A-41

47K 1.6K 81
                                    

Ateş olduğu yerde Amy'nin yanına gelmesini gergin bir şekilde beklerken. Arkalarında kalan Korkut ve Selma da gerilim filmi izler gibi olacakları izliyorlardı. Hızlanan adımları ile kollarını Ateş'in boynuna dolayan Amy ile Işıl sakin kalabilmek için derin nefesler alırken dişlerinin arasından tısladı.

"O kızdan ayrılmak için yalnızca otuz saniyen var hayatım! " Hayatım kelimesini bu cümlenin sonunda bir sevgi sözcüğü yerine tehdit olarak eklerken içinden otuza kadar saymaya başladı. 9. Saniyede kızı kendisinden uzaklaştıran Ateş ile karşısındaki kızı öldürücü bakışları ile süzdü.

"Ne kadar uzun zaman oldu görüşmeyeli. " Derken Ateş'in iki yanında duran ellerine uzanan kız ile kulaklarından alevler çıktığına yemin edebilirdi.
"Hiç değişmemişsin hatta eskisinden bile daha iyisin şuan. " Işıl kıskançlığın getirisi sinir ile gülmeye başlarken etrafına bakındı.

Gergin tavırları ile kızla konuşmaya İngilizce devam eden Ateş'in bakışları kendisine kayarken dizginlemeye çalıştığı gülme isteği ile konuştu.

"Sinirden gülüyorum şu an. Az sonra sinir krizi geçireceğim. "
Ateş kızdan kurtardığı elleri ile Işıl'ın yanına ilerlerken,

"Biliyorsun rahat bir toplum onlar."

"Şansa bak ben hiç değilim. El tutmak niye?" Ateş ile konuşurken kendilerine anlamayarak bakan kıza yarım bir gülümseme ile bakarak almayacağını bildiğinden konuştu.

"Tanıştırmayacak mısın bizi? "

"Amy, tanıştırayım. Işıl kız arkadaşım. " Diyerek Işıl'ın beline elini attı.

"Gerçekten mi? Tanrım inanamıyorum. " Işıl abartılı bir şekilde beraber olmalarına şaşıran kıza ters ters bakarken Ateş'e döndü.

"Niye şaşırdı bu kadar. " Tekrar kıza dönerken içinde kabaran volkanlara rağmen kendini bile şaşırtan bir sakinlikle konuştu.

"Sorun nedir? Neden şaşırdın bu kadar? "

"Ah, sorun yok. Ama bu çok garip. Bizim Ateş yani.." Sakinliğini korumak için içinden saydığı sayılar çoktan iki basamakların sonlarına yaklaşırken hesap sorarcasına kıza baktı.

"Nereden sizin Ateş oluyor? "

"Efendim?" Işıl'ın Türkçe söylediklerini alamadığını belli eden kız beklenti ile Işıl'a bakarken Işıl tekrar konuştu.

"Yok. Yok bir şey."

"Doğruyu söylemem gerekirse seni böyle beklemiyordum. Ben hala yalnızsındır diye düşünmüştüm." Amy alıcı bir gözle bir süre Işıl'ı süzüp tekrar Ateş'e dönerken Işıl kendi kendine konuştu. 

"Beğenemedi galiba ."

"Hı?"

"Acıkmışsındır diyorum. Yemeğe gidelim artık." Alev almış bakışlarını Ateş'e çevirirken sözlerine türkçe devam etti.
"Hadi gidelim, yiyelim şu yemeği. " Ateş'in ardından ilerlerken Korkut Işıl'ın yanına gelerek yan yana asansörün olduğu yere yürüdüler.

"Korkut ola ki bu akşam masanın üzerinden kızın üzerine veya Ateş'in üzerine atlayacak olursam tut beni. Çünkü ben kendime hiç güvenmiyorum. "

"Yok kız. O kadar büyük bir tehlike değil. "

"Zaten buradaki tehlike benim. " Asansörün önünde kendilerini bekleyen Ateş ve Amy'nin yanında dururlarken Işıl yavaşça Ateş'in yanına geçerken Ateş Işıl'ın kulağına doğru konuştu.

"Bir sorun yok değil mi? "

"Var Ateş. Senin için baya büyük bir sorun var ortada ama yeri değil. "

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin