Sabahın erken saatlerinde geldiğimiz dükkanda abim ile beraber yaklaşan organizasyonlar için hazırlık yapıyorduk. Nişanın üzerinden 3 gün geçmişti. Bu süreçte Tuğçe tutuklanmış tüm suçu kabul etmişti. Tolga ise para cezası almıştı. Tabiki ben bunların hepsini Merve 'den öğrenmiştim . Ayrıca dün Yavuz ile gidip nikah tarihi almıştık. 3 hafta sonra evleniyorduk. Bizimkiler daha erken diye diretse de biz de evlenmek için diretiyorduk. En sonunda kabul etmişlerdi. Biz bir yandan da düğün için plan yapıyorduk. Hatta kızlar bugün gelecek ve planlama yapacaktık.
"Duha , abim şu çiçekçiyi ara bizim begonyalar ne zaman gelecekmiş. Birazdan kurmaya gideceğiz. " diyen abimle telefondan çiçekçiyi aradım.
"Lotus çiçekçilik buyrun ." dedi sesine aşina olduğum Alper.
"Alper , Duha ben. Bizim begonya siparişi vardı. Ne zaman gelecek?"
"Heee Duha çırak az önce çıktı yola. 15 dakikaya gelir."
"Tamam , teşekkür ederim. Kolay gelsin."
"Size de iyi günler." diyip telefonu kapattı.
"15 dakikaya gelecekmiş yola çıkmış." dedim abime.
"İyi ben şu malzemeleri araca yükleyeyim. Çiçekler gelince direkt çıkarız. " dedi abim malzemeleri yerden alıp.
"Tamamdır. Ben de eşyalarımı toplayayım. Oradan çıkınca kızlarla buluşacağız. " dedim ve sabah ayarladığım katalogların olduğu çanta ile kendi çantamı aldım.
Gelen çiçekçinin çırağı ile çiçekleri de yükleyip. Yola çıktık. Sahilde bir evlilik teklifi olacaktı. Genelde abim ve ben beraber gider beraber kurardık. Büyük organizasyonlarda Duru ve abimin arkadaşları genelde yardıma geliyordu.
Yarım saat sonunda vardığımız sahil kenarında araçtan inip bizi bekleyen müşterimiz ile konuştuk ve onun da yardımlarıyla kurmaya başladık. Sahil kenarı bana Yavuz 'un yaptığı evlilik teklifini hatırlatmıştı. İster istemez elim parmağındaki yüzüklere gitti. Kalbim sanki Yavuz varmış gibi deli gibi atmaya başladı. Abimin seslenmesiyle hızla kendime gelip işime döndüm. Çok sade bir tasarımı vardı konseptin o yüzden kısa sürmüştü.
"Emre kardeşim sen işiniz bitince ararsın biz geliriz. " dedim abim genç adamla tokalaşırken.
"Tamamdır abi elinize sağlık. Çok güzel oldu." dedi. Ona sadece başımı salladım.
"Ne demek kardeşim işimiz bu . O zaman tekrardan mutluluklar. Hadi Duha seni kafeye bırakayım sonra dükkana geçerim." dedi abim. Başımı sallayıp arabaya bindim.
"Toplamaya ben Duru ile gelirim. Siz keyfinize bakın." dedi abim. Biliyordu düğün için topladığımızı.
"Tamamdır abicim teşekkür ederim." dedim ve uzanıp yanağını öptüm.
Sahile zaten yakın olan kafeye abim kısa sürede getirmişti beni. Arabadan inip bagajdan çantaları aldım ve abime el salladım. Abim hızla uzaklaşırken ben de kafenin içine girdim. Beril ve Yasemin balkon kısmında bir masada oturuyordu. Hemen yanlarına ilerledim.
"Selam güzellikler." diye geldiğimi belli etmek istercesine seslendim onlara.
"Hoş geldin birtanem." dedi Yasemin ve sarıldık. Ardından ilerleyip Beril ile de sarıldım.
"Hoş geldin canım."
"Eee Merve nerede ? Gelmedi mi daha ?" dedim . Normalde Merve çok dakik bir insandı. Her yere ya erken ya da tam saatinde gelirdi.
