Merve ile salonun kapısında karşılaşınca beraber gelin odasına çıkmıştık. Beril çoktan gelmişti bile.
"Ya olmaz diyorum 3 tane olacak." dedi Yasemin .
"Ne üç tane olacak kuşum ?" dedi Merve Yasemin 'in duvağını düzeltirken.
"Benim 3 tane şahidim olduğu için Oğuz 'un da üç tane şahidi olacak. Ama o dört tane diyor. En başından üçe üç diye anlaştık. Ben onun için Defne ' yi geri çevirdim. Çok hevesliydi. " dedi Yasemin.
"Yaso , şimdi çıkıp Tolga 'ya sen olma mı diyelim ? Allah aşkına ya." dedi Atalay.
"Atalay ben mi dedim iki hafta kala çıksın gelsin diye. Hem ben size dedim Yavuz olsun dört olsun. Siz yok dediniz üçe üç iyi falan diye. Şimdi ne bu tantana." dedi Yasemin sinirle. Yavuz olayını yeni duyuyordum. Yavuz izne geldikçe onlarla takılırdı. Hatta her işlerine koşardı. Belki şahit olacağını bilse bir şekilde izin alıp gelirdi.
"Aynı şey değil Yasemin. Tolga ve Yavuz bir mi şimdi?" dedi Oğuz.
"Evet Tolga şerefsiz, Yavuz ise mert ve karakterli bir adam. Tolga ile Yavuz 'u bir tutmak Yavuz ' a hakaret olur." dedi Merve benim yanıma gelip koluma girerken.
"Haddini bil Merve." diye bağırdı Atalay bir anda.
"Asıl sen haddini bil. Hepiniz bir Tolga diye ölüyorsunuz . Sanki bu kızın yaşadıklarını görmemiş gibi." dedi Merve .
"Yeter , tamam. Yasemin ha üç ha dört ne fark eder ? Düğün gününde tatsızlık çıkmasın. Hep birazdan çıkış yapacaksınız. Moralini yüksek tut aşkım. Tamam mı? Ben iniyorum bir etrafa bakayım organizasyonda falan sıkıntı var mı diye . Siz de zaten birazdan çıkış yaparsınız." dedim ve hızlıca gelin odasından çıkıp aşağıda gelin masasının arkasındaki süsleri düzelten abimin yanına gittim.
"Ya sen patronsun. O kadar adam tuttuk . Hala elin ayağın durmuyor." dedim abime sarılırken.
"Ne yapalım kızım huyumuz kurusun. " dedi saçlarıma öpücük koyarken.
"Hem sen ne güzel olmuşsun böyle. Gözüm üstünde olacak tüm gece. O gereksiz sana yaklaşırsa bana haber ver. " dedi abim Tolga 'yı kastederek.
"Yok abi ben ona haddini bildirdim. Merak etme. "
"İyi bakalım öyle olsun. İbo ile barıştınız mı?"
"Yok hala aynı. Bugün görürsem belki konuşurum. " dedim üzüntüyle. Bi haftadır mahallede köşe kapmaca oynuyorduk İbrahim ile.
"Halledersiniz siz. Merak etme. Ben bir dışarı çıkayım. Sen de annemlerin yanına geç istersen." dedi abim. Kafamı sallayarak annemlerin olduğu masaya doğru ilerledim. Giderken tanıdıklarım ile sohbet edeyim derken gelin ve damadın çıkış anonsu verilince sahneye sıfır olan masamıza hemen geçip Duru 'nun yanına oturdum.
Çıkış şarkıları İtalyanca 'ydı. Yasemin zaten üniversitede İtalyan Dili ve Edebiyatı okumuştu. Çok İtalyanca şarkı dinliyor hem de söylüyordu. Zamanla Oğuz 'da alışmıştı. Ellerim kızarana kadar alkışlamış. Sonra oturduğum yerden video çekmiştim. İlk şarkı bittikten sonra hemen türkçe olarak seçtikleri ikinci şarkı çalmaya başladı. Selvi Boylum Al Yazmalım.
Merve 'nin tüm çiftler sahneye anonsuyla çiftler birer birer sahneye çıkmaya başlamıştı. Merve bile Atalay ile dans ediyordu. Onların hemen solunda Zeynep ve İbrahim 'i gördüm. Kafamı başka yöne çevirdim. Tolga bana bakıyordu. Gözlerimiz kesişince Tolga kalkıp bana doğru adımlamaya başladı . Ama benim gözlerim ondan ayrılıp arkasında kalan kapıya takıldı abim oradaydı yanında tanıdık bir sima ile duruyordu. Adımlarımı hızlandırdım. Tolga bana beklentiyle bakarken ben onu geçerek ileride bana kollarını açmış bekleyen Yavuz ' a sarıldım.
"TUTTUM, ELİ SICACIKTI
YÜREĞİ ELİNDEYMİŞ GİBİ
GÖTÜR BENİ DELİ OĞLAN, SEVDİĞİNE YOL VERSİN
BU DAĞLAR, BU TAŞLAR, RÜZGÂRLI OVALAR
DAĞILAN YAĞMURLAR"Yavuz ile 2 yıldır sevgiliydik . Bu sene ailelere evlilik konusunda fikirlerini sorup onay almıştık . Ama henüz kız isteme ve nişan yapmamıştık. O yüzden herkes kulaktan dolma bilgilerle sahipti. Mahalleli bir şeyler biliyordu ama tam emin değillerdi. Çünkü biz sevgili olduğumuzdan beri çok nadir görüşüyorduk Yavuz 'un işi dolayısıyla. Yavuz askerdi. Bazen 6 ayda bazen 3 ayda izne geliyordu. Ben de her gün kalbim ağzımda ondan gelecek bir iyiyim haberi bekliyordum. Şimdi karşımda onu görmek 6 aylık hasretimi ortaya çıkarmıştı.
"Güzelim , çok güzel olmuşsun." dedi kulağıma doğru. Sanki etrafta kimse yoktu sadece ikimiz vardık benim için.
"Beni bırak seni çok özledim . Çok zayıflamışsın. Baksana yüzünde derman kalmamış . " dedim yeni tıraş olduğu belli olan yüzüne dokunurken.
"İyiyim güzelim iyiyim. Sadece yoruldum sadece . Sana yetişmek için biraz acele etmem gerekti. " dedi ve ona daha sıkı sarıldım.
"Duha'm ben de seni çok özledim ama daha burdayım. Bak herkes bize bakmaya başladı. Sonra bol bol sarılırız." dedi ve ben ondan ayrıldım. Ama sırtından çektiğim ellerimle elini tuttum. Annem ve Selvi teyze bize dolu dolu bakıyordu. Belliki ben hariç herkes Yavuz 'un geleceğini biliyordu.
***
Arkadaşlar yorum ve oylarınıza ihtiyacım var kitabımızın okunmasının artması için. Lütfen fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLAHIMA ANLAT
Teen FictionDuha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bi...