Restoranın kapısında öylece beklememek için onlara doğru ilerledim. Yani Yavuz ve konuştuğu kıza . Masaya yaklaşınca Yavuz beni görmüş gülümsemışti. Ben de ona gülümsedim . Masaya geldiğimde kızın yüzünü görmüştüm o da bana bakıyordu. Bana genişçe bir gülümseme sundu.
"Sen Yavuz 'un kız kardeşi olmalısın. Hoşgeldin canım ben de Neşe . Abinin arkadaşıyım ." dedi ve bana sarılmak için ayağa kalktı. Ben de kaşlarımı kaldırdım.
"Hoşbuldum ama ben Yavuz 'un kız kardeşi değilim. Karısıyım." dedim . Bu sözümle yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silindi.
"Anlamadım... Yavuz ben senin evli olduğunu bilmiyordum." dedi az önceki sesinden çok farklı neşesiz bir sesle.
"Daha yeni evlendik. Hatta buraya balayı için geldik. Ben de Duha bu arada." dedim ve Yavuz 'un yanındaki boş sandalyeye oturdum.
"Yani Yavuz ailemle geldim deyince ben de annesi falan sanmıştım. " dedi Neşe ayakta bize bakıyordu hala.
"Ailem işte. Duha benim ailem, yuvam, her şeyim." dedi ve Yavuz yanağımı öptü. Ben de Neşeye samimiyetsiz bir gülüş attım.
"Ben bir Mehmet abilere bakayım. " dedi ve Neşe yanımızdan ayrıldı. Ben de hızlıca Yavuz 'a döndüm.
"Kim bu kız ?" dedim .
"Güzelim bir sakin olsaydın. Kız daha gitmeden arkasından ayıp oluyor." dedi Yavuz.
"O benim yanımda kocama aşık aşık bakarken sıkıntı yok ben laf edince sıkıntı oluyor öyle mi ?" dedim ve kafamı başka yöne çevirdim.
"Ne,ne ,ne? Aşık derken güzelim ne alaka? "dedi Yavuz şaşkın bir sesle.
"O alaka Yavuz. Kadınlar anlar. O kız sana aşık. Görmedin mi karın olduğumu öğrenince yüzündeki ifadeyi."
"Güzelim sen yanlış anlamışsın. " dedi saçlarımı severken.
"Yavuz. Bak tane tane söylüyorum. O .Kız.Senden.Hoşlanıyor. Eğer ki bir daha bana yanlış anlamışsın dersen seni Karadeniz'in suyunda boğarım." dedim ona tehditvari bakışlar atarak.
"Tamam karım. Sustum." dedi eliyle ağzına fermuar yaparak.
Biz sessizce otururken Asiye teyze , Mehmet ve Neşe masayı kurmuşlardı. En son onlar da oturmuştu.
"Kardeşim yengeyle tanışalım biraz sohbet edelim diye oturduk inşallah rahatsız etmiyoruz." dedi Mehmet.
"Yok , canım ne rahatsızlığı. " dedim ona gülümseyerek. Her şey çok güzel görünüyordu. Gözüme kestirdiklerimden tabağıma almıştım.
"Eee Duha kızım sen ne işle uğraşıyorsun. " dedi Asiye teyze.
"Ben psikoloji mezunuyum ama abimle organizasyon işindeyiz . Beraber organizasyon yapıyoruz."
"Ne güzel kendi işinizi elinize almışsınız. 2 kardeş misiniz ?"
"Yok bir de küçük kız kardeşim var üniveristeye gidiyor. " dedim.
"Maşallah kızım maşallah."
"Duha bir şey soracaktım sana?" dedi Neşe samimiyetsiz bir sesle.
"Şimdi benim çoğu arkadaşım eşlerine yüzük konusunda baskı yapıyor galiba sen öyle değilsin yani bunu nasıl aştın?" dedi ve gözlerim anında Yavuz 'un eline kaydı. Alyansı yoktu. Dün taktığına emindim. Ama şuan yoktu. Gözlerimi Yavuz 'un elinden yüzüne çıkardım. Yavuz bana mahcup bir ifadeyle bakıyordu. Durumu toplamak için Neşe 'ye döndüm.
"Aksine benim baskı yapmama gerek yok Yavuz kendi isteyerek takıyor. Ancak Yavuz 'un yüzüğünü önceden almıştık sonradan Yavuz kilo alınca yüzük dar gelmeye başladı ama genişletmeye vakit bulamadık. O yüzden birkaç gün böyle ." dedim Yavuz 'un masanın üzerindeki elini tutup.
"Anladım. Siz galiba görücü usulü evlendiniz." dedi .
"Hayır biz aşk evliliği yaptık." dedim kararlı bir sesle.
"Yavuz buraya çok sık gelir ama senden hiç bahsetmedi ondan öyle dedim." dedi Neşe. Asiye teyze yandan onu dürtüyordu.
"İnanır mısın biz de görev olmadığı sürece her gün konuşuruz ama bana da senden bahsetmedi ayrıca bu kadar sık geldiği bir mekan olduğu zannetmiyorum en azından ben hayatına girdikten sonraki dönem için böyle." dedim. Bu kıza koz vermeye niyetim yoktu.
"Aynen yenge yani biz eskiden beraber görev yapıyorduk Kars'ta . O zamanlar izinlerde ben Yavuz 'u alıp gelirdim. Ama Yavuz sınır dışına gidince görüşmedik uzun süre bugüne kısmetmiş. " dedi Mehmet.
"Geç olsunda güç olmasın kardeşim. " dedi Yavuz.
Yemek Asiye teyze ve Mehmet güzel sohbetiyle geçmişti. Neşe , Mehmet 'in amcasının kızıydı. Küçük yaşta annesi ve babasını kaybedince ona Asiye teyze ve rahmetli eşi Mustafa amca sahip çıkmıştı. Belliydi hepsi ona değer veriyordu. Aslında öyle konuşmazdım ama tavırları bana karşı hiç diğerlerine olduğu gibi değildi. Yemekten sonra onlar işlerine dönerken biz de Yavuz 'la otelin kenarından geçen derenin yanına gelmiştik. Ben fotoğraf çekiyordum.
"Hadi Güzelim geç şöyle seni çekeyim." dedi Yavuz aramızdaki sessizliği bozarak.
"Yok, teşekkür ederim. Saçım başım dağınık." dedim. Yüzük konusundan ona tripliydim.
"Sen her halinle güzelsin. Güzel karım benim ." dedi Yavuz arkadan bana sarılarak.
"Yavuz , yüzüğün nerede?" dedim ve kollarının arasından çıkıp ona döndüm.
"Güzelim yemin ederim unutmuşum. Bu sabah duşa girince çıkardım ben öyle yüzükle , kolyeyle falan rahat yıkanamıyorum. Sonra da alışkın olmadığım için de unutmuşum. Bundan sonra ölsem de unutmam . " dedi Yavuz yanaklarımı avuç içine alarak.
"Yavuz o kızın yanında ne diyeceğimi bilemedim. Belli bana tavırları. Ama ne olur bi daha dikkatli ol." dedim.
"Tamam ömrüm. Tamam güzelim . Bir daha çıkarırsam bu narin ellerinle gözlerimi oyabilirsin. " dedi Yavuz. Avuç içlerimi öpmüştü.
"Saçmalama Yavuz. Daha dikkatli ol yeter." dedim ve ona sıkı sıkı sarıldım. Zaten ona küs kalamazdım.
***
Yeni Bölüm Geldiii!!!
70k 'yı geçtik bile. Herkese çok teşekkürler 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLAHIMA ANLAT
Teen FictionDuha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bi...