ATEŞ

A-58

Merhabaaaa👋👋
Nasılsınız?
Size sadece Ateş ve Işıl ile dolu bir bölüm getirdik. 😊
Bu bölümden sonra artık adım adım finale yaklaşıyoruz.
Okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederiz. 💕💕
Hatalarımız varsa affola 😙😙
Tuğçe&Esra

******
Bar tezgahına dönüp duran içkisini dudaklarına götüren Işıl yavaş bir şekilde dönerek tezgaha yaslanırken sahneden inmekte olan Ateş'in az önceki hali ile basan hararetle kadehi kafasına dikerek tekrar barmene döndü.
"Aynısından."

"Ee affettirebildim mi kendimi?" Dudaklarına götürdüğü yenilenmiş kadehi geri çekip yanında tezgaha dayandığı dirsekleri ile kendisine bakan Ateş'e aynı şekilde yaslanıp bakarken alt dudağını dişledi.

"Yolun yarısında başladığını farzedersek bitişe çok yakınsın." Konuşurken tezgaha dayandığı koluna kafasını yaslarken barmenin uzattığı içkisini yudunlayan Ateş'e baktı bir süre.

"Bu beni baya rahatlattı." Konuşurken bakışlarını kendisine bakan Işıl'a çeviren Ateş eline yasladığı kafasıyla kendisine bakan Işıl'a anlamayarak bakarken sorarcasına göz kırptı.

"Ne? Neden bakıyorsun öyle?"

"Ateş," iki dudağının arasından dökülen ismi bir yaz meltemi kadar yumuşak, sıcak sesinin ardından sesli bir nefesi serbest bırakan Işıl ile yüzlerini hizzaladı.
"Evet?"
"Çok güzeldi ama çok."
******
Sabah kahvaltıda Defne'nin radarına yakalanan Işıl tüm geri püskürtmelerine rağmen Defne'nin zoruyla şu an Otel odasında Noyan ve az sonra gidecek olan bakıcısı ile ne yapacağını düşünüyordu. 
Tanışma yıldönümümlerini bahane ederek kaldıkları otelin kurulduğu dağın daha yüksek kısımlarında bulunan villardan birinde hazırladığı sürpriz için Noyan'a bir süre gözkulak olabilecek birini ararken piyango Işıl'a vurmuştu.
"Biraz önce sütünü içip uyudu.1, 1.5 saat uyur genellikle uyanınca bu biberon ile sütünü verirsiniz. Defne Hanım buzluğa bir sürü süt bırakmış onları uyanmasına yakın çıkarın çözülsün sonra ısıtır verirsiniz. Yalnız süt içerken sanki siz emziriyormuş gibi tutarsanız daha iyi olur. Başka bir şey yoksa?" Işıl not aldığı küçük defterden kafasını kaldırırken çıkmaya hazırlanan bakıcıdan ne yapacağını öğreniyordu.

"Tabii siz çıkabilirsiniz." çıkışına ilerleyen kadın ile aldığı notlara göz atarken henüz odadan çıkmamış kadına konuştu.

"Şimdi bu söylediğiniz saate kadar uyanmaz öyle değil mi? "

"Büyük ihtimalle."

"Bir şey daha. Neden siz de kalmıyorsunuz?"

"Benim de bir evim var Defne Hanım bana tatilin bu kadar uzayacağından bahsetmişti."

"Ama daha ikinci gün bu. Neyse tamam ben sizi tutmayayım."

******
Giden bakıcının ardından Noyan uyanmasın diye nefes bile almaya çekinirken kapı gürültüyle çalındı. Panikle hemen beşiğinde uyuyan Noyan'a bakarken mışıl mışıl uyuyan bebek ile kapıya yöneldi. Kapıyı yavaşça açarken karşısında gördüğü Ateş ile inanamayarak konuştu.
"Ay yok artık!" Bir anda şaşkınlıkla yüksek çıkan sesinden dolayı pişman olurken çatılan kaşlarıyla sert bir şekilde fısıldadı.

"Ne işin var senin burada?

"Asıl senin ne işin var burada? Burası Defnelerin odası değil mi?" Kısık sesle konuşan Işıl'a uyup fısıltıyla konuşurken çekilen Işıl ile odanın içine girdi.

"Herkes bir yerlere gitmiş. Kimse yok ortalıkta." Odaya giren Ateş'in ardından ilerleyerek tekrar koltuğa otururken karşısındaki Ateş'e baktı.