"İşim var 10 dakikaya geliyorum diye mesaj attı az önce." dedi Beril ve onu kafamla onayladım.
"Nasıl gidiyor hayat anaların bakalım ?" dedim sohbet açmak için.
"Aynı nasıl olsun ya ? Hayat çok sakin ve güzel." dedi Beril. O daha sakin ve huzurlu bir yaşamı seviyordu . Aksiyon ve heyecan ona göre değildi.
"Tam da senin istediğin gibi." dedi Yasemin. Buna gülmüştük. Ben de Yasemin 'e döndüm.
"Anlat bakalım evlilik nasıl gidiyor? İlk deneyimlerin nelerdir ?" dedim.
"Valla yani güzel gidiyor gibi. Sadece Zübeyde anne sürekli bize geliyor. Tamam yakın oturuyoruz ama akşam 10 'da da aramadan gelmezsin yani. Gece yarısına kadar gitmiyor hatta bazen bizde kalıyor. Geçen gün güzel sofra hazırladım. Oğuz işten geç gelecekti. Böyle güzel bir aksam geçirelim dedim. Mum ışığı falan. Oğuz geldi tam yemek yiyeceğiz. Kapı alacaklı gibi çalındı. Neymiş evin ışıkları kapalıymış hafif loş ışık varmış hırsız girdi sanmış. Abi hırsız olan eve kapıyı çalarak mı müdahale edeceksin?" dedi Yasemin . Zübeyde teyze tam oğlum da oğlum annesiydi.
"Ya kadının 30 yıllık oğlu. Ayrılmak zor olsa gerek. " dedi Beril.
"Aşkım anlıyorum da bizde yeni evliyiz. Biraz baş başa vakit geçirsek. Evimize alışsak. Bizim evin yedek anahtarı onlardaydı geçen gelip yemek yapmış biz alışverişe gidince." dedi Yasemin yılgın bir şekilde.
"Bu biraz ayıp olmuş. Siz evde yokken gelmesi ne kadar doğru yani." dedim . Beril de kafasını salladı.
"Umarım en kısa sürede hallolur. " diye devam ettim.
"İnşallah ya."
Biz sohbete devam ederken gelen Merve ile hepimiz ona döndük.
"Hoş geldin Mervoş nerelerdeydin ?" dedim ona sarılırken.
"Ya kusura bakmayın. Geçen gün kolyem Tibet 'in arabasında düşmüş. O da sağ olsun memlekete gidecekmiş gitmeden vereyim dedi. Ona gittim. Anca geldim buraya." dedi Merve kızlara sarılırken.
"Bacım senin Tibet 'in arabasında ne işin var acaba ?" dedi Yasemin kuşkuyla.
"Duha'nın nişanında onun arabasıyla gittik ya fotoğraf çekimine falan. O zaman düşmüş. " dedi Merve durumu açıklamak için.
"İyi bakalım. O zaman sipariş verelim. Sonra da düğün ile ilgili konuşalım." dedi Yasemin. Merve garsonu çağırınca hepimiz birer tatlı ve kahve söylemiştik . Ben de katalogları çantamdan çıkardım.
"Şimdi canlarım şöyleki Yavuz her şeyi bana bıraktı. Yani sen seç ben her şeye okeyim dedi. Zaten çınaraltında olacak düğün. Kına da bizim apartmanın bahçesinde. Biz düğün alanı için masa sandalye falan seçeceğiz. Bir de pasta olacak. Davetiyeleri Yavuz ile seçeceğiz. Gelinlik ve bindallıyı önümüzdeki haftalarda gidip bakıp alırız diye düşündüm." dedim bir solukta.
"Tamam o zaman masa ve sandalye ile başlayalım. " dedi Merve ve kataloğu açtı.
Kızlarla her şeyi ince eleyip sık dokuyarak karar vermiştik çoğu şeye. Beğendiğimiz şeyleri not almış ve sonra görüşmek üzere numaraları yazmıştım. Yaklaşık 3 saat kadar kafede oturmuş sonra da Merve 'nin arabasıyla mahalleye gelip evlere dağılmıştık.
***
Yeni Bölüm♡
![](https://img.wattpad.com/cover/374792711-288-k347106.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLAHIMA ANLAT
Teen FictionDuha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bi...