KÜLAHIMA ANLAT

3.3

Beril 'in büyük sırrını öğrenmemin üzerinden neredeyse 1 hafta geçmişti . O gün Beril 'in evinden ayrıldıktan sonra direkt eve geçmiştim. Kimseye de bir şey anlatmamıştım.  Anlatamazdım.  Beril istemediği sürece bunu yapamazdım.  Korkut ise Beril ile konuşmak için fırsat kolluyordu ama Atalay ve Kubilay nereye gidecekse Beril 'i götürüp , getiriyorlardı.  Beril yüzüne yine gülümseme maskesini takmış tüm acılarını içine gömmüştü.

Bugün ise benim kına gecem vardı. Her şey çok çabuk ilerliyordu ama Yavuz 'u göreve çağırmadan her şeyi halletmek istiyorduk.  Evimiz tamamıyla hazırdı. Her bi köşesini özenle hazırlamıştım.  Birçok akrabamız , tanıdığımız kına gecesi için gelmiş aşağıda beni bekliyordu . Kadınlar arka bahçede kurulan alanda , erkekler ise apartmanın ön tarafında duruyordu.  Saçımı Leyla makyajımı ise Merve yapmıştı yine. Merve kendi hazırlandıktan sonra makyajımın son rötuşlarını yapıyordu.  Bulut ise en başından beri yanımda oturuyordu . Üstünü bile burada değiştirmişti annesi. Bana dönüp bakmasıyla ben de ona baktım.

"Duya , babam dedi ki sen o uzun abi ile anne baba olacakmışsınız. " Merve 'nin eli durmuş şüpheyle bana bakıyordu.

"Hayır, saçmalama Merve. Yani evleneceğimizden bahsetmek istiyor bence." dedim . Cevap vermek için Bulut 'a dönmüştüm.

"Yakışıklım biz şimdi anne-baba olmayacağız . İleride inşallah. Bunu başka bir yerde söyleme tamam mı?" dedim . Eğer büyüklerin yanında böyle konuşursa herkes durumu yanlış anlayabilirdi.  Zaten 3 gündür gelen misafirler tarafından hamile misin yoksa sorusuna bolca tutulmuştum.  Hatta büyük halama patlayıp en sonunda "Kocaya meraklandım, ondan bu acelem." dedim. Tabi sonrasında annemden bir ton azar işitmiştim.

"Duya, o zaman sen bu aksam bize gelsene." dedi Bulut.

"Bulutcum bu aralar çok vaktim yok. Ama ilk boş vaktimde size kalmaya geleceğim." dedim ikna etmek adına. Önce dudaklarını büzse de odaya giren Duru ile ağlamamıştı.

"Abla her şey hazır. Müzik olarak ne açalım çıkarken? " dedi Duru. Buna karar vermemiştim.  Bilgisayardan hoparlöre verecektik.

"Tabiki manken gibi gelinimiz" dedi Merve .

"Hayır Merve saçmalama. Oldu olacak hap koydum çalalım.  Sahneye çıkar göbek atarım."

"Ay kız iyi fikirmiş aslında.  Ama şimdi Selvi teyze de aşağıda ayıp olur." dedi ciddiyetle.

"Şey mi açsak çek kameracı ya da onu Yavuz geldikten sonra açalım." diye devam.

Odaya elinde teflerle Leyla girdi.

"Ay herkes aşağıda hadi kızlar. Müziği seçtiniz mi?" dedi Leyla. Derin bir of çektim.  Bilseydim başıma bela olacağını önceden seçerdim.

"Merve abla roman havası istiyor ablam kabul etmiyor. Yani bulamadık." dedi Duru  içinde bulunduğumuz durumu açıklamak için.

"Tamam şey olsun "Kınalar elimizde , dualar dilimizde..." diye bir şey varya o güzel. " dedi Leyla. Aklıma gelen şarkı ile ben de onayladım.

Hızlıca evden çıkıp en alt kata indik asansör ile kızlar apartmandan bahçeye açılan kapının orada sıra olmuştu.

"Evet en öne kim geçiyor kızlar ?" dedi Leyla bizim kızlara dönerek. Merve hevesle öne atılmıştı ki bir ses duyuldu.

"Baş nedime burada Leyloş. Tabiki en önde ben duracağım." Bu kişi İbrahim 'di. Nişandan sonra haftalardır yoktu.  Onunla konuşmak için evlerine gittiğimde iş için Antalya 'ya gitti demişti ama bu bronz hali iş için değil de tatil için gitmiş gibi gösteriyordu onu.