Asrın ile göz temasını keserek diğerlerine baktım.
"Memnun oldum tanıştığıma." Hepsi bir ağızdan aynı şeyi söylediklerinde ben de abimin yanına geçtim.
"Ağzınızdan en ufak bir küfür duyarsam yedi ceddinizi si," dediğinde hepsi gülmeye başladı.
"Abi çocuk muyum ben? Ne o öyle küfür yok falan," dedim fısıldayarak. Abim konuyu uzatacağımı bildiğinden sessiz kaldı.
Bir süre ortamda gerici bir sessizlik oldu. Bu kadar kaynaşmanın yeterli olduğunu düşünüp odama geçtim ve kendimi yatağa attım. Shawty'i yüz yüze görmenin heyecanını yaşıyordum. Hayır, ona aşık değildim ama evet, belki hoşlanıyor olabilirdim. Duygularımdan tam anlamıyla emin değildim ve bunlar telefon üzerinden emin olunacak şeyler değildi.
Kendi kendime tavana bakarak düşüncelerimle boğuşurken kapım yavaşça tıklatıldı.
"Gel abi," diyerek uzandığım yerde doğruldum. Kapı yavaşça açıldığında içeriye giren kişi kalbimin ritminin bozulmasına neden oldu. Yüzünde gülümseme vardı. Yataktan kalkarak kollarımı boynuna sardım. Ne yapacağımı bilememiştim. O da bana sarıldığında gülümsemeden edemedim.
"En çok seninle tanıştığıma memnun oldum Asrın."
"En çok seni görmekten memnun oluyorum Enfâl."
Sonunda sarılmayı bırakıp karşı karşıya geldik.
"Abim," dediğimde sözümü kesti.
"Boşver abini şimdi. Bırak da doya doya bakayım sana."
Sözleriyle utanarak gözlerimi kaçırdım. Aşırı heyecanlandığımdan sıcak basmıştı.
"Asrın! Deliğe mi düştün oğlum hadi!" Abimin bağırışıyla yerimden sıçradım. Yakalanma korkusuyla gözlerimi irice açtım.
"Abim gelmeden git. Çabuk."
Asrın bu telaşıma güldü. Bense panikten ölmek üzereydim. Eğer abim gelirse ne açıklama yapacağımı bile bilmiyordum.
"Gidiyorum güzelim sen de çok dolaşma aşağılarda," diyerek odamdan çıktı.
Bir süre odamda bekledikten sonra sıkılarak aşağı indim. Abim ve arkadaşları PlayStation oynuyorlardı. Salondan bağırışlar çağırışlar yükseliyordu. Hatta öyle odaklanmışlardı ki benim geldiğimi bile fark etmemişti.
Asrın da abim ile yan yana oturuyordu. Bu yüzden aralarına sıkıştım.
"Hoşgeldin güzelim," dedi abim bana bakmadan.
"Sen ne yapıyorsun Asrın abi?" dedim Shawty'e bakarak.
"Gördüğün gibi," dedi bozulmuş bir sesle. Bu halina abime fark ettirmeden güldüm. Hatta biraz etrafa bakındıktan sonra kimsenin bakmadığına emin oldum ve Asrın'a öpücük attım. Ben direkt abime bakmasını beklerken o sadece sırıttı.
"Arlanmaz, uslanmazın tekisin," dedim fısıldayarak. O da buna karşılık olarak göz kırptı. Bir yandan da korkuyla abime bakıyordum. Fark edecek diye ödüm kopuyordu.
"Enfâl, abinlerden sonra da biz bir tur atalım mı?" Asrın'ın bu sorusuyla şokla abime baktım. Abimse sırıtıyordu.
"Sen benim kardeşime meydan mı okuyorsun?" Gayet keyifliydi. Onun bu keyfi beni de keyiflendirmişti.
"Bakalım abisinden bir şey kapabilmiş mi Enfâl hanım," dedi bana göz kırparak. Abim hafiften kıpırdandığında Asrın'ın son hareketinden hiç hoşlanmadığını anladım. Fakat Asrın anlamamış olacak ki hâlâ sırıtarak bana bakıyordu.
"Tamam oynayalım," dedim abime göz kırparak.
🦋
Bölüm kısa oldu farkındayım. Bir sonraki bölümde telafi edeceğimmm. Seviliyorsunuzz💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shawty || Yarı Texting
Conto~ABİMİN ARKADAŞI KURGUSUDUR~ 05**: Shawty, sen bambaşka bir mevzusun Siz: Şarkı sözü müydü bu? 05**: İstediğin şarkı sözü olsun 05**: Gülüşü güzeldi kokainden exten ve en afilli seksten 05**: Bana seni hatırlatıyor Siz: Orijinali "sesi güzeldi.." i...