1.0

7.7K 351 24
                                    

Duha: Yasemin özür dilerim. Tekrar gelmeyi çok istedim ama tekrar o ortama girmek istemedim. Bu mutlu gününde seni yalnız bıraktığım için çok özür dilerim. Umarım beni affedersin.  Mutluluklar dilerim size(01.17)

Yasemin: Sakın özür dileme . Asla sana kızmadım. En çok kendime kızdım.  Oğuz' a bunları söyleme cesareti verdiğim için . Orada olmasanda kalbimde hissettim. Seni seviyorum (03.42)

***
Oğlan Bizim Kız Bizim:

Atalay: +500 fotoğraf

Merve: +620 fotoğraf

(Bu gruptan ayrıldınız artık mesaj gönderemezsiniz)

***
En Güzel Kızlar Bacı Sözü Dinler:

Merve: Benim rimelim siz de mi kalmış? Yok görünürde (02.34)

Beril: Ben de kalmış ya . Yarın veririm aşkım.

Merve: Okey okey sıkıntı yok. Duha daha iyi misin aşkım ?

Duha: İyiyim sıkıntı yok kızlar. Sadece o kadar güzel makyaj yapmıştım ama kimse görmedi.

Merve: Olsun bebişim yine yapar mahallede tur atarız. Hem asıl görmesi gereken gördü ya o yeter.

Duha: Aynen öyle.

***
Oğuz: Duha , ben söylediğim her şey için özür dilerim. Ben bir anlık sinirle öyle konuştum.  Tolga anlattı.  İşi çıkmış gitmesi gerekmiş. Sana öyle bir muamele yapmamalıydım(04.25)

Duha:  Oğuz sen sinirli anda içindekileri döktün. Ama keşke içinde büyüteceğini gelip yüzüme söyleseydin. Ben de ona göre davranırdım.(04.33)

***
Anlaşılan dün gece herkes hem düğün yorgunluğu hem de olanlardan dolayı benim gibi sabaha kadar uyumamıştı. Sabaha kadar gözümü kırpmamıştım.  Dün Yavuz 'un gelmesiyle katlanan mutluluğum Oğuz 'un sözleriyle balon gibi sönüvermişti. Yavuz tüm akşam beni teselli etmiş.  Saatlerce beni dinlemişti. Hatta birazdan onlara kahvaltıya gidecektik. Selvi teyze bizi de çağırmıştı. 

Saatin 9' a gelmesiyle yataktan kalktım ve hazırlanmaya başladım. Kahvaltıdan sonra abimle beraber dükkana geçecektik . Sonra bir kına organizasyonuna gidecektik. Rahat ama şık bir pantolon gömlek kombini yaptım. Annemin seslenmesiyle odamdan çıkarak salona ilerledim. Babam koltuklarda oturuyordu.

"Günaydın babacım." dedi koltuğun kol kısmına oturup yanaklarını öperken.

"Günaydın güzel gözlüm." dedi babam .

"Nasılsın, daha iyi misin ?" diye devam etti. Dünü soruyordu bir nevi.

"İyiyim neden  iyi olmayacakmışım.  Tüm sevdiklerim yanımda." dedim .

"Sen iyi ol da gerisi mühim değil zaten." dedi babam saçlarıma öpücük kondurup.

Babamla olan sevgi yumağımıza annem ve Duru da katılmıştı ve hepimiz şimdi abimin gelmesini bekliyorduk.

"Doğukann, hadi oğlum. Ayıp olacak insanlara." diye bağırdı annem .

"Geldim anaların anası geldim." dedi ve annemin yanaklarını öptü.  Sonra Duru ve benim saçlarımıza öpücük kondurdu.

"Haydi o zaman çıkalım." dedi babam.  Annem babamın sözleriyle masada duran saklama kaplarını alarak dışarı çıktı. Biz de sırayla çıkarken kapıyı kilitleme görevi bana kalmıştı.

Kapıyı kilitleyip arabada beni bekleyen ailemin yanına yerleşmistim.  Araba ile kısa bir süre sonra Yavuz 'ların evinin önüne geldik. Selvi teyze elindeki tabakları bahçedeki masaya bırakıyordu.  Demekki kahvaltıyı bahçede yapacaktık. Biz de arabadan inip bahçeye giriş yaptık.

"Hoş geldiniz , hoş geldiniz." dedi Selvi teyze kocaman bir gülümsemeyle.

"Hoşbulduk Selvi'cim . Masa harika gözüküyor.  Ne kadar zahmet etmişsin. " dedi annem .

"Olur mu öyle şey? Hem siz misafirsiniz hem Yavuz 'um aylar sonra evinde. Bunlar az bile. Hem siz ne zahmet ettiniz." dedi Selvi teyze annemin elindeki saklama kaplarını göstererek.

"Na zahmeti canım. Yavuz 'un sevdiği poğaçadan yaptım. Bol bol yesin diye. Bir geçen gün Duha dolaba kurabiye atmıştı onları çıkardım. Hep beraber yeriz inşallah. " dedi annem.

"İyi madem beyler oturdu bile biz de geçelim sofraya . Siz geçin ben çayı alıp geliyorum ." dedi ama tam o sırada elinde çaydanlık ile Ceren çıktı. Onun arkasından da Yavuz geliyordu.

Herkes selamlaşmış sonra da sofraya geçmiştik.  Bir yanımda Yavuz diğer yanımda Duru oturuyordu.

"Senin kurabiyelerin değil mi?" dedi Yavuz ileride duran annemin getirdiği kurabiyeleri gösterirken.

"Evet de nereden anladın ?" dedim merakla.

"Ancak bu kadar narin kurabiyeler senin o narin parmakların arasından çıkabilir." dedi ve ben ona kocaman gülümsedim.

"Duha kızım bak katmer de yaptım sen seviyorsun diye." dedi Selvi teyze ve tabağıma katmeri bıraktı.

"Teşekkür ederim Selvi teyze. Her şey harika olmuş. "  dedim . Eli gerçekten lezzetli bir kadındı. Hiç yapmadığı yemeği bile harika yapardı.

Kahvaltı sohbet ve muhabbet eşliğinde devam ederken Kemal amcanın sözleriyle heyecanla ona baktım.

"Rıza diyorumki hazır Yavuz da izindeyken şu kız isteme ve nişan işini halledelim.  Hem çocuklarda bu şekilde yollarını çizerler." dedi Kemal amca.

"Haklısın Kemal bizim kapımız her zaman açık. Ne zaman müsaitseniz buyrun gelin." dedi babam çayının son yudumlarını içerken.

"O zaman Aylinler ve Selimler haftaya izne geliyorlar.  Haftaya hafta sonu kız istemeye gelelim.  Nişan da sonraki hafta olur.  Eğer çocuklara uygunsa." diyip bize baktı. Yavuz bana bakıp onay alınca babasını onayladı. Aylin abla Yavuz 'un ablası, Selim abi ise abisiydi.  İkisi de evli ve Almanya ' da yaşıyorlardı.  Yaz tatillerinde geliyorlardı sadece Türkiye 'ye.

İki yılın sonunda biz de eriyorduk muradımıza.

***
Yeni Bölüm Geldiiii!!!!
Arkadaşlar lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım ♡♡♡

KÜLAHIMA ANLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin