4.4

716 116 42
                                    

(Önceki bölümlerden de oy vermedikleriniz varsa lütfen onlara da oy vermeyi unutmayın.)

SINIR: 100 OY 40 YORUM (Lütfen yorumlarınız bölümle alakalı olsun)

Nokta, harf ve random gibi şeyler kullanmadan yorum yapmaya dikkat edin olur mu? Seviliyorsunuz.
...

Hayatımdaki en stresli sabah kesinlikle bu sabahtı. Az kalsın ayvayı yiyorduk.

Neyse ki Arya, her zaman yaptığı gibi bizim kurtarıcımız olmuştu ve durumu toparlamıştı. Bu sayede evde bir katliam olmadan hepimiz sağlıklı ve tek parça hâlinde kahvaltı masasına oturabilmiştik.

Masada az önceki gerginlikten dolayı kimse bir şey konuşmaya cesaret edemiyordu. Aslan neler yaptığını anlatırken hepimiz öylesine cevaplar veriyorduk.

"Asrın abi, hani beni kapalı oyun alanına götürecektin?" Aslan'ın heyecanlı çıkan sesiyle içim sıcacık olmuştu.

"Götüreceğim abiciğim."

"Aslan, hızlıca tabağındakileri bitirirsen erkenden gideriz oyun alanına," dedi Arya kahvaltısını hızlıca yapması için.

İşe de yaramıştı. Aslan konuşmayı bırakarak kahvaltı tabağındakileri birer ikişer yemeye başlamıştı.

"O kadar da hızlı yeme, boğulursun," dedim içimdeki endişeyi bastıramadan.

"Tamam Enfâl abla," dedi Aslan tatlı bir sesle. Beni çok tanımasa da sevdiğini hissedebiliyordum.

Gerçi abimi seven çocuk beni hayli hayli severdi.

Bunu söylememin nedeni abimin çok sabırsız bir insan olmasıydı. Bir keresinde küçük kuzenlerimizden birine bakmak zorunda kalmıştık ve çocuğu bir balkondan sallandırmadığı kalmıştı.

Üstelik çocuk sadece acıktığı için ağlıyordu. Elbette abim bunu akıl edemedi ve çocuğa susması için para bile teklif etti.

Hepimiz kahvaltımızı bitirdikten sonra Aslan ve ben, Arya'nın masayı toplamasına yardım ettik.

Aslan, tezgaha koymak için masadan bir bardak aldı. Biz de kahvaltılıkları dolaba yerleştiriyorduk.

Ani bir kırılma sesiyle hemen arkamızı döndük. İkimizin de ağzından tek bir kelime dökülmüştü.

"Aslan!"

Aslan, bardağı tezgaha koyarken elinden düşürmüştü. Her taraf cam kırıklarıyla doluydu.

SINIR HATIRLATICISI: 100 OY 40 YORUM

Arya korkudan olduğu yerde dururken abim ve Asrın da koşarak mutfağa geldiler. Ben de o sırada Aslan'ın yanına gitmiş, bir yerine cam batmış mı diye bakıyordum.

"Ben iyiyim Enfâl abla, bir şeyim yok," dedi soğukkanlı bir sesle. Normalde çocuklar bu gibi durumlarda onlara bir şey olmasa bile korkup ağlarlardı ama Aslan öyle yapmamış hatta beni sakinleştirmeye çalışmıştı.

Aslan'ın iyi olduğundan emin olduktan sonra onu ve Arya'yı salona götürdüm. Asrın ve abim de yerdeki cam kırıklarını topluyorlardı.

İşleri bittiğinde hepimiz salonda oturmaya başlamıştık. Aslan, Arya'nın kucağındaydı.

"Bardağın için üzgünüm Arya abla. Bilerek olmadı, özür dilerim," dediğinde Arya onu göğsüne bastırdı.

"Tüm bardaklar sana kurban olsun bebeğim benim. Sana bir şey olmasın da olan eşyalara olsun."

"Seni çok seviyorum," diyerek kocaman sarıldı Arya'ya.

Gerçekten çok tatlı ve aklı başında bir çocuktu Aslan. Kanım ona hemen kaynamıştı.

"Batu abi! Ben sana bir şey göstermeyi unuttum," dedi heyecanlı bir sesle Aslan.

Daha sonra Arya'nın kucağından atladı ve koşarak içeriye gitti. Ne göstermeyi unuttuğunu ben bile merak etmiştim.

Aslan zar zor taşıyabildiği, kafasını bile kapatacak büyüklükte olan bir araba seti ile salona girdi. Önünü göremediği için her an düşebilirdi.

Neyse ki bir sorun olmadan araba setini yere bıraktı ve büyük bir mutlulukla arabalarına baktı.

"Baksana, bunu bana abim aldı! Hem de odama girdiğimde arabalı yatağımın üzerinde buldum. Yani süpriz buldum! Araba koleksiyonum çok büyüdü bunlarla."

Gerçekten çok mutluydu. Öyle ki gözlerinin içi parlıyordu.

"Çok güzelmiş bunlar. Tam senlik," dedi abim de ona ayak uydurarak.

"Batu abi, sen Arya ablamın sevgilisi misin?"

"Aslan, ablacım biz bunu seninle sonra konuşacağız."

"Hayır, ben Batu abiye bir soru sordum,"dedi asabi asabi.

"Evet, sevgilisiyim Aslan'ım," dedi abim gururla. İçimde yeniden bir kıskançlık dürtüsü hissettiğimde abime kötü kötü baktım.

"Eğer Arya ablamın ağladığını görürsem seni çok fena yaparım," dedi işaret parmağını tehditkar bir şekilde abime sallarken.

Bu hareketi abimi güldürecek gibi olduğunda kendini ciddi durmaya zorladı.

"Anlaştık. Hatta ben sana evimi göstereyim. Öyle bir şey olduğu an evime gelir, orada fena yaparsın beni."

"Tamam Batu abi. Ama ben senin böyle bir şey yapmayacağını biliyorum. Bu yüzden benden korkmana gerek yok."

"Ablasının balı, hadi gel üstümüzü değiştirelim. Oyun alanına pijamalarınla gitmek istemezsin değil mi?"

"Tabii ki istemem Arya abla. Çocuklar sonra benimle dalga geçer," dedi korkuyla.

Biz Aslan'ın bu hâline gülerken onlar da Arya ile odaya geçtiler.

"Asrın, gel biz seninle anlaşma yapalım. Aslan benim kardeşim olsun. Enfâl de senin.  Nasıl fikir? Hem zaten biz büyüttük Enfâl'i çok masrafı da olmaz. Ev işlerini yapar, yemeğini pişirir." Abimin sözleriyle şaşırarak ona baktım.

Bunları gerçekten abim mi söylüyordu?

"İlla kardeşim olarak mı almam gerek," dedi Asrın pişkin pişkin sırıtarak. Abimin vereceği tepkiyi merak ederek ona baktım.

"Ağzına sıçarım senin. Bir daha ağzından kardeşimle alakalı bir şey duymayacağım," dedi yanındaki yastığı sertçe Asrın'a atarak.

Tepkisi yarı ciddiydi ama daha çok şaka yapar gibiydi.

Bölüm Sonu

SINIRI YENİDEN HATIRLATMIŞ OLAYIM: 100 OY 40 YORUM

Shawty || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin