atak krizi geçirirdim ve geçirince de atlatmam çok uzun sürüyordu. Gözlerime pus inmişti. Tam o esnada kapı açıldı ve içeriye uzun boylu biri hızla girdi. Aynı hızla beni kucağına alıp asansörden çıktı. Titreyişlerim hala durmamıştı.

"Şşşh, sakin ol Shawty. Geçti."

Hayır, geçmemişti. Geçemiyordu.

Öyle bir haldeydim ki ona cevap vermeye mecalim yoktu. Yüzünü bile tam seçememiştim. Shawty birkaç katı daha merdivenle çıkıp dairenin önüne geldi. Yere eğildiğinde düşmemek için kollarımı boynuna doladığımda hızla paspasın altından anahtarı alıp kapıyı açtı. Eve girince titremelerim biraz da olsa azalmıştı. Beni odama götürüp yatağıma yatırdığında üzerime eğildi ve ateşimin olup olmadığına baktı.

"Abin birazdan gelir. İyi ol Shawty." Onun sözlerinin üzerine daha fazla dayanamayarak gözlerimi kapadım.

Shawty || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin