A-3

119K 5.4K 96
                                    

Işıl tutulan boynunu esnetmek için geriye yaşanırken bakışları duvarda 6'yı gösteren saate takıldı. Günlerdir geç saate kadar çalışmak kendisini iyiden iyiye yorarken verdiği ani karar ile önünde açık duran bilgisayarı kapattı. Toparlanarak yerinden kalkarak askıda çantasını alıp odasından çıktı. Harıl, harıl bir şeyler ile uğraşan Deniz'e çıktığını söyleyip asansöre bindi. Asansör ile direk otopark'a inerken elindeki telefonu ile maillerine üstün körü göz gezdirip duran asansörden indi, adamların açık tuttuğu kapıdan arabasına yerleşti. Yarın yapacağı görüşmeleri düşünürken araba evin bahçesinde durdu. Usulca arabadan inio siyah küçük çantasından anahtarını çıkarırken bekleyen korumalara döndü
"Siz de ayarlamaları yapıp işi bitenler olarak çıkabilirsiniz. Dışarı çıkmayacağım bu gece."
kapıyı açıp direkt merdivenlere yönelirken tek düşündüğü rahat bir şeyler giyip tüm akşam miskinlik yapmaktı. Son birkaç ay onu haddinden fazla yormuş bedenen sınırlarını zorluyordu. Merdivenleri çıkarken bir yandan da üzerindeki siyah gömleğin düğmelerini açıyor, diğer yandan bugünü düşünüyordu. Odasına girip ayağındaki rahatsız ayakkabıları çıkarıp odanın bir köşesine atarken giysi odasına ilerledi. Üzerine salaş bir elbise geçirip merdivenlerden tekrar aşağı inerek mutfağa yöneldi. Buzdolabını açtı dolapda gördüğü meyveli yoğurt ve diyet bisküvileri ile suratına buruştururken suç işleyecek olmanın mahçupbiyeti ile dudaklarını büzerkken telefonuna yöneldi. Bir kerecik pizza yemekten bir şey olmazdı ya. Tabii Alp hoca öğrenmediği sürece. Almak için uzanırken çalan telefonu ile kaşları çatıldı.

"Efendim? "

"Alo Işıl bak şimdi biliyorum böyle son anda haber verince hoşlanmıyorsun ama bizim Mete'nin doğum günü bugünmüş ben unuttum sana söylemeyi şimdi gelmezsen de ayıp olur çocuğa. Gelirsin dimi? "

"Gilirsin dimi? Off Pelin gelirim de senin kafanı kıracağım en sonunda o olacak kırk kere dedim böyle şeyleri önceden söyle diye. "

"Evet, hi hi ben de seni cok seviyorum. Görüşürüz. " kafasını bu kız iflah olmaz dercesine sağa sola sallarken tekrar merdivenleri çıktı. Ne güzel şimdi Pizzasını yiyerek film izleyecekti nereden çıkmıştı bu doğum günü. Dolaptan üzerine siyah mini sırtı dantel bir elbise giyip saçlarını özensiz bir şekilde topuz yaptı. Bir köşeye fırlattığı ayakkabıları tekrar giydi ve küçük çantasını alıp evden çıktı. O çıkar çıkmaz kapıyı açan korumaları el işareti ile durdurarak konuştu.

"Ben kullanacağım. Bu arada eğer olur da etrafta şüpheli bir tip görürseniz haberim olsun."

" Tamam Işıl Hanım. Bir sorun yok değil mi? "

"Yok hayır, sadece tedbir amaçlı"

"Siz hiç merak etmeyin. "
Arabanın sürücü koltuğuna yerleşti ve her zamanki kulübe doğru sürdü.
********
Ateş eve gelmiş üzerini değiştirmiş, Nevin'in yaptığı yemekleri afiyetle midesine indirmiş şimdi de rahat koltuğuna yayılmış televizyondaki futbol maçını izliyordu.
Duyduğu ses ile sehpanın üzerinde duran telefonuna uzandı.

"Alo kardeşim naber ne yapıyorsun?"

"İyi oturuyorum evde sen?"

"Oğlum ne çabuk yaşlandın sen. Hey gidi zamanın hızlı çocuğu Ateş Önal şimdi evinden çıkmıyor. Sen yakında evlenirsin de"

"Ne evliliği lan. Sen böyle konuştuğuna göre dışarıdasın. Söyle neredesin geliyorum"

"Her zamanki mekândayız çocuklarla"

"Tamam bir saate ordayım. "
Adam hızla üst kata çıktı, üzerine buz mavisi gömleği ve lacivert pantolonunun ardından ayakkabılarını ayağına geçirdi ve aynanın önünde duran anahtarları alıp evden çıktı.
*********
Işıl geldiği mekânın kapısında arabasından indi anahtarları Valeye verip girişe yöneldi. Buraya gelmeyeli uzun zaman oluyordu. Babası hayatta iken hemen hemen her gece babasından gizli geldiği mekâna babası öldükten sonra neredeyse hiç gelmez olmuştu. Yasak elma gibi yasak kalktığı an bütün çekiciliği yok olmuştu.
Kulübün büyük kapısı onun için açıldığında kulağına dolan yüksek ses ile suratını buruşturdu.
İçerideki ışık gözlerini alınca kısılan gözleri ile arkadaş grubunu aradı. Gözüne ilişen grup ile köşedeki locaya doğru yürüdü.

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin