0.8

2.9K 191 28
                                    

Berra'yla yarım saat daha konuştuktan sonra saat epey geç olduğu için evine döndü. Ben parkta biraz tek başıma oturmak istemiştim. Aslında biraz korkuyordum çünkü buralarda genellikle ayyaşlar takılırdı bildiğim kadarıyla. Yine de korkumun bana engel olmasına izin vermeyip çardakta oturmaya devam ettim. Bu deli cesaretinin nereden geldiğine dair pek bir fikrim yoktu.

Shawty: Biliyorum, şuan uyuyorsun ama sabah yazdıklarımı okursun diye ümit ediyorum.

Siz: Uyumuyorum

Shawty: Bu saatte? Sen normalde erken uyursun Enfâl? Bir şey mi oldu?

Siz: *Fotoğraf*

Shawty: Gecenin bu saatinde parkta ne yapıyorsun

Shawty: Tek misin

Shawty: Bak o park yakınlarınızdaki bir park bile değil Enfâl

Siz: Sakin ol, bir şey olduğu yok

Siz: Arkadaşım kötüydü ve yanına çağırdı

Siz: Ve ben de geldim, bu kadar

Shawty: Gece gece oraya nasıl gittin

Siz: Arabayı kaçırdım:)

Shawty: Hiç uslu durma zaten

Shawty: Hadi, eve geç

Shawty: Bu saatlerde parklar çok tehlikeli

Siz: Geçicem birazdan zaten

Shawty: Birazdan değil şimdi geç Enfâl. Lütfen.

Siz: Sen de çok sıkıcısın ya

Siz: Ne olmuş parkta oturuyorsam

Shawty: Normalde çok eğlenceli biriyimdir

Siz: Nereden biliyorsun bunu

Shawty: Öyle söylerler:)

Siz: Bence onu söyleyenlerle yolunu ayır

Siz: Yalancılarla konuşursan sen de yalancı olursun

Shawty: Oraya gelip ne kadar eğlenceli olduğumu göstermemi ister misin?

Siz: Böyle bir şey yapmayacağını ikimiz de biliyoruz

Siz: Ama gece gece deli cesareti geldiyse buyur gel tabii

Shawty: Kim olduğuma dair bir fikrin var mı

Siz: Abimin arkadaşlarının yüzünü bile hatırlamıyorum ama umarım o kızıl kafa değilsindir

Shawty: Neden öyle dedin

Siz: Her karşılaştığımızda andaval andaval yüzüme bakıyor çünkü

Shawty: Anladım

Shawty: Geçtin mi eve

Siz: *Fotoğraf*

Siz: Yerimden kıpırdamadım bile

Shawty: Hadi Enfâl

Siz: Oturmak istiyorum biraz daha

Shawty: Hangi park orası

Siz: *Konum*

Shawty: Ben gelene kadar uslu ol.

Yazdığı şeyle heyecanlanmadan edemedim. Shawty'le tanışacağım günün bu gün olmasına hazır değildim aslında.

Siz: Buraya mı geliyorsun

Siz: Gerçekten mi

Shawty: Evet, arabadayım şuan

Shawty: Ama bana bakmayacağına söz ver

Siz: İstediğin söz olsun 

Siz: Sonuçta sözü çiğnemek kolay :)

Shawty: Enfaaaal.

Siz: Tamam be tamam

Siz: Söz veriyorum gel hadi

Shawty mesajıma görüldü attığında kaşlarımı çattım.

Siz: Görüldü ne be?

Siz: İnsan beğenir en azından.

Siz: Öküz müsün nesin

Shawty: Heyecan yaptım biraz ya

Yazdığı şeyle gülmeme engel olamadım ve bu sefer ben ona görüldü attım. Gecenin bu saatinde, bomboş bir parkta abimin arkadaşıyla beraber oturacaktım. Gerçek dışı geliyordu. Abim bunları öğrense tepkisi çok yıkıcı olurdu. Düşüncesi bile korkmama yetiyordu hatta. Biraz telefonuma baktım. Ardından arkamda hissettiğim adım sesleriyle yerimden sıçradım. Arından Shawty'in geleceğini hatırlayıp geri rahatladım. Ama gelenin Shawty olup olmadığından emin değildim ve tedirgin olmuştum. Hızla telefonumu açtım ve Shawty'e mesaj yazmaya başladım.

Siz: Arkamdan gelen sen misin

Shawty: Neyden bahsediyorsun? 

Shawty: Arkandaki ben değilim.

Shawty: Hemen orayı terk et.

Shawty: Ne olur hızlı ol Enfâl

Shawty: Geliyorum az kaldı. 

Arkamdakinin Shawty olmadığını öğrendiğimden beri panik atak geçirmemek kendimi zor tutuyordum. Korkudan nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Hızla ve panikle çardaktan kalkıp arabamın olduğu yere yürümeye başladım. Arkama bakmaya korkuyordum ama beni takip ettiğini ayak seslerinden anlayabiliyordum. Çok çok fazla panik yapmıştım. İçimden Shawty'in hızlı gelmesi için dua ediyordum.  Göğsüm hızla inip kalkarken arabama yaklaşmıştım. Adam bu yüzden adımlarını hızlandırınca derin bir nefes aldım ve ben de hızlandım. Hatta koşmaya başladım. Tam o anda adam kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Buram buram alkol kokuyordu ve bu korkumu iyice tetiklemişti. 

"Bırak beni," dedim kolumu ondan kurtarmaya çalışarak. Adamsa bana cevap vermeden beni peşinden sürüklemeye çalışıyordu ama sarhoş olduğu için yapamıyordu. Diğer elimi kullanarak adamın suratına yumruk attığımda kolumu bırakıp burnunu tutarak sendeledi. O sırada bir araba hızla yanımızda durdu. Böylece rahat bir nefes verdim. Arabanın içindeki kişi -Shawty- hızla adamın üzerine koştu. Bunu fark eden adam olabildiğince hızla kaçmaya başladı ama Shawty ona fırsat vermeden bir yumruk da o attı. Adam yumruğun etkisiyle yere düşünce Shawty hıncını alamadığından üzerine eğilip ard arda yumruk atmaya başladı. Ben de Shawty'in geniş omuzlarını ve sırtını kesiyordum çaktırmadan.

Durdurmak adına hiçbir şey yapmıyordum çünkü hak etmişti adam. Umarım bu dayaktan sonra başka insanları da rahatsız etmezdi. Shawty adamı biraz daha dövdükten sonra yakasını silkip ayağa kalktı. Bana doğru döneceğini anladığımda gözlerimi kapadım. Bu hareketime karşı burnundan nefes vererek güldüğünü anlamıştım. 

"Ben gözlerim kapalı nasıl seninle iletişim kuracağım ya az mantık lütfen," diye hayıflandım. 

Bir şey daha söylemek için dudaklarımı araladığım sırada belime dolanan kollar sayesinde susmak zorunda kaldım.

Shawty || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin