KÜLAHIMA ANLAT

0.6

Bir hafta nasıl geçti , düğün günü nasıl geldi anlamamıştık. Şuan herkes heyecanla Yasemin 'e bakıyordu. Gözümden düşen bir damla yaşı hemen sildim . Diğerleri de benim gibiydi. Hepimiz çok mutluyduk.

"Aaa yeter team bride ağlamak yok. Bu makyajlar ancak eğlenirken bozulabilir. Hem Yasom uzağa gitmiyor ya yine hep beraber olacağız." dedi Merve .

"Birde Steveee "diye bağırdı Yasemin 'in kuzeni Defne. Buna hepimiz gülmüştük.

Erkek tarafını beklerken birçok fotoğraf çekinmiştik. Abim organizasyonculuğun verdiği tecrübe ile şehirdeki en iyi fotoğrafçıyı uygun bir fiyata ayarlamıştı.

Dışarıdan gelen davul zurna sesiyle Merve koştur koştur cama çıktı.

"Aaaa geldiler , geldiler. Ben kapıyı tutmaya aşağıya iniyorum. Beril ve Duha burası size emanet." diyerek koşarak çıktı. O sırada içeriye Mahmut amca ve Sedef teyze girdi.

Onların sadece 2 kızları vardı. Yeşim abla ve Yasemin. Yeşim abla evleneli beş yıl oluyordu . Şimdi de Yasemin yuvadan uçuyordu. Biz biraz kenara çekilerek onların vedalaşmasına izin verdik. Onlar uzun uzun vedalaşıp en sonunda akrabaların müdahalesiyle ayrıldılar ve erkek tarafını karşılamaya indiler. Merve 'nin aşağıdan yetmez diye sesleri geliyordu. Beril ile beraber Yasemin 'e gidip sıkıca sarıldık.

"Yaso, melek gibi oldun. Her şey çok güzel oldu. Bundan sonra da hep en güzeli olsun." dedim .

"Bekarlığa veda edebilirsin ama bize asla. Bugün ağlamak yok. Dün yeterince ağladın zaten." dedi Beril dünkü kına gecesini kastederek. Biz üçlü sarılmaya devam ederken. Aşağıdan Merve 'nin sesi geldi.

"DUHAAAA , KAPIYI TUTTT"

Aldığım talimatla hemen Yasemin 'in odasının kapısını kilitledim. Kilitlememle Oğuz 'un kapıyı açmaya çalışması aynı anda oldu ama açamadı.

"Damat pamuk eller cebe . Kapının altından yolla paraları." dedim alayvari bir sesle.

"Duha Merve zaten beş kuruş para bırakmadı. Bari sen insaf et." dedi Oğuz .

"Yok öyle kolay kız almak. Hadi paşam." dedim kapıya vurarak. Biraz zama geçince kapının altından euro banknotlar gelmeye başladı. Defne , Beril ve ben şaşkınlık içinde bakıyorduk. Ben hemen eğilip paraları topladım. Ben aldıkça gelmeye devam ediyordu.

"Ay tamam yeter açıyorum dur. " dedim son gelen paraları alarak.

" Sen ne kirli çıkıymışsın enişte yaaa ." dedim açtığım kapıdan giren Oğuz 'a o beni dinlemeden Yasemin 'e giderken.

O sırada Merve arkadan Tolga 'yı işaret etti. O zaman anladım. Sadıç olarak o vermişti paraları. Elimdeki paranın tamamını Defne 'ye uzattım. O daha yeni üniveriste sınavına girmişti. İyi bir puanda almıştı. Kazanacağı kesindi. Ona bu para yardımcı olurdu.

"Ama Duha abla olmaz ." dedi Defne çekinerek.

"Olur kuşum olur. Hem biz çalışıp kazanıyoruz çok şükür. Sen daha yeni hayata atılıyorsun. " dedim

"Çok teşekkür ederimmm." dedi bana gelip sarılarak. Ben de ona sarıldım. Seviyordum tatlı kızdı.

"Haydi o zaman. OĞLAN BİZİM KIZ BİZIM..." diye Atalay bağırmaya başlayınca herkes onlara eşlik etti ve hep beraber konvoya katılmak üzere evden çıktık.

Abimin hemen gelin arabasının arkasında duran arabasına doğru ilerledim abim ve babam öne oturmuştu. Annem ile Duru ise arkada oturuyordu. Ben de onların yanına geçtim. Uzun bir konvoy ile düğünün yapılacağı salona doğru ilerledik.

Abim arabayı düğün salona gelince arabasının uygun bir yere park etti. Hemen arkamıza Yavuz 'un ailesi park etmişti.  Arabadan inince yanlarına ilerleyip selam verdim.

"Hoşgeldiniz Selvi teyze , Kemal amca." diyip ellerini öptüm.

"Hoşbulduk güzel kızım." dedi Selvi teyze bana sarılırken.

"Ne güzel olmuşsun. " diye ekledi.

"Teşekkür ederim. Siz de çok şıksınız. " dedim ama kibarlık olsun diye değil. Gerçekten de çok şıktı.

Ardından Duru ile konuşan Yavuz 'un kız kardeşi Ceren ' e sarıldım. Annemler de selamlaşınca hep beraber düğün salonuna ilerledik.