2.4

1.4K 88 1
                                    

"Arya, sen neden çok konuşmuyorsun?" Melis'in sorusuyla herkes Arya'ya dönmüştü. Şuan oldukça gerildiğini tahmin etmek zor değildi. 

"Dinlemeyi daha çok seviyorum," dedi gülümseyerek. Gerçekten tatlı kızdı. 

"Alperenler ne zaman gelir sizce?" Soruma karşılık olarak Doğa elini boşver anlamında sallayınca haklı olduğuna kanaat getirerek konuşmalarına katıldım. Sonuç olarak iyilerdi ve bir ifade verip geleceklerdi. Ortada merak edilecek bir şey yoktu. 

Telefonuma gelen bildirim sesiyle bakışlarımı Asrın'a çevirdiğimde elindeki telefonla bana bakıyor olduğunu gördüm. Tahminimde yanılmamıştım. O mesaj atmıştı. 

Shawty: Çok merak etmiş gibisin Alperenleri

Siz: Arkadaşlarım onlar benim. Elbette merak edeceğim

Shawty: Haklısın, onların arkadaşın olduklarını kendime sürekli hatırlatmam gerekiyor zaten

Siz: Problem ne

Shawty: Bir problem yok

Siz: Güzel

Son mesajımın ardından telefonumun ekranını kapatıp yanıma bıraktım ve yeniden kızlara döndüm. O sırada Berra'nın gözlerini dikmiş bir şekilde bana baktığını gördüm. Başımı ne oldu derecesinde salladığımda elimi tutarak ayağa kalktı.

"Enfâl, hadi gel kurabiye koyalım." Berra beni gizli gizli bir yere çağırdığına göre gerçekten önemli bir şey olmalıydı. Merakla ben de ayağa kalktım ve beraber mutfağa geçtik.

Arkamızdan kapıyı kapatıp beni kolumdan tutarak kenara çekti. Ben daha neler olduğunu soramadan konuşmaya başlayınca susmak zorunda kaldım.

"Enfal, Asrın ile senin aranda bir şeyler mi dönüyor?" Ani sorusuyla kaşlarımı çattım.

Çok mu belli etmiştik?

"Ne gibi?" Dedim anlamamazlıktan gelerek. Daha her şey netleşmeden kimseye bir şey söylemek istemiyordum.

"Neyi kastettiğimi biliyorsun. Aranızda ne var?"

"Nereden çıkardın?"

"Birbirinize olan kaçamak bakışlarınızı fark ettim Enfâl. Şimdi lafı dolandırmadan ne oluyorsa anlatacak mısın?" Biraz daha anlatmazsam saçımı başımı yolacakmış gibi bakıyordu.

"Peki," dedim pes ederek. Berra'nın elinden hiçbir şekilde kurtulamazdım. "Bana yazan anonim birisi vardı ya, o Asrın'mış." Söylediklerimden sonra Berra'nın gözleri irice açıldı.

"Hadi canım. Kızım bu çocuk kafayı mı yemiş? Abin bunu öğrenirse var ya kıyameti kopartır." Ne yazık ki doğruyu söylüyordu.

"Biliyorum Berra ama yapacak bir şeyimiz yok. Hislerimizin karşılıklı olması işi çıkmaza sokuyor."

"Oy benim bebeğim aşık mı olmuş?" Diyerek bana sarıldı. Ben de sonunda Asrın'ı birine anlatmanın verdiği rahatlıkla ona karşılık verdim.

"Seni gerçekten sevdiğine emin misin?" Bu zamanda herkes herkesi başka amaçlar için kullandığı için sevgisinin gerçekliğini sorgulaması normaldi.

"Buna emin olmak için onunla daha çok zaman geçirmem gerek ama sevgisinin gerçek olduğunu hissediyorum. Eğer yanılıyorsam da bana istemediğim şeyleri yapmasına izin vermem zaten."

"Biliyorum güzelim. Ne olursa olsun arkandayım. Bunu unutma olur mu?"

Bir kere daha sarıldıktan sonra kurabiyeleri tabaklara koyarak içeriye geçtik. Herkes hala aynı yerde durmuş sohbet ediyorlardı.

"Abi, sıkıldıysan gidelim," dedim kurabiye tabağını önlerine koyarken. Aslında abim pek de sıkılmış gibi durmuyordu.

"Sıkılmadım abicim, sen arkadaşlarına vakit geçir."

Abima öpücük atarak kızların yanına geçtim. Arya da ortama ayak uydurmuş gibi görünüyordu. Sürekli gülüyor ve muhabbete dahil oluyordu.

"Kız Arya, senin bu kuzenin de maşallah yani." Melis'in sözleriyle Arya önce dönüp bana baktı. Sonraysa Melis'e cevap verdi.

"Onun aşık olduğu bir kız var."

Shawty || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin