ATEŞ

ATEŞ-61/ FİNAL

Merhaba👋👋
Nasılsınız? Biz biraz garip başlıktan dolayı😌😌
Bölüme sizin için icin birsürü medya bıraktık yorum yapmayı ve son kez o küçük yıldıza tıklamayı unutmayın..
Umarız bölüm hoşunuza gider.
Hatalarımız varsa affola😙😙
Sizi çok seviyoruz💕💕
Tuğçe&Esra
Eğer imkanınız varsa bölümü söylediğimiz yerden itibaren medyaya bıraktığımız şarkıyla okuyun😊

******

Hande arabanın kaputuna yaslanmış oturan Sarp'a kısa bir bakış attı. Sarp ve annesinin tartışmasından sonra buraya gelmiş gelene kadar tek kelime etmedikleri gibi geçen uzun sürede hâlâ konuşmadan öylece duruyorlardı.

"Annenden Özür dilemelisin."

"Öyle bir şey olmayacak."

"Sarp sinirlisin farkındayım ama o senin annen. Söylediklerinin onu ne kadar kırdığının farkında değil misin?"

"Rüzgar ekiyorsa fırtına biçmeyi göze almalı. Sen kırılırken kendisinin sesi çıkıyor muydu?"

"Boşver beni. Bak annen değişik bir insan kabul. Ama ona söylediklerin hoş değildi."

"Ben doğruları söyledim. Birinin ona hatırlatması gerekiyordu."

"O kadın senin annen! Sana can vermiş, seni bu yaşa getirmiş kişi onunla böyle konuşma hakkına sahip değilsin."

"Öyle mi Hande?"

"Öyle! "

"O zaman hemen senden ayrılayım gidip onun dizine yatıp sen ne yaptıysan en doğrusu diyim?"

"Çarptırma konuyu."

"Neyi çarptırıyorum? Eşek kadar adamım ben annemin beni yönlendirmesine ihtiyacım yok."

"Köpek gibi var! O kadın seni evlatlıktan reddederim dedi. Sen göz göre göre benim yanımda mı olacaksın? Ya senden iki gün sonra ayrılırsam? Ya seninle olmak istemez senden nefret edersem? Böyle bir bilinmezliğe rağmen sen anneni karşına mı alacaksın? Senin annesizliğin ne olduğundan haberin var mı?"

"Duygu sömürüsü yapma Hande ben yıllardır zaten onlardan kilometrelerce uzakta yaşadım. Ne olduğunu biliyorum."

"O kilometrelerce dediğin mesafe tek bir sözleriyle yok oluyordu çünkü. Aradığın zaman telefonun diğer ucunda hep vardı onun sesi çünkü. Yalnız kaldığında içine düşen sıkıntıyı tek bir kelimesiyle dağıtandı.
Annesizlik ne biliyor musun? O telefon hayatın boyunca çalıyor ama kimse açmıyor, o uzak dediğin mesafeler uçurum olup içini titretiyor, o içine çöreklenen sıkıntı var ya boğazını düğüm düğüm ediyor. Sen annesizlik nedir bilmiyorsun, bilmede zaten. Kimse öğrenmek zorunda kalmasın."

"Hande."

"Sen diyorsun ya senin üzülmene neden olmak istemiyorum diye. Sarp ben seni böyle bir yükün altına sokmam, yapamam."

"Ne yapacağız peki? Yaptığı her şeyi yok mu sayacağız?"

"Bilmiyorum ama bildiğim tek şey ben ikinizin arasına giremem. Eğer geldiğimiz noktada bir seçim yapman gerekirse bu ben olmak istemiyorum?

"Nasıl yani? Sen beniml.."
"Hayır tabii ki öyle değil seninle olmaya bile aşığım ama Sarp ben.... pişman olursun anne o, senin annen. Olmaz yani bunun vebali ile yaşayamam."

"Lütfen sorun bizim birlikteliğimiz olsun anne-oğul ilişkiniz değil.
******

Işıl geldiği mezarlıkta annesi ve babasının yan yana duran mezarlarının mermerinin kenarına otururken sessizce mezarlığın içinde gezdirdi bakışlarını.