0.3

2K 133 42
                                    

"Deniz? Kim geldi?" Abimin bağırtısıyla Deniz'e dönerek işaret parmağımla sus işareti yaptım. Deniz gülerek başını salladığında yavaş adımlarla salona doğru yürüdüm ve kapının pervazına yaslandım.

"Benim abiciğim. Birini mi bekliyordun?" Abim şok ve endişeyle bana bakarken neden bu kadar şaşırdığını anlayamamıştım.

Ta ki odadaki diğer 5-6 kızı görene kadar. Üstelik kızlar resmen yarı çıplaktı. Kaşlarımı çatarak salona tamamen girdim.

"Siz kimdiniz acaba?" diye sordum kızlara.

"Eee şey, arkadaşlarıyız biz." Sinirden gülümseyip abime döndüm.

"Abiciğim, bu kızlar tam olarak hanginiz için burada?"

Abim utanmıştı. Ben de olsam ben de utanırdım. Ya da vazgeçtim. Pek utanmazdım. Çünkü ben böyle bir şey yapmazdım.

"Enfâl. Sorgulama. Geç odana," diyerek konuyu kapatmaya çalıştı. Bense hiç konuyu kapatma taraftarı değildim. Derin bir nefes vererek tekrar kızlara döndüm. Abimin tüm arkadaşları da nefeslerini tutarak beni izliyorlardı.

Bok vardı izlenecek.

"Hangisi hanginizin partneri," dedim kelimelerimi seçmekte zorlanırken. Eğer içlerinden biri abimi gösterirse büyük olay çıkartırdım. Kızlar tek tek birilerini gösterdiğinde derin bir nefes verdim.

"Pekâlâ, şimdi partlerlerinizi de alıp kendinize başka boş bir ev bulun."

"Enfâl. İleri gidiyorsun." Abimin sinirle söylediği bu sözler benim de sinirimi katlamıştı.

"İleri gidiyorsun derken? Sen arkadaşlarını da toplayıp eve kız at, ben de bunun üzerine bir şey söyleyince ileri gitmiş oluyorum öyle mi?"

"Farkındaysan ben 22 yaşındayım Enfâl. İstediğim her şeyi yapmakta özgürüm," diye bağırdığında sinirden gözlerim dolmuştu.

"Tamam abi, uzatmayın. Enfâl, sen de gitme üzerine. Gergin zaten," dedi bir arkadaşı.

"Her birinizin ayrı ayrı a-" Tam küfür edeceğim esnada Deniz kolumdan çekerek salondan çıkardı beni.

"Sakin ol Enfâl."

"Olmuyorum sakin falan. Bu ev onun olduğu kadar benim de ve o buna saygı duymayıp rahatsız olacağım şeyler yapamaz anladın mı?"

"Eve erken geleceğini bilemezdi. Bilse emin ol böyle bir şey yapmazdı. Ayrıca abin bile çağırmadı onları."

"Tamam öyleyse, siz de yarın alın abimi dışarı çıkarın. Ben de arkadaşlarımı toplayayım, alalım yanımıza da 3-5 erkek takılalım beraber," dediğimde kaşlarını çattı.

"İleri gidiyorsun Enfâl. Sinirlisin ve ne söylediğini bilmiyorsun. Gel bir dışarı çıkalım seninle. Nefes al, iyi gelir."

Başımı sallayarak Deniz'i onayladığımda beraber evden çıktık. Evimin yakınlarında bir park vardı. Oraya gittiğimizde çocuk sesleri başımı ağrıtmaya yetmişti bile.

"Başka bir yere gidelim mi?"

"Gel o zaman," diyerek elimden tutup parktan çıktı. Elimi tutmasından rahatsız olsam da sessiz kalarak peşinden ilerledim. Apartmanın önünde park edilmiş arabalardan birinin yolcu kapısını açtığında elini bırakıp arabaya bindim. Deniz de sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdığında bir şeyleri sorgulamaya başladım.

Şuan abimin arkadaşlarından birinin arabasındaydım.

Şuan. Abimin. Arkadaşlarından. Birinin. Arabasındaydım.

Shawty || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin