Shawty || Yarı Texting

4.2

(Önceki bölümlerden de oy vermedikleriniz varsa lütfen onlara da oy vermeyi unutmayın.)

SINIR: 85 OY 45 YORUM (Lütfen yorumlarınız bölümle alakalı olsun)

Bu bölüm diğer bölümlerden yaklaşık 300  kelime daha fazla ve bol bol Asrın-Enfâl sahnesi var istediğiniz gibi. Umarım bu sefer yorum yapmanızda bir sorun olmaz. İyi okumalaarr.

Nokta, harf ve random gibi şeyler kullanmadan yorum yapmaya dikkat edin olur mu? Seviliyorsunuz.

...

Arabadan indiğimde abim de arka koltuklardaki alışveriş poşetlerini alıyordu. Abimi görmeyi en sevdiğim şekli alışveriş poşetlerimi taşırkenki hâliydi.

Birlikte eve çıktığımızda abim hızlıca yemeğimizi hazırladı. Ben de o sırada aldığım kıyafetleri deniyordum.

Gerçekten abimin haklı olup olmadığını görmek için söylediği bordo üst ve beyaz eteği giyindim.

Aynadan kendime bakıp kısa bir ıslık çaldım. Abim iyi iş çıkartmıştı.

Eserini o da görsün diye odamdan çıkıp yanına gidecekken kapının çalmasıyla oraya yöneldim.

Kim olduğuna bakmadan kapıyı açtığımda karşımda Asrın'ı gördüm. Abim içeriden kimin geldiğini sorarken hemen kollarımı Asrın'ın boynuna sardım.

Kısa bir sarılmadan sonra geri çekildim. Asrın da üstümdeki kıyafetlere bakıyordu. Kaşları derince çatılmıştı.

"Sen bu kıyafetlerle mi gittin alışverişe?"

"Hayır, yeni aldım bunları."

"O abin olacak herif hiçbir şey söylemedi mi sana?" Dediğinde umursamaz bir şekilde omuz silktim.

"Kendisi yaptı bu kombini."

"Ya sabır, ya sabır. Bu çocuğun kafasına sakdı mı düştü yoksa kendiliğinden mi gavatlaştı."

"Çok merak ettiysen mutfakta şuan. Gidip sorabilirsin," dedim içeriye geçmesi için kenara çekilerek.

Asrın sabır dilenerek içeri geçerken elindeki poşeti gördüm. Bu poşet sabah alıp da yiyemediğim, sonrasında da paket yaptırdığımız poşetti.

Sırf ben yiyemediğim için kalkıp buraya kadar getirmişti tatlıyı.

"Asrın, nereden çıktın lan sen?"

"Bir kontrole geleyim dedim."

"İyi yapmışsın, geç sen de masaya yemek yiyecektik biz de," dedikten sonra duraksadı. "Arya nerede?"

"Gelirken yolda Tuğra diye bir arkadaşıyla karşılaştı muhabbete daldılar. Ben de beklemeden geldim."

"Ben de bir tanışayım şu Tuğra ile," dedi abim sinirle ve hızlıca kendini dışarı attı.

Asrın gülerek bana döndüğünde bunun, abimi evden uzaklaştırmak için yaptığı bir oyun olup olmadığını sorgulamaya başlamıştım.

"Merak etme, bu sefer ki yalan değildi," dedi gülerek. Ben de gülüşünün üzerine bir buse kondurdum.

"Seni o kadar çok seviyorum ki," diyerek başını boyun girintime yasladı.

Hayatımda en huzurlu ve güvende hissettiğim yer Asrın'ın kollarıydı. Sevgili olalı çok zaman geçmişti ama ben hâlâ ona karşı hissettiğim duygulara şaşırıyordum.

Biraz daha sarılıp öpüştükten sonra salona geçtik. Ben bir şeyler anlatırken onun gözü hep eteğime kayıyordu.

"Ne bakıyorsun eteğime ya?"