2.0

4.7K 207 9
                                    

Önümdeki 3 fincana tuz atıyordum.  Çünkü Tibet , Yusuf ve Yavuz plan yapmıştı . Yavuz 'un tuzlu kahvesini Tibet içecekti.  Daha doğrusu içiyormuş gibi yapacaktı. Sonuçta önemli olan Yavuz 'un içmesi olduğu için kimse diğerlerine odaklanmayacaktı.  Bu planı canım görümcem Ceren 'den öğrenmiştim.

"Evet diğer kahveler hazır. " dedi Yasemin.  Orta şekerli yapmışlardı diğer kahveleri.

"Duha, sen sadece Yavuz 'un kahvesini götür. Merve sen de sakın karıştırma Yusuf ve Tibet 'in kahvesini." dedi Yasemin.

"Tamamdır o iş bende. Hadi ben gidiyorum. Duha sonrada sen gel." dedi ve Merve kahvelerle çıktı mutfaktan. Kızlarda peşi sıra çıkmışlardı. Geriye ben kalmıştım.

"Yasemin 'in koridordan bana işaret vermesiyle. Yavaş yavaş salona ilerledim . Herkes bize bakıyordu.  Kahveyi Yavuz 'un önündeki masaya bıraktım.  Ben de yanındaki boş sandalyeye oturdum. Tibet hemen yanı başında oturuyordu.

Herkes Yavuz 'un içmesini beklerken Selim abiden gelen sesle herkes ona döndü.

"Aaah, dilim yandı.  Sıcakmış kahve." dedi Selim abi . Herkes önüne dönünce Yavuz 'a göz kırpmıştı.  Bu işe daha kaç kişi dahildir acaba?

Selim abi dikkatleri üstüne çekince Yavuz ve Tibet kahveleri değiştirmiş olmalıydı.

"Eee damat içsene kahveni. " dedi abim. Abimin sözleriyle Yavuz kahveyi kafasına dikti. Sonra kızarmaya başladı.  Kendi suyunu içti ama o da tuzluydu. Tibet cebinden bir şişe su çıkarmıştı ki Merve öne atladı.

"Sağ ol Tibet yaaa. İçim yanmış valla." diyip suyu bir dikişte içti.

"Yavuz iyi misin hayatım ?" dedim sessizce.

"İyiyim...güzelim. Biraz tuzlu olmuş. Ama elinden zehir olsa içerim." dedi Yavuz . Tam o sırada yan taraftan gelen öksürme sesiyle herkesin bakışları Tibet ve Yusuf 'a döndü.

"Duru kızım abilerine birer su getir . Gıcık tuttu herhalde." dedi annem ve Duru mutfağa gitti .

"Eeee kahveleri içtik. Esas konuya gelelim. Sebebi ziyaretimiz belli. Kızınız Duha 'yı oğlumuz Yavuz 'a istiyoruz." dedi Kemal amca. Heyecanla yerimde dikleştim.

"Gençler birbirini görmüş , beğenmiş , sevmiş bize de destek olmak..." derken abim babamın lafını kesti.

"Oğlunuz ne işle uğraşıyor Kemal Bey ?"

"Oğlumuz askerdir Doğukan oğlum." dedi Kemal amca.

"Asker demek. Evi , arabası ssk'sı var mı ?" diye devam etti abim.

"Oğlum SSK ne alaka Allah aşkına?" dedi annem.

"Anne önemli yani evet Kemal Bey sizi dinliyorum."  dedi abim. Babam sabır çekiyordu.

"Var evi de arabası da var."

"Alkol, sigara , uyuşturucu var mı peki damat bey ?" dedi abim bu sefer Yavuz 'a dönerek.

"Alkol ve uyuşturucu ağzıma sürmem. Ama sigara herkes gibi benim de zayıf noktam." dedi Yavuz. Bırakmaya çalışıyordu ama daha başarılı olamamıştı.

"Bizim kızımız sigara kokusu sevmez. Dayanamaz bile." dedi abim . Daha neyi zorluyordu anlamıyordum.

"Ben de zaten Duha için bırakmaya çalışıyorum.  Duha ile evlenmeden bırakacağım." dedi Yavuz ona bakarak gülümsedim.

"Namaz kılıyor musun, oruç tutar mısın ?" dedi abim.

"Orucumu aksatmadan tutmaya çalışıyorum zaten biliyorsunuz. Namaz da Allah affetsin ama cumadan cumaya kılabiliyorum ." dedi Yavuz . Gayet dürüst davranıyordu.

KÜLAHIMA ANLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin