Herkes yerlerine geçmiş yavaş melodide şarkı çalıyordu. Bense yanımdaki Yavuz 'un omzuna başımı yaslamış Yasemin 'i izliyordum. Dans sonrası masaya geçmişler ve fotoğraf çekiniyorlardı. Çok mutluydu. Beril ve Merve orada olduğu için ben gitmemiştim. Yavuz 'u gördükleri için bana zaman vermişlerdi hasret gidermek için.
" Eee Yavuz ne kadar buradasın oğlum ?" dedi babam.
"Bir ay kadar buradayım şuanlık Rıza amca." dedi Yavuz .
"Yaran nasıl oldu abi ? " dedi Ceren. Yanımda oturuyordu. Duyduklarım ile hızla Yavuz ' a döndüm.
"Ne yarası, yaralandım mı? Bana niye söylemedin?" dedim sinirle.
"Bir şey yok güzelim ağır bir şey değil. Ufak bir sıyrık. " dedi Yavuz .
"Tam olarak nerde ? " dedim ve vücudunu tarıyordum hasar tespiti yapmak için.
"Omzumda sıkıntı olacak bir şey değil. Üzülme diye söylemedim. Hem arkadaşının düğün arefesinde bunu takma diye." dedi Yavuz.
"Yavuz kaç kere dedim ama benden saklama diye ya. " dedim sitemle.
"Kızım zaten gelecek diye söylemedi hem ağır bir şey olsa ben sana söylerdim. " dedi Selvi teyze.
"Hangi omzun ?" dedim kısık sesle.
"Sağ. Ama sen başını koyduğundan beri bir şeyi kalmadı." dedi benim gibi kısık sesle.
"Yalancı." dedim küskün bir sesle.
"Hiç olmadığım kadar dürüstüm. O kapıdan girip seni gördüğüm an tüm acılarım geçti." dedi.
"Böyle şeyler söyleme annemler bakıyor ve ben kızarıyorum ." dedim utançla. O da ufak bir kahkaha attı.
Masada muhabbet devam ederken. Merve bana eliyle gel işareti yapınca masadan kalkıp yanlarına gittip.
"Yeter kızım hasret giderdiğin birazdan nikah memuru gelecek." dedi Merve dalga geçerek.
"Senin yok diye kıskanma. " deyip saçlarımı geriye attım. O da bana dil çıkardı.
Nikah memurunun salona girmesiyle biz de şahitlerin oturacağı kısma oturduk. Gelin şahitleri olarak oturuyorduk damadın şahitleri ayakta bekliyordu. Tam arkamda Kubilay duruyordu. Kafamı kaldırınca göz göze geldik.
"Hayırlı olsun Duha. " dedi Yavuz 'un gelmesini kastettiğini anlamıştım.
"Teşekkür ederim." dedim ve ona içten bir gülümseme yolladım.
Onlar da üç kişiydi. Tolga yoktu. Nikah memuru hazırsanız başlayalım dediğinde Oğuz durdurdu. Tolga 'yı bekleyelim demişti. Ama beş dakikadır ortalıkta yoktu . Atalay telefondan ulaşmaya çalışıyordu ama açmıyordu galiba. En sonunda Yasemin müdahale etti .
"Hayatım demekki o bizim kadar önem vermiyor. Hem memur beyi bekletiyoruz." dedi Yasemin Oğuz ' a doğru. Ama Oğuz bana bakıyordu.
"Ne söyledin ona ?" dedi birden Oğuz.
"Anlamadım, ne diyecekmişim ben ?" dedim sinirle.
"Sen söyle. Daha yirmi dakika önce burada olan çocuk burada yok." dedi sesini hafif yükselterek. Sahneye yakın oturan masalar bu tarafa dönmüştü bizimkiler de dahildi. Yavuz yerinde diklesmiş olayı anlamaya çalışıyordu.
"Oğuz, kız başından beri sevgilisinin yanında zaten. Allah aşkına ne desin? " dedi Merve de gergin bir şekilde.
"O zaman Tolga nerede abi? Adam ortada yok." dedi Oğuz.
"Ya bu 30 yaşında adam 3 yaşındaki çocuk değil. İstese geliridi zaten." dedi Beril suskunluğunu bozarak.
"Tamam Oğuz bak memur bey de bekliyor . Demekki işi falan çıktı." dedi Kubilay sakince.
"Tolga yoksa Duha da olmayacak." dedi Oğuz sinirle.
"Ne alaka oğlum ? Oyun mu oynuyoruz? Mal mal konuşma " dedi Merve de sinirli bir şekilde .
"Abi saçmalama istersen. Duha 'nın ne suçu var." dedi Ali.
"Yeter ya Duha yüzünden bütün mahalle Tolga 'ya tavırlı. Duha 'nın da işine geliyor zaten. " dedi Oğuz sinirli bir şekilde.
"Oğuz saçmalama " dedi Yasemin.
"Tamam , ben kalkarım. Sorun yok." dedim ve yerimden kalktım.
"Duha saçmalama ya . Otur şuraya. " dedi Yasemin masadan kalkıp.
"Yasemin sonra konuşuruz. Tamam mı? Sorun değil. " dedim ve masaya doğru ilerledim. Kızlar inadımı bildikleri için daha itiraz etmediler.
Masaya gelince Yavuz ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Rıza amca iznin olursa ben Duha 'yı hava almaya çıkarayım." dedi Yavuz babama doğru.
"Tamam oğlum siz çıkın." dedi babam.
Masadan çantamı ve telefonumu aldım. O tarafa bakmıyordum. Oğuz da içten içe bana kızanlardanmış. Bunu öğrenmiş olmuştum. Biz kapıdan çıkarken o da içeri girdi. Ama Yavuz ellerimi daha sıkı tutarak hızlıca beni oradan çıkarttı. Bütün akşam Yavuz 'la sahilde oturup sohbet etmiştik. Tekrar düğün mekanına gitmeyi canım istemişti. Yasemin beni anlardı umarım.
***
Bölüme oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLAHIMA ANLAT
Подростковая литератураDuha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bi...