Yavuz ile kahvaltıdan sonra annemlere kararımızı açıklamak için herkesi bir yerde toplamaya karar vermiştik. Ama annemler zaten kahvaltıya Yavuz'lara gittiği için biz de direkt oraya gelmiştik. Kahvaltı sofrası toplanmış bahçede Ceren ve Duru 'nun yaptığı kahveleri içiyorduk.
"Eeee oğlum söylememiz gereken bir şey var dediniz ama geldiğinizden beri ağzınızı bıçak açmıyor." dedi Selvi teyze.
"Anne biz evlenmeye karar verdik." dedi Yavuz hemen bir anda. Herkes normal bir şekilde bize bakıyordu.
"Abi biz bu senaryoyu daha önce yaşamıştık. Hatta siz sözlendiniz yoksa kaza falan yaptınız da hafızanız mı gitti ?" dedi Ceren. Haklıydı Yavuz öyle bir cümle kurmuştuki kimse olayın asıl kısmını anlamamıştı.
"Yani şöyle demek istiyor Yavuz biz önümüzdeki birkaç aylık süre içinde evlenmeye karar verdik." dedim sakin bir sesle. Gözüm herkesin üzerinde gidip geliyordu.
"Ne bu kızım yangından mal kaçırır gibi?" dedi babam. Haklıydı daha yeni nişan yapacaktık.
"Daha nişan yapmadan ne evliliği oğlum? Yoksa bilmediğimiz bir şey mi var?" dedi Kemal amca. Bize şüpheyle bakıyordu. Yanlış anlamıştı.
"Hayır, hayır öyle bir şey değil. Yani biraz karışık. İstersen Yavuz sen anlat. " dedim Yavuz 'a topu atarak. Yavuz derin bir nefes alıp tüm onları anlatmıştı.
"Kızım emin misiniz yani böyle yetişir mi?" dedi Selvi teyze.
"Biz eminiz kararımızdan evet biraz ani oldu ama bu herkes için en iyisi bizce." dedim . Babamlar sessizliklerini koruyordu.
"Duha o kadar şey nasıl yetişecek ? Baştan sona düğün organize etmekten bahsediyoruz." dedi abim.
"Yani biz aslında her şeyi düşündük. Tabi size uygun olursa." dedim .
"Kızım siz her şeye karar vermişsiniz bize söz hakkı kalmamışki. " dedi babam.
"Baba lütfen böyle yapmayın. En doğrusu bu olur. Yavuz göreve gidince mahalleli başıma üşüşecek. " dedim. Dedikodu seven insan çoktu mahallede.
"Bir yandan çocuklar haklı. Görev ne kadar sürecek bilmiyoruz. Hem Lemanlar da ikide bir laf çıkarıp duruyor. " dedi annem.
"Ne lafı çıkarıyorlar Nesrin teyze anlamadım?" dedi Yavuz yanımda gerginlikle.
"Oğlum biliyorsun onlarınki kuyruk acısı." dedi annem . Bu konu beni iyice germişti.
"Ne kuyruk acısıymış anne bu ya ? Sanki bu kız bıraktı onu." dedi abim sinirle.
"Ben de şey duydum. Bir külah mevzusu var . Ablam bakkalın çırağı ile külah falan yollamış. Bunu da Leman teyze görmüş sinirlenmiş falan. Öyle uyduruyorlar. " dedi Duru. Külah mevzusu açılınca daha çok gerildim. Yavuz 'un gözleri bana dönmüştü. Doğruluk payı var mı anlamak için. Başımı mahcup bir şekilde salladım.
Yavuz oturduğu sandalyeyi yitirek hızla kalkarak bahçeden çıktı. Ben de peşinden çıkmıştım. Ama o uzun bacakları sayesinde hızlıca gidiyordu.
"Yavuz durur musun ? Yavuz lütfen bir dakika bekle ya." dedim . En sonunda yavaşlayıp ileride durmuştu. Hızlıca yanına gittim.
"Yemin ederim ilk geldiği zaman bir sinirle yapılan bir şeydi. Ondan sonra gerçekten onunla muhatap olmadım. Mesaj attığı her numarayı engelledim. Yemin ederim." dedim ellerini tutarak.
"Duha... Allah aşkına bana niye anlatmıyorsun? Geldiğini bile düğünde öğrendim. Adamı tanımıyorum bile. Gelse konuşsa konuşurum o derece yani. " dedi Yavuz. Yavuzlar mahalleye Tolgalar gittikten bir sene sonra taşınmıştı.
"Yavuz sen görevdeydin. Moralini bozmak istemedim. Yemin ederim karşılık bile vermedim. Sadece annesi ve kız kardeşi haddini aşınca uyarmak istedim o kadar." dedim. Beni anlamasını umuyordum.
"Başka bir şey dedi mi ya da ne bileyim yaptı mı?" dedi Yavuz .
"Birkaç kere farklı numaradan mesaj attı ama engelledim." dedim .
"Tamam , ama bir daha o şerefsiz sana yazar ya da karşına çıkarsa bana haber veriyorsun tamam mı?" dedi bana sarılarak.
"Tamam söz veriyorum senden saklamayacağım. " dedim. Kaldırımın ortasında sarılıyorduk.
"Tüm mahalle sizi izliyor ayrılın artık." diye gelen abimin sesiyle ayrıldık . Yakınlarda oturanlar camdan bize bakıyordu.
"Duha sen annemlerin yanına geç. Biz de Yavuz ile dün gelen malzemeleri depoya taşıyalım. Nişan falan olunca iyice kalır." dedi abim. Yavuz 'a baktım gözleriyle onaylayınca başımı sallayarak ben de onayladım.
"Tamam o zaman size kolay gelsin." dedim ve geldiğim yolu tekrar dönerek tek katlı evin bahçesine girdim. Herkes bıraktığım şekilde oturuyordu . Onlara da bir açıklama yapmak istedim.
"İlk geldikleri zamanlar Leman denen kadın arkamdan laf edip duruyordu. Ben de sinirlenip uyarmak için Tolga 'ya yazdım. Sonra o beni daha çok sinirlendirince külahıma anlat gibisinden külah yolladım. Ama bir daha onunla muhatap olmadım. Size haber vermem gerekirdi kusura bakmayın." dedim mahcup bir sesle.
"Ne kusuru kızım? Ama keşke haberimiz olsaydı. Sonuçta biz burada boşuna durmuyoruz." dedi Kemal amca.
"Haklısın Kemal amca bir daha olursa haber vereceğim." dedim.
"Duha , kızım sen niye hep boyundan büyük işlerle kendin savaşıyorsun babam." dedi babam. Haklıydı ben tüm sorunları kendim çözebileceğime inanıyordum.
"Özür dilerim baba . Sizi üzmek istemedim o yüzden." dedim.
"Tamam olan olmuş artık. Yapacak bir şey yok. Biz artık önümüzdeki nişan ve düğüne bakalım. " dedi Selvi teyze.
"Evet haklı Selvi . Hem anlat bakayım sen siz ne planladınız kafanızda. " dedi annem.
Ben de kahvaltıda Yavuz ile konuşup kararlaştırdıgımız şeyleri anlatmaya başlamıştım. Bu sırada erkekler bu muhabbetten sıkılıp eve geçmişlerdi ama biz uzun uzun plan yapmıştık. Konuşmamızı bölen ise koşarak bahçeden içeriye giren Beril 'in kardeşi Bora olmuştu.
"Duha abla koşun Yavuz abi ve Tolga abi caminin orada kavga ediyor."
***
Yeni Bölüm Geldiiii ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLAHIMA ANLAT
Teen FictionDuha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bi...