3.4

2.7K 143 14
                                    

Dün gece gerçekleşen rüya gibi kınamın ardından bu sabah 26 yıllık hayatımda ilk defa abim tarafından öpülerek uyandırıldım. Abimle aramız çok iyidir ama klasik abi kardeş atışmaları yaşıyorduk.  Hızlıca gerçekleşen kahvaltı faslından sonra kızlar bize gelmişti. Leyla büyük bir özenle saçımı yapmış Merve ise makyajımı yapmıştı. Önce beni hazırladıkları için şimdi hepsi sırayla hazırlanıyordu.  Ben de salonda oturmuş misafirler ile sohbet ediyor akrabalarımız ile fotoğraf çekiniyordum. Elinde bana doğru telefon ile gelen büyük halama baktım.

"Halasının inci tanesi bir fotoğraf çekinelim kalkta. " dedi halam. Ona gülümseyip ayağa kalktım. Yan yana durduk ve halamın fotoğrafı çekmesi için eline telefon tutuşturduğu Görkem fotoğrafı çekti. Birkaç poz verdikten sonra Görkem telefonu halama uzatıp abimlerin yanına geçti. Halam ise bana fotoğrafları gösteriyordu.

"Duha , gözümün nuru geçen de ben deyince dellendin.  Hem kilo falan almışsın.  Sabahta kahvaltıda tıka basa yedin . Doğruyu söyle hamile misin? Ondan mı bu acele? Bilirsin ben kimseye anlatmam kuzum." dedi halam kulağıma eğilerek. Duyduklarım ile hızla geri çekildim.

"Hala bunu daha ne kadar konuşacağız? Öyle bir şey yok diyorum. Anlamıyor musunuz ? Olsa bile kimi ilgilendirir. Benim hayatım.  Yeter ya kaç gündür." dedim gelinliğin eteklerini toplayarak mutfağa geçtim. Leyla hazırlanmış Bulut 'a yemek yediriyor , Yasemin ise su içiyordu.

"Ne oldu yine kim çıldırttı seni?" dedi Leyla. Kaç gündür halimi görüyordu.

"Remziye halam . Tutturmuş hamile misin hamile misin? Bir de diyorki bana anlat kimseye söylemem." dedim sinirli bir şekilde.

"Remziye halam dedikodu duyacak ve kimseye anlatmayacak . Başımıza taş falan yağması lazım. " dedi Leyla.

"Aman canım boş ver . İşte canları sıkılıyor ne yapsak diye sana sarıyorlar.  Hem bugün senin en mutlu günün. Gül bakayım." dedi Yasemin yanaklarımı geriye doğru çekip. Bu sırada masada duran telefonu çalmıştı. Oğuz arıyordu.

"Efendim hayatım." diyerek telefonu açtı.

"Anlamadım, Oğuz bugün düğün var. Birazdan gelin almaya gelecekler. Ben nasıl gideyim annenle hastaneye ?" dedi gergin bir şekilde.

"Oğuz Allah aşkına sen benimle kafa buluyorsun heralde. En yakın arkadaşımı düğünden kovdun sineye çektim. Ama şimdi sen de onun düğüne katılma o bizimkine katılmadı diyorsun. Sen kovdun kızı." diye telefondaki Oğuz 'a bağırıyordu.

"Oğuz ne yap biliyor musun? Anneni hastaneye sen götür dönüşte de onda kal sakın eve gelme . Yoksa elimden bir kaza çıkabilir. Anladın mı beni?" diyip telefonu kapattı.  Bana mahcup bir şekilde bakıyordu. Önemsiz anlamında kafamı salladım.

"Duha kusura bakma Oğuz 'a ne oldu anlamıyorum? " dedi Yasemin . Sesi üzgün geliyordu.  Oğuz ile aramızdaki bu durum onuda yıpratıyordu.

"Ne kusuru sorun değil." dedim . Ona sarılarak. Bu sırada Merve ve Beril de mutfağa girdi .

"Çek bebeksi tenime çek dostum düşmanım görsün çek..." diye kıvırta kıvırta Merve yanımıza geldi. Hepimiz onun bu haline gülüyorduk.

"Nasıl olmuşum bebekler?" dedi ve etrafında döndü.

"Maşallah güzelim kutu bebek gibisin." dedi Yasemin .

Bulut oturduğu sandalyeden inip Merve 'nin yanına geldi.

"Merve ben artık seninle evlenicem.  Duya benimle evlenmiyor . Sen benimle evlen." dedi Bulut onun bacaklarına sarılıp.

"Ay senin gibi bir yakışıklıya evlenmek benim için bir gurur tabiki evlenirim." diyip Bulut 'u kucakladı. Bulut kabul görmenin mutluluğuyla kahkaha atarken biz de ona güldük. Hemen beni satmıştı. Dışarıdan gelen davul zurna sesiyle salona doğru gittik. Merve yine kapıya koşmuştu. Biz salondan kapıyı göremiyorduk ama sesleri duyuyorduk.

KÜLAHIMA ANLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